31 Aralık 2021 Cuma

Yargıtay, 3 Temmuz'a "Kumpas" Dedi; Hesap Vakti Geldi!

Takvim yaprakları 27 Aralık 2021 Pazartesi gününü gösteriyordu.

Yargıtay’ın “Sözde Şike” davasında “beraat kararı”nı oybirliğiyle onamasıyla hak yerini buldu. 


Böylece 3 Temmuz Kumpası’na direneni, bu yolda bedel ödeyeni, umutla bekleyeni “mutlu son”a ermiş oldu.


“Mutlu son” neydi?


Yıllar öncesine gidelim, bir özet geçelim:

4 Aralık 2021 Cumartesi

Pereira İçin Ömür Uzatacak Maç!

Varsa yoksa Fenerbahçe, Teknik Direktör Pereira…

Sağda solda Pereira’nın yerine önerilen, düşünülen adaylardan söz ediliyor. Açıktan açığa, “Fenerbahçe, Francesco Farioli ile görüşmek için Fatih Karagümrük’ten izin aldı.” diyen de var.


Bu olağan ya da ciddiye alınmayacak bir paylaşım sayılmalı ki tepkisiz kalıyor!


Ama bir “ceride”de,  Başkan Ali Koç’la ilgili attıkları eleştirel twitler nedeniyle 200 kongre üyesinden kimilerinin disipline, kimilerinin de kişisel haklara saldırı suçlamalarıyla savcılığa verildiği haberi yer alıyor.

25 Kasım 2021 Perşembe

Fenerbahçe, Başarının Dirençli Oynamaktan Geçtiğini Kanıtlamalı!

Art arda gelen 4 yenilgi ve 1 beraberlik, Fenerbahçe’yi TL misali değer kaybına uğratmıştı!

“Kayıp”, Galatasaray galibiyetiyle birden unutuldu; sonraki maçlar için “yükseliş”in işareti sayıldı!


Hemen, “soru çengeli”nde bir soru sallanmaya başladı:


Fenerbahçe’ye sistem değişikliği mi kazandırdı, yoksa dirençli oyun mu?


Futbolla içli dışlı olanlardan çoğunun yanıtı “Evet” oldu.

19 Kasım 2021 Cuma

Ali Koç, Galatasaray Maçı İçin “Saz”ı Eline Aldı!

Fenerbahçe - Galatasaray maçlarının favorisi yoktur; kendini favori göreni vardır!

Çökmüş görüntüsü vereni, iç sorunlarla boğuşanı, bir de bakmışsın 3 puanı kapmış; taraftarını sokağa dökmüş.

Maçtan önce, taraftarı “gaza getirmek” için lafla güç gösterisi başlar. Şarkıcı türkücü takımı, magazin düşkünleri de boş durmaz; karar vericilere akıl vermeye başlarlar. Herkes öne çıkma yarışı içine girer, takım sevgisiyle gündeme gelir.

Başkan Ali Koç, Galatasaray maçını kazanmakla ortalığın güllük gülistanlık olmayacağı kanısında!


“Biz, oraya gidip o maçı kazanacağız. O maçı kazanınca da sorunlar bitmeyecek. Allah korusun, olumsuz bir sonuçta da büyük radikal değişikliklere gitmemizi gerektirecek bir şey olacağını sanmıyorum.”

11 Kasım 2021 Perşembe

Başkan Ali Koç, İki Düşünüp Bir Konuşmalı!

Bilgisayarın başına oturur oturmaz, gördük ki sorular toplanmış bizi bekliyor!

Sorulardan biri öne geçmiş, pankart olmuş!


Ne olacak Fenerbahçe’nin bu hali?


Buna “mı” sorusunu ekleyelim:


Ne mi olacak Fenerbahçe’nin bu hali?


Soru yeni biçimiyle, açılan pankarta (!) sorulu bir yanıttır!


Yanıt, gidişin iyi olmadığını anlattığı gibi, “iyi olması” için de bir öneri içerir; bu da sorusuyla  gidişin iyi olmadığına takılıp kalanı rahatlatır!

6 Kasım 2021 Cumartesi

Fenerbahçe’de Bir Galibiyetle Gelen Bahar!

Süper Lig’de art arda gelen 3 yenilgi, bunların arasına giren UEFA Avrupa Ligi’nde Royal Antwerp beraberliği….

Bunun adı, en basit deyişle “dibe vurmak”tı!

Biz, son yenilgi öncesine, Konyaspor maçına “diriliş ya da çöküş” gözüyle baktık. Ne yazık ki “çöküş” geldi!

Tepkiler, tepkiler, tepkiler…

Yalnız, tepkilerin yönü aynı doğrultu da değildi.

Başkan Ali Koç’a tepki, Pereira’ya tepki, futbolculara tepki…

1 Kasım 2021 Pazartesi

Ne Olacak Bu Fenerbahçe’nin Hali?

(Bu yazı, 24 Ağustos 2013'te milliyet.com.tr ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok.)
 
Nasıl başlarsa öyle gider.

Böyle düşünenler, baştan “teslim bayrağı”nı çekmişlerdir. Onlara göre, bundan sonra yapılacak yoktur. İşi oluruna bırakacaksın, gittiği yere kadar gidecek. İş, beklenenin aksine, rayına oturursa, ne iyi...

Yoksa?

Bu, bir “kaderci tavır” değil de nedir?

Futbol da, bu “yaklaşım”dan kurtulamaz. Hazırlık maçlarındaki görüntü, hep öyle sürecekmiş gibi algılanır. Diyelim, Spor Toto Süper Lig’in kaderi, kimilerince daha baştan çizilir!

Hele, “Büyükler” için, bir de Avrupa yolunda “tökezleme” olursa... Bir sorumlu aranır; bulunur da... Genelde de “kurumsal kimliği” taşıyan kişi ya da teknik adam, “hedef tahtası”ndadır artık. 

31 Ekim 2021 Pazar

Fenerbahçe’de Art Arda Gelen Üç Yenilgi Kime mi Yazar?

Fenerbahçe Konya’da dirilmeli; yoksa “3’lü paket” diyeceğimiz bir yenilgi serisi, “çöküş”tür,  gürültü koparır!

Maçtan bir gün önceki “Diriliş ya da Çöküş” başlıklı yazımız, bu cümleyle bitiyordu.


Olması gereken olmadı, neylersin!


Fenerbahçe, Konya’da yapması gerekeni yapamadı. Art arda gelen 3 yenilgi, “3’lü paket” ürünü gibi oldu. Böylece  “ya da” bağlacının bağladığı, “özdeş olmamakla birlikte özdeş değerde kabul edilen iki şey”den kötüsü, yani “çöküş” oldu.


Şimdi?


Taraftarın üzüntüsü derin, tepkisini dindirmek zor!


Bir “umut” diye vaatlerin albenisine kapılanların üzüntüsü iki yönlü olmalı.

29 Ekim 2021 Cuma

Diriliş ya da Çöküş!

“Konyaspor, Fenerbahçe'yi gözüne kestirdi.”

Bir haber başlığı bu! 


Haberin içeriğine bakıldığında, Konyaspor cephesinden gelen bir açıklama/ konuşmalar olmadığı için,  “gözüne kestirmek”le ilgili bir ifade yok. 


(Zaten maçı olan, Fenerbahçe’yi gözüne kestirir; ama kimi bunu  açıktan ilan eder, kimi de içinde tutar! Kimileri, Fenerbahçe’den bazen doğrudan, bazen “hakem eli”yle kopardıkları 3 puanı, coşkusunu yaşayıp tadını tattıktan sonra, gider bir başkasına devreder!)


Habere göre, “Evinde bileği bükülmeyen” Konyaspor, “son iki maçını kaybeden Fenerbahçe’yi yine eli boş göndermek istiyor.”muş!

27 Ekim 2021 Çarşamba

Yeni MHK Üzerine: “Sistem” mi Bozuk, “Sistem”i Yürütenler mi?

Yuvarlanıp gidiyoruz!

Futbolda bütün gözler TFF ve kurullarında…


Sanki "her şey”de dört dörtlük işleyiş var da, bütün bozukluk, keyfilik, kollama doğrama, sadece TFF ve kurullarında gibi bir yanılgı yayılıp duruyor.


Futbol kamuoyu da buna saplandı kaldı!


Çamura batmak misali…


Birileri bir yığın iddia eşliğinde giderken geride bunları görmesi gereken ama görmezden gelenler, bir başka “eskimiş”i ya da “nadasa bırakılmış”ı bakarsınız boşalan koltuğu oturturlar.

26 Ekim 2021 Salı

Alanyaspor Yenilgisi Üzerine Birkaç Söz

Fenerbahçe, Trabzonspor yenilgisini unutturmak için çıktı sahaya.

Kaç yıldır maça takımını ıslıklamak için giden ve başarısızlıkta onların güdümüne girenler, bu maçta top rakipteyken ıslıklamak/ yuhalamakla uğultu, Fenerbahçe'deyken yüreklendirmek için tezahürat yapınca, taraftar, olması gereken taraftar oldu.

O coşkulu taraftar, maç bitiminde, sonuca gitmekten uzak futbolun getirdiği yenilginin hüznüyle, özellikle de protestoya alışık olmayan yönetimi istifaya davet etmekle, böyle giderse ne yapacağını da gösterdi.

Futbolcular da protestodan nasibini aldı! Ancak ortada garip bir durum vardı. Önce, Başkan Ali Koç’un dediklerine bakalım:

23 Ekim 2021 Cumartesi

Alanyaspor Maçında Bir Dolap Dönmesin!

24 Ekim Pazar günü Fenerbahçe-Alanyaspor maçı var.

“İki kural hatası” yapılan bir Alanyaspor maçında Fenerbahçe'nin “iç  edilen” puanları akıllarda hep taze!

Unutanlar, bilmeyenler için, 16 Eylül 2019’daki maçla ilgili yazdığımız “Fenerbahçe’nin İyi Oynamadığını Söylemek, “Hata”ları Affettirmez!” (*) başlıklı yazıdan bir bölüm:


Alanyaspor’un attığı birinci ve ikinci golde hakem kusurlu değil mi?


Alanyaspor’un ilk golünün başlangıcı taç atışı.


Ama nasıl bir taç atışı?


Halis Özkahya, atış yerinden kullanılmadı diye atışı tekrarlatıyor. Oysa atış, Fenerbahçe’ye geçmeliydi.


Biz demiyoruz, kural diyor:


“…taç atışı doğru kullanılmazsa, rakip takım tarafından tekrar kullanılır. (İFAF Oyun Kuralları 2018-2019, s.123)

16 Ekim 2021 Cumartesi

Fenerbahçe’nin Trabzon Seferi Öncesi Birkaç Kelam!

Fenerbahçe yarın Trabzon’da…

Yıllardır “geleneksel hal” alan karşılama, sonrasında uğurlama, tribünlerde 2010-2011 sezonu şampiyonluğuna yönelik yinelenen görsellik, bu sezon değişir mi?

Garip bir soru değil mi?


Başkan Ali Koç’la başlayan Trabzonspor’un kurumsal kimliğini temsil edenlere yönelik, “iyi anlaşıyoruz” türünden ifadeler kulağa ne de hoş geliyor değil mi?


Kamuoyu önünde söylenen güzel sözler, “kırmızı çizgiler”e dayandı mı unutuluyor, buharlaşıyor!


Fenerbahçe’nin “kırmızı çizgileri”ne Trabzonspor’un bakışı değişmedi, değişmiyor da…


(2010-2011 sezonu şampiyonu resmiyette belli olmasına karşın, “Biz şampiyonuz” demede direnme, 3 Temmuz, Fenerbahçe’ye yönelik “kumpas” ile ilgili açıklama/ kararlar gündeme geldiğinde değişmeyen tutum, ilişkilerde umutlu olmaya en büyük engel…)

4 Ekim 2021 Pazartesi

Yıkılan Ali Sami Yen’e “Ağıt” Yakmak, Yenilenen Saracoğlu’na “Yıkılsın” Demek...

Aşklardan “renk aşkı”, bazen kimilerini “sıradan” yapar.

Konumu gereği saygınlıkta üst düzeye ulaşmış, sözü dinlenir kişilerin “renk aşkı”yla indikleri “yer”, gerçekten acıklı, hüzün verici…

“Renk aşkı” ne yaman bir tutku oluyor ki, gözü değil, düşünce dünyasını köreltiyor. İşte, örnek sayılacak bir yazı başlığı:

Şükrü Saracoğlu  Kadıköy’den taşınsın

(“Taşınsın” demekle “taşınmak” eyleminin içi boşaltılıyor. Başlık, aslında “yıkılsın” diyor.)

Gerekçe ne?

3 Ekim 2021 Pazar

Perşembeden Pazara: Gözler, 17 Ekim’e Çevrildi Artık!

Çarşamba günü ne demişti Pereira?

Önemli olan, “dinamikler”, “davranışlar”; diziliş,  “defans, ofans, pres, geri çekilme”de farklılık gösterir.

Peki, Pereira, dediklerini Olympiacos maçında da uyguladı mı?

Hayır!


Olympiacos, Fenerbahçe’nin yapması gerekeni yaptı; yakaladığı fırsatları değerlendirince maçı 3-0 aldı gitti. 


Perşembe günü fırsatları cömertçe harcayan Fenerbahçe, bugün  Kasımpaşa karşısında özellikle ilkyarıda farklı bir havadaydı. Yakaladıklarından sadece ikisini değerlendirdi. 


Maç, 2-1 bittiğine göre, amacına ulaştı.

2 Ekim 2021 Cumartesi

Fenerbahçe Bir Var, Bir Yok!

“Sürekli 3’lü defansı duyuyorum. Ama futbol bu değil. Sistem değil, önemli olan dinamiklerdir, futbolcular arası nasıl bir ilişki yarattığınızdır. Dizilişiniz, maça nasıl başladığınızdır. Ama (diziliş) defans ve ofans anında, pres yaptığınızda, geriye çekildiğinizde farklılıklar gösterir. İnsanların bunu saatlerce neden konuştuğunu anlamıyorum. Önemli olan davranışlardır.” 

Olympiacos maçından bir gün önce Pereira’nın açıklamalarından bir bölüm bu.


Önemli olanlar neler?


“Dinamikler”, “davranışlar”…


Diziliş,  “defans, ofans, pres, geri çekilme”de farklılık gösterir.


Pereira, dediklerini Olympiacos maçında da uyguladı mı?

29 Eylül 2021 Çarşamba

Pereira, Daha Ne Desin?

Kendini üstün, farklı göstermek bir huydur!

Öyleleri ki konu ne olursa olsun ağızlarını bir açtılar mı susmak bilmezler. Karşılarında bir de kendilerini dinleyen/ler buldular mı, susturabilirsen sustur.


Futbol dünyasında da yer etmek isteyen ya da yer ettiği kanısı yaygın olan kişiler, televizyon başındaki izleyicileri kendine bağlamak için ötekilerden farklı olmanın yolunu da iyi bilirler.


Doğru işler yapanları kendisi daha iyi biliyormuş gibi beğenmemek, yetmedi “onu değil şunu yapmalı” gibisinden akıl vermeye yönelmek, doyumsuz bir tat verir!

26 Eylül 2021 Pazar

Fenerbahçe, Hatay’dan İstanbul’a Uçarak Dönüyor!

Gidişler uzun, dönüşler kısadır.

Gidişlerde kaygı gelir başköşeye oturur; kişi karmaşık düşüncelerle yol alır. Ama dönüşler, hele de istenen elde edilmişse, sevinç yüklüdür.

Fenerbahçe de öyle bir dönüş yolunda Hatay’dan İstanbul’a uçarak dönüyor!

Fenerbahçe bu işte!


Hem aldığı sonuçlar hem de içe dönük çoğu kez yersiz/ anlamsız eleştirilerle, başkalarını da sevindirmeyi pek sever!

11 Eylül 2021 Cumartesi

Gel Bakalım Rıza Çalımbay!

Takvim yaprakları 11 Mayıs 2021 gösteriyor/du.

Yer, Ülker Fenerbahçe Stadyumu…


Fenerbahçe - Sivasspor maçı…


Süper Lig’de sondan ikinci hafta. 


Fenerbahçe şampiyonluk, Sivasspor ise en altı da olsa Avrupa’da yer kapmak için sahada…


Fenerbahçe 2-1 yeniliyor. Beşiktaş da yeniliyor, Galatasaray yeniyor. Beşiktaş’la Galatasaray’ın puanları eşitleniyor. Fenerbahçe Sivasspor’a o 3 puanı vermeseydi, son haftaya bir puan önde lider olarak girecekti. 


Fenerbahçe için şampiyonluk tehlikeye giriyor. 

1 Eylül 2021 Çarşamba

Başarıya Miras Diye Konmak, Başarısızlığı Başkasına Yüklemek…

 Dün neydi, bugün ne?

Gelişmeler, beklenmedik olaylar, kişileri bir yerden alır, bir başka yere götürür.

Havaya, rüzgârın yönüne göre davranma sonucu, ses ve görüntü değişir.

Ziya Paşa gelir akla:

“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz"

Öyleyse?

30 Ağustos 2021 Pazartesi

Pereira, Fenerbahçe’ye Özlenen "Ruh"u Kazandırıyor!

Sakatlar çokmuş, bunun başında forvetler geliyormuş, hiç umurunda değil! 

Yakınmıyor, işine bakıyor, eli böğründe durmuyor, elindekileri verimli kullanma yolunu buluyor. 


“Kim?” demeye gerek var mı?


Pereira yerinde bir başkası olsa belki de sahada olanlardan kimileri olmayacaktı.


Sözgelimi gençlerden Muhammet, Arda ve Fatih’i duruma göre oynatıyor. 

28 Ağustos 2021 Cumartesi

Mustafa Denizli’nin CV’sindeki Boşluk!

Fenerbahçe’yi yenmenin mutluluğu bir başkadır!

Her teknik direktör, futbolcu, yönetici, taraftar… tadacağı mutlulukla dört köşe olur! Bütün sorunlar unutulur; Fenerbahçe karşısında alınan ilk galibiyet, askerlik anısı misali anlatılır da anlatılır:


Ben şurada şeyken Fenerbahçe’yi yendik.”


Öyle bir “meziyet” sayılır ki bu, tam da CV’lik bilgi olur!


Kim için?

Kurumsal Kimlik, Özel İlişkilere Kurban Edilemez!

Gördüğü, bildiği halde, bana inan çoktur mantığıyla,"olmayan"a sarılıp bir yerlere mesaj veren çoktur.

Sonra?


Tepki görünce, kulağıma gelenleri söylüyorum, ben söylemiyorum, diyebilen... 


Bunun "turfanda" örneği Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'den, geçen sezon “verim” alındığından olsa gerek, dün bir bugün iki, hakemlere mesaj vermeye başladı:

26 Ağustos 2021 Perşembe

Pereira Bereketi: Fenerbahçe, “Vize” Elinde Dönüyor!

Yağmur ve rüzgâr…

Çağrıştırdığı, kişiden kişiye değişir. 


Futbolcuya başka, yolcuya başka, sürücüye başka, gemi kaptanına başka… 


Bir de başa “şiddetli” sıfatı gelirse…


Dün, film şeridi gibi geçer gider; o kadar şey, birkaç saniye içine sığar.


Ya futbolseverler için?


İşte bize çağrıştırdığı görüntü:

23 Ağustos 2021 Pazartesi

Fenerbahçe, Pereira ile Farklı Bir Görünüme Bürünüyor!

Yazık mı olacaktı, yoksa yazık mı oldu?

Soru, soruyu açar: Neye, kime göre?

İşin içine gönülde yatan, “bana göre” girince, öznellik gelir başköşeye oturur. 


Antalyaspor, daha 40’lı saniyelerde kaleci Altay’ı geçip atacağı golün üstüne yatsa, Fenerbahçe’nin golünden saniyeler önce 1-0 öne geçse ya da yediği ikinci golden önce ayağa gelen fırsatı harcamasaydı, maç, o "olacaklar"ın biriyle bitseydi…


Maçın geneline, özellikle ikinci yarıdaki oyuna/ mücadeleye, Antalyaspor’un gol yememek, bir yakalarsam atarım anlayışıyla sahaya çıkılmasına bakılırsa Fenerbahçe’ye yazık olacaktı.


O zaman?

20 Ağustos 2021 Cuma

Muhammed Gol Attı, Formada Öpecek Arma Bulamadı!

Dilimizde iki olumsuz, cümleyi anlamca olumlu yapar.

Fenerbahçe’de forvet yok değil! (… var.)

Başkan Ali Koç, armasız formayı beğenmeyenlere kızmadı değil! (… kızdı.)

Fenerbahçe, sakatlık ve formsuzluktan sahada forvet, ilk Avrupa maçında ilk kez giyilen formada ise “arma” yoktu.

İki “yok”a karşın ne oldu?

Gol oldu, gol!

19 Ağustos 2021 Perşembe

Fenerbahçe’nin Bir “Forvet”i Bile Yok!

Fenerbahçe’de “var” olanlar, Pereira gelince “yok” oldu!

Kadroda oldukları için “var” olanların yeterli/ becerikli olup olmamaları ayrı… 

Ayrıca, kadro dışı bırakılanlar… 

Bir de yolcu edilenler…

Gelen ya gönderildi, gitmek zorunda kaldı ya da kızağa çekildi!

Olağan işlerden sayılsa da bunlar; kimilerinde gariplik var.

Şimdi?

16 Ağustos 2021 Pazartesi

Gidiş Kaygılı, Dönüş Şen Şakrak!

"Fenerbahçe'de yeni sistem var, sistemlerini irdeledik. Kalabalık orta saha var, biz de kalabalık olacağız.”


Adana Demirspor Teknik Direktörü Samet Aybaba’nın, Fenerbahçe’yi Adana’dan eli boş göndermek için yaptığı plan bu!

Demek, isteneni elde etmede belirleyici olan sistem! 


Vitor Pereira ise, sistem konusunda önemli bir saptama yapıyor/du: 

15 Ağustos 2021 Pazar

Fenerbahçe Bu, “Dertsiz” Yaşayamaz!

Daha maçlar başlamadan Fenerbahçe’nin başına “dert sarılma”ya başlanır!

Fenerbahçe’de yıllardır öyle bir “kırılganlık”, “alınganlık” var ki buna çare bulunamıyor!

Oysa her derdin bir çaresi vardır. Gel gör ki, Fenerbahçe “dertsiz” yaşamaya alışkın değil! Dıştan başa sarılmak istenen “dert” etkili değilse, bu kez içten, ayak bağı olacaklar peydahlanır!


Sonra?

13 Ağustos 2021 Cuma

Ne Değişti?

Tartışmasız tek değişen, takvim yaprakları…

TFF değişmedi; “aklama borusu” ötünce daha da güçlendi!

(TFF Genel Kurulu’nda kalkan parmaklar, “Yetti gari” için değil, o kadar olumsuzluğa karşın “Yola devam” olunca, dünküler, yarın olacakların güvencesi olacak!)


MHK değişmedi; eski hamam eski tas!

(Hakemler bir yıl yaşlandı, kıdemlendi. 

Kıdemli olmayı, meslekte yaşlanmayı, toplumun her kesimi için “deneyimli” sözcüğü ile karşılıyoruz.

Meslekte yaşlanmayla yaratılmak istenen algı, vurgulanan, başarı!

Oysa öyleleri var ki mesleklerinde “başarı”nın kırıntısı yok.

Saha içinde/ dışında kollama doğramalar sürüp gidecek...)

10 Temmuz 2021 Cumartesi

Evden Çıktı, Eve Dönemedi, Metris'e Girdi!

(Bu yazı 10 Temmuz 2011'de Milliyet Blog'da yayımlandı.)

Evden çıkan nereye gider?

Akla gelen gelmeyen her yere gider, sonra da döner.

Ama evden çıkan, her zaman eve dönmez!

Dönülmeyen bir yer vardır:

Mezar!

Gitmenin en kötüsü, en üzüntü verici olanı da budur.

Aziz Yıldırım’dan Dik Duruş: "Darağacında olsam da son sözüm Fenerbahçe olacaktır."

(Bu yazı 10 Temmuz 2011'de Milliyet Blog'da yayımlandı.)

Konuşan, hani, “ağzı laf yapıyor” denir ya, öyle biri!

Gazeteci değil de, “spor yorumcusu” olduğunu özellikle belirtiyor.

Bir renktaşının kanalına çıkmış, konuşuyor. Konu, “şike” de olsa, Fenerbahçe,  Aziz Yıldırım; onlara yüklenme. Yorumcumuz, “Dedem Fenerbahçe’nin kurucusu, babam Fenerbahçeli” demeyi de ihmal etmiyor. Bilip bilmeyen de sanır ki, Aziz Yıldırım’ı eleştirerek, Fenerbahçe’nin kurumsal kimliğini koruyor.

Ama kendisini “ne” olduğunu söylemiyor.

Aziz Yıldırım’dan söz ederken, televizyona yansıyan hastane görüntülerine gönderme yaparak, “Lider dik durur!” diyor.

4 Temmuz 2021 Pazar

Gazeteler, Fenerbahçe’ye Yönelik İddiaları Aralarında Paylaşmışlar!

(Bu yazı 05 Temmuz 2011'de Milliyet Blog'da yayımlandı.)

Bugünkü gazeteler, başlık yaptıkları iddiaları sanki kura çekerek elde etmişler.

Konu aynı: şike iddiası...

Çok geniş kapsamlı olduğu anlaşılan soruşturma/ gözaltılar, gazete başlıklarına bakılırsa, “tek”e inmiş, Aziz Yıldırımla, daha doğrusu Fenerbahçe'yle sınırlı tutulmuş.

Konuya el atan gazeteler, farklı bir iddia olması bakımından, “kendine özgü” bir haberi/ iddiayı okurlarına duyuruyor.

Futbolda Şike İddiası, Gazete Başlıklarına Nasıl Yansıdı?

(Bu yazı, 04 Temmuz 2011'de Milliyet Blog'da yayımlandı.)
 

Türkiye, dün sabah, “futbolda şike” iddialarıyla uyandı. Uyananları şaşırtan, gözaltına alınanların futbolda dünyasındaki kimlikleri/ konumlarıydı.

İddialar, “şike”de yoğunlaşıyordu.

Gözaltına alınanlardan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, konumu nedeniyle “flaş” haber oldu.

Avukatların deyişiyle dosyayla ilgili “gizlilik” kararı vardı. Bu bakımdan, dosya içeriğini bilseler bile, bilgi veremeyeceklerini belirtiyorlardı.

Manşetler, Hep Aziz Yıldırım’ı Söyler (Bir Yıl Önce, Bir Yıl Sonra)

(Bu yazı, 04 Temmuz 2012'de milliyet. com.tr ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok.)

3 Temmuz!

Yılını söylemeye gerek yok. Bu, futbol tarihimizde, futbolseverler, özellikle Fenerbahçeliler  için unutulmayacak bir gün. Bu gün, öyle, alışılmış olanından “anma günü”, “doğum günü”, “kutlama günü” gibi değil...

3 Temmuz’un Fenerbahçe için bir “protesto günü”nün adı olacağı gözüküyor. Bizi bu kanıya götüren de, Fenerbahçe’nin resmi internet sitesinde yer alan, “Taraftarımız 3 Temmuz’da da Kadıköy’de” başlıklı şu haber/ çağrı:

“3 Temmuz 2011’de, günün erken saatlerinde başlayan sürecin 365 gününde; kulübünün, başkanının ve yöneticilerinin yanında olan Fenerbahçe taraftarı, sürecin yıldönümünde, bugün de bir araya geliyor.”

3 Temmuz’un Yıldönümünde Bir Başka 3 Temmuz...


(Bu yazı, 3 Temmuz 2014'te milliyet.com.tr ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok.)

Bu ülkenin toprakları verimlidir. Bu topraklarda her şey üretilir. Kazanma yollarını bilenler, arkalarında bir de “destek” varsa, tökezlemeden yürür giderler.

Ürün, sadece topraktan elde edilen değildir. Başkasının hakkını, malını, herhangi bir yolla “kendi hanesi”ne aktarma da, “ürün”den sayılır.

2 Temmuz 2021 Cuma

Aziz Yıldırım’dan Taraftara Teşekkür (Çağlayan’da Son Sözümüz Fenerbahçe)

(Bu yazı, 01 Temmuz 2012'de milliyet.com.tr ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok.)


3 Temmuz’la başlayan süreç, Yargıtay aşaması bir yana, noktalanıyor.


Yarın, sanıklardan son sözleri alındıktan sonra karar açıklanacak.

Sanıklara son sözleri sorulunca, sanıklar ne diyecek?


“Suçsuzum, beraatimi istiyorum.”


Aziz Yıldırım’ın ne demesi bekleniyor?


Aziz Yıldırım’ın 14 Şubat’ta başlayan mahkeme evresinden bu yana söylediklerinden anlaşılan, verilecek kararı o kadar önemsemediği. Çünkü onun için önemli olan, “vicdan”lardaki karar. Ancak, karar konusunda taraftara seslenmeyi de gerekli görüyor:

30 Haziran 2021 Çarşamba

Yargıtay,“Sözde Şike” Kararını 3 Temmuz’da Verse…

(Bu yazı, 01 Temmuz 2017'de milliyet.com.tr ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İkisinde de yok.)


Denk getirmek ya da düşürmek…


Bu, düşündüğünüz sonucu verir ya da vermez, orası ayrı. “Denk getiren”e kadar “dümen” sizin elinizdedir; sonrasında “ip”ler başkasının eline geçebilir. O zaman siz, “denk getirmek”le yetinir, bir iş başardığınıza inanırsanız, bununla da övünebilirsiniz.


Denk geldi ya da denk düştü…