19 Kasım 2021 Cuma

Ali Koç, Galatasaray Maçı İçin “Saz”ı Eline Aldı!

Fenerbahçe - Galatasaray maçlarının favorisi yoktur; kendini favori göreni vardır!

Çökmüş görüntüsü vereni, iç sorunlarla boğuşanı, bir de bakmışsın 3 puanı kapmış; taraftarını sokağa dökmüş.

Maçtan önce, taraftarı “gaza getirmek” için lafla güç gösterisi başlar. Şarkıcı türkücü takımı, magazin düşkünleri de boş durmaz; karar vericilere akıl vermeye başlarlar. Herkes öne çıkma yarışı içine girer, takım sevgisiyle gündeme gelir.

Başkan Ali Koç, Galatasaray maçını kazanmakla ortalığın güllük gülistanlık olmayacağı kanısında!


“Biz, oraya gidip o maçı kazanacağız. O maçı kazanınca da sorunlar bitmeyecek. Allah korusun, olumsuz bir sonuçta da büyük radikal değişikliklere gitmemizi gerektirecek bir şey olacağını sanmıyorum.”


“Kazanınca bitmeyecek sorunlar”, şu anda sorun/lar var, demektir.


Bu, futbolculardan mı yoksa yönetememekten mi kaynaklanıyor?


“Olumsuz durumda radikal değişikliğe gidilmeyeceği” ne demek?


Pereira’yla yola devam edileceği…


*****


Fenerbahçe’de Mesut Özil, ilk onbirde sahada olur mu olmaz mı, göreceğiz!


Akla hemen, Başkan Ali Koç’un 11 Kasım’da FB TV’de yaptığı açıklamada Mesut hakkında dediği şu cümle gelir:


"Ticari işleri bir kenara koyup Fenerbahçe için yapacaklarına konsantre olmalı." 


Sadece bu cümleye bakarak kesin yargıya gitmek olmaz!


Önce şu soruya yanıt aramak gerekiyor:


Mesut Özil, Fenerbahçe’ye nasıl geldi?


Yanıt, imza töreninde Ali Koç’un söylediklerinde (Tırnak içindekiler Ali Bey’in dedikleri):


Acun dedi ki: 

“Mesut sadece bir futbolcu değil. Müthiş bir ticari potansiyeli var. Biz bunu bir şekilde, kulübümüzün gücüyle yapabiliriz.”   

Ali Bey ne dedi?

“Gelecekse keşke ocak ayında gelse. Haziranı beklemeyelim. Ocak ayında da bir ihtimal olabilir.”  

Acun dedi ki:

“Ben birkaç ay sonra yeni bir yatırımımı açıklayacağım. Exxen Dijital Platformu. Ben bunu dünyaya yaymak istiyorum. (…) benim hedefimi yakalamamda hedefime ulaşmam da Mesut’un da çok büyük katkısı olacağına inanıyorum. Başkan, büyük düşünelim!“


Ve Ali Bey, Acun’a teşekkür ediyor:

“Mesut’un Arsenal’daki (…) mutsuzluğu, Acun Ilıcalı ile olan yakın dostluğu, Acun Ilıcalı’nın (…) EXXEN platformunu kurma zamanlaması, yani tarihi ve bu platformu ve Türk dizilerini dünyaya tanıtma hedefi (…) bir araya geldiğinde Fenerbahçe lehine oluşan bir fırsat ve Fenerbahçe’nin büyüklüğüyle gerçekleştirilen bir transfer oldu. (…) bu transferin gerçekleşmesinde Sayın Acun Ilıcalı’nın büyük emeği (…) olmuştur. Ona teşekkür ediyorum.”


Görülüyor ki Mesut, Acun Ilıcalı’nın “ticari ilişkileri”yle bağlantılı olarak Fenerbahçe’ye geldi.


O zaman?


Ali Bey, Mesut’la yüz yüze konuşmada söyleyeceği o cümleyi televizyon ekranından dünyaya yaymakla “doğru” yapmamış oluyor.


*****


Pereira’nın Fenerbahçe’yi Galatasaray karşısında nasıl oynatabilir?


Başkan Ali Koç’un dediklerine bakılırsa, Pereira, Galatasaray maçına ve sonrakilere, hazırlık maçları da dahil, ısrarla uygulamaya çalıştığı “3’lü”den vazgeçecek, takımı Mesut’a uygun bir “sistem”le oynatacak.


İşte bunun ipuçları:


“3’lü formasyon Türkiye’de tarihsel olarak baktığınız zaman çok tutmuyor. Onu da değerlendirdik. Oyuncularımız için olabilecek en iyi formasyonları konuştuk. ‘Git kafanı dinle’ dedik.” 


“… hocamız kendi eksiklerini giderdiğini, oyun sistemiyle ilgili, bu kadroya uyabilecek neler olabileceğini istişare ettiğini,  çalıştığını, planladığını (…) görüşeceğiz ve işimize bakacağız.” 


“… hocamız Mesut’tan en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğini bir daha gözden geçirmeli. Ona, yaratıcı ayaklarımıza daha uyan bir sistemi nasıl tesis eder? Onun özünde çalıştığı için bunları söylüyorum. Ama öyle basında yaratıldığı kadar büyük bir sorun yok. Mesut oynamak istiyor, oynamadığı için mutsuz. Zaman zaman da bunu dile getiriyor.”


Pereira, Ali Bey’’in dedikleri gerçekten Galatasaray maçında uygulanır mı, göreceğiz!


İyice anlaşılıyor ki Başkan Ali Koç, özellikle Pereira’ya yönelik söyledikleriyle, Galatasaray maçı öncesi “saz”ı eline aldı.


*****


Galatasaray taraftarı, seyirci kısıtlamasının kalkmasıyla tribünleri dolduracak. 


Rakip de Fenerbahçe olunca, taraftar coşmasın da ne yapsın!


Konuk takım taraftarı için yasak var. Böylesi bir ortamda oynamak zor gözükse de, “yalnızlık”, özünde gücü olana güç verir. Ama gücü, ölçülü, yerinde kullanmayanın başına ne gibi olumsuzluklar geleceğini kestirmek de kolay!


Fenerbahçe, sondan bakarsak, art arda gelen 4 yenilgi, bir beraberlikle daha baştan “havlu atmış” gözüktü! Taraftar öfkeli mi öfkeli… 


Galatasaray maçında elde edilecek bir 3 puan, beklenmedik bir durumda içine düşülen çıkmazdan çıkmaya, bir başka deyişle “diriliş”e vesile olabilir. Ali Koç, her ne kadar, yenmekle sorunlar bitmez dese de, bu “diriliş”, önümüzdeki haftalara yayılabilir.


Bir olasılık işte!


Ya Galatasaray alırsa 3 puanı!


Hesap kitap başka türlü yapılır artık.


*****


Sona Doğru…


12 hafta geride kaldı; sıralama ve puanlar şöyle:


1.    Trabzonspor: 30

4.   Galatasaray: 21

6.   Beşiktaş: 20

7.   Fenerbahçe: 20


Ali Koç, Fenerbahçe’yi puan bakımından 10 puan önde olan Trabzonspor’la değil de “ebedi dost”, “ezeli rakip” dedikleriyle karşılaştırıyor:


“10 puan çok yüksek bir puan farkı gibi gelebilir ama (…) geriye kalan bütün takımlar aynı noktada, özellikle ebedi dostlarımız, ezeli rakiplerimiz.” 


Demek ki Fenerbahçe için önemli olan “tepe”deki değil “ebedi dost”; onu geçmek!


Bu da neyi gösteriyor?


Fenerbahçe’nin, “alt tarafı bir maç” denecek bir maça çıkmayacağını…


Bir şeyin değerini “küçültmek, azaltmak" anlamıyla “alt tarafı”nı  ancak sıradan maçlar için kullanabilirsiniz. Fenerbahçe - Galatasaray maçları için “alt tarafı bir maçı” iki taraf da kullanamaz. Çünkü gazozuna olsa da bu maçlar önemlidir. Maç sonunda gelen sevinç ve hüzün, tarafları derinden etkiler.  Yılda en az iki kez karşı karşıya gelmek, bayram coşkusu yaratır!


Sonra?


Sevinçte bayram coşkusu, hüzünde yas, bazen buna bağlı olarak içe dönük öfke…


Sevinen, “çıkış yolu” bulmuş olur; bazen günü kurtarır!


Sokaklar, caddeler, şampiyon olunmuş gibi şenlenir!


“Alt tarafı bir maç” denemeyecek bu maçın skorunda, umalım, “hakem eli” olmaz, umduğunu bulamayan, olumsuzluğu kendinde bulur!


Son Söz:


Fenerbahçe açısından bakılınca, Başkan Ali Koç “saz”ı eline aldığına göre, maçın sonucu ne olursa olsun, asıl maç Fenerbahçe için de şöyle ya da böyle sürecek!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder