29 Ağustos 2019 Perşembe

Bir Ünal Aysal Klasiği: Metris, Kabe Değil!

(Bu yazı 09 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Ünal Aysal kim?

Galatasaray’ın “çiçeği burnunda” başkanı!

Daha başkanlığın tadına varamadan, TFF’nin “fırsatçılık”la damgaladığı başkan!

Spor dünyasında, çıkışlarıyla, “acemi” sıfatı alan başkan!

Galatasaray’ın, beklendiği gibi “maddi yönden” düze çıkarıp çıkarmayacağı önünde soru işaretleri olan başkan!
Aysal’a yakıştırılan “acemi”, “fırsatçı” sıfatlarından “acemi”ye hoşgörüyle bakılabilir. Ama öteki, bir “olumluluk” anlatmaz. İlki, zamanla geçer, ama ikincisi farklıdır, geçmez.

Fenerbahçe’de “Onur” Var, “On Ur” Değil!


(Bu yazı 27 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Vay garip ülkem, Türkiye!
Süper Lig’i değil, futbolu yönetmeye soyunmuş süper (!) futbol adamları (!) olan Türkiye!

“Şaşkın ördek” misali “yönetici” değil, “idare edici”, “emir kulu” olanların var olduğu...

Ve garip adamlar, “talimat”la iş yapanlar!

Ve bir yetkili düşününün bir sonraki sözü, bir öncekiyle çelişiyor. Buna yalanlama, yalan söyleme de diyenler, yanlış bir ifade kullanmamış olurlar. Böylesi bir kişi, sokaktaki, tribündeki, kalabalık içindeki biriyse, güler geçersiniz, aldırmazsınız.

TFF’nin Gizli Ajandası!


(Bu yazı 27 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Kimse, TFF Başkanı Fenerbahçeli, bilmem kaç üye Fenerbahçeli diye zırvalamasın!
Yapılanlarda, o kişinin hangi takımı tuttuğuna değil, yapanların hakka hukuka uyup uymadıklarına bakılır. TFF’nin, Fenerbahçe’yle ilgili yaptıkları, “gizli ajandası” olduğunu gösteriyor.
Nasıl mı?
“Şike” iddiasında adı geçenlerden sadece Fenerbahçe’yi “günah keçici” misali almak, ona işlem yapmak...

CNN Türk’ün Karalama Kampanyasına Katkısı

(Bu yazı 25 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Televizyonlarda, gazetelerde “yalakalık”, "tetikçilik", günün koşullarına uygun olarak sürüp gidiyor. 
Medyanın yiğit (!) mensupları, şirin görünmek için ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklardır. Gidiş, bunu gösteriyor. Bu gidişe uymayanların zaten ekranlarda yeri yok/tur. Üstelik bahanesi de çoktur. “İktidar istemiyor” bahanesine sığınarak, toplumda öyle bir kanı yerleştiriyorlar.
Medyanın yiğit (!) mensupları, Fenerbahçe, Aziz Yıldırım konusunda da “renk”lerini, “yafta” sayılacak “sıfat”larıyla belli ediyorlar.

TFF-UEFA Ortak Yapımı Sunar: Yargısız İnfaz!


(Bu yazı 25 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Geçenlerde, “Trabzonspor, Bekleyen Derviş mi?” başlıklı yazı yazmıştım.

Bugün birkaç saat içindeki gelişmeler, TFF’nin baskıyla aldığı kararlar, o yazının başlığını değiştirmek, bu başlık altında yayımlamak gereğini doğurdu. Çünkü ortada, deyiş yerindeyse, bir “tezgâh” var. Çünkü çelişkili kararlar, kimi takımların korunması, bunun Fenerbahçe’yi saf dışı bırakmaya yönelik olduğunu gösterdi.

Trabzonspor, “şike” iddialarıyla başlayan süreçte büyük bir beklenti içine sokuldu. “Milli mutabakat” sağlayanlar, şampiyonluğu Trabzonspor’a verdiler; beklediler ki, TFF de bunu resmileştirsin.

Ben Temiz, Sen Kirli (Manzum Futbol Oyunu)


(Bu yazı 24 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

I.
“Şike”den arınmışım, söylerim, “ben temizim” türküsü
Üstümde dursun, kalkmasın, başkasının “ak” örtüsü

Sen “arınmış”sın “sen temizsin” öyle mi
Örtüyü çekeyim de gör, öyle mi böyle mi

II.
Gel, “Ben temizim, sen kirlisin oyunu” oynayalım
Geçmişi, benim farklı rengimin torbasına koyalım

Bir rengimiz aynı, öbür rengimiz farklı, unutma sakın
Geçmişteki “dayı”lar, Hızır gibi yetişenler, acaba ne yakın

UEFA, TFF’yi kullandı, Fenerbahçe’yi cezalandırdı!


(Bu yazı 24 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Bırakın, “güç”ü elinde tutanları, sıradan adamlar bile, başını ekranlardan uzatır, çevreye “korku” salarlar. Çünkü bizde korkutmak, amaca ulaşmada engel sayılanları ortadan kaldırmaya, susturmaya birebirdir.
“Düşene bir tekme de benden” anlayışı kimi insanların iliklerine işlediği için, korkmayanların azınlıkta kalması, bir başka deyişle, çıkan seslerin bir yerlerde kesintiye uğratılması, başkasının gücüne güvenenleri meydanlara salar.

Korku yayılır ortalığa!

TFF’nin "Şike" Kararı, Gazetelerin İlk Sayfalarına Nasıl Yansıdı?

(Bu yazı 16 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

Türkiye gündemi, 3 Temmuz’dan beri, yargının el koyduğu “şike” iddialarıyla çalkalanıyor. Özellikle “malum medya” sayfalarında; kimi televizyonlar, “spor yazarı”, spor yorumcusu” diye ekranlarına çıkardıkları kişilerle, ilk günden beri “yargısız infaz” peşindeler. Bugüne kadar olan gelişmeler gösterdi ki, “yargısız infaz”cılar, yani futbol adına söz söyleyen/ ahkâm kesenler, haktan hukuktan nasibini almamışlar.

Yoksa öyle uluorta konuşurlar mı?

Ama konuşurlar.

TFF’nin “Şike” Kararı: Savunma Almadan Karar Veremeyiz!

(Bu yazı 15 Ağustos 2011’de Milliyet  Blog’da yayımlandı.)

TFF, 3 Temmuz’da başta Aziz Yıldırım’ın gözaltına alınması, ardından tutuklanmasıyla başlayan “şike iddiası” konusunda kararı verdi.
Kararı TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar açıkladı:

Aydınlar’ın söylediklerinden “can alıcı” bölüm:

“Sözkonusu evrakların tamamı TFF’ye teslim edilmemiştir. Belgelerin tesliminden sonra soruşturma oldukça genişlemiştir. Adil bir süreç yürütebilmek için bu belgelerin de tarafımıza ulaşması gerekmektedir. Bu belgeler tarafımıza ulaşmadan ve savunma hakkı tanınmadan karar verilmesinin adil olmayacağını kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

25 Ağustos 2019 Pazar

Bu Galibiyet Kime mi Yazar?

Skor 1-1…

Uzatma bölümü başlıyor; tam 4 dakika… Daha ilk dakikasında değişikilik tabelası kalkıyor.

Oyuncu değiştirmek hangi anlama geliyor?

Sakatlık falan olmadığına göre, yanıt tek:

Değişiklik yapan skora razı…

Giren oyuncu, öteden beri taraftarın bir bölümü tarafından ıslıklanan, istenmeyen, ek bir sözleşmeyle önceki hakkından yüzde kırk indirim yapan biri…

19 Ağustos 2019 Pazartesi

Fenerbahçe, “Liderlik Koltuğu”na Oturdu


İlk haftanın son maçı…

Cumadan beri dökülen “3 Büyükler”den ikisine Fenerbahçe uymadı!

Oysa o Fenerbahçe ki…

O haftanın son maçını oynamasına karşı, çoğu kez, puan yitiren rakiplerine nazire yaparcasına ne puanlar yitirdi, umutlar söndürdü.

Bu kez farklı…

Yine herkesin olduğu gibi, Gazişehir Gaziantep’in çalıştırıcısı  Sumudica’nın gözü de Fenerbahçe’den puan/lar koparmaktaydı. 

Önce Fenerbahçe, Diyenler…


2019-2020 sezonu “3 Büyükler”den ikisi için sancılı başladı.

Sezonun ilk yenilgisini tadan Galatasaray oldu.

Denizlispor, Galatasaray’ı Denizli’de 2-0’la geçti.

Beşiktaş, Sivas’ta yoktu!

Sivasspor, Beşiktaş’a göz açtırmada; Sivas’a “av”a giden Abdullah Avcı’yı ilk maçta 3-0 avladı!

15 Ağustos 2019 Perşembe

Fenerbahçe, Transfer ve Hazırlık Maçları

Sosyal medya önem kazandı; artık, herkes yazar!

Bilgisayarın, tabletin yoksa, elindeki internet bağlantılı akıllı telefon, kendiliğinden seni yazar yapar!

Sosyal medyada, kendini gizleyerek at oynatıyorsan, bu işin bir de getirisi varsa, Ferhat misali dağları deler geçersin.

Senden büyük Fenerbahçeli yoktur!