Sosyal medya önem kazandı; artık, herkes yazar!
Bilgisayarın, tabletin yoksa, elindeki internet bağlantılı akıllı telefon, kendiliğinden seni yazar yapar!
Sosyal medyada, kendini gizleyerek at oynatıyorsan, bu işin bir de getirisi varsa, Ferhat misali dağları deler geçersin.
Senden büyük Fenerbahçeli yoktur!
Başkanı da, teknik direktörü de, gidecek, kalacak, gelecek futbolcuyu da sen belirlersin. Kuşkusuz, senin de bağlı olduğun bir “grup” vardır.
Öyle bir “grup” ki, cemaat usülü bir yapılanmaya benzediği için, “biat etmek”, buyruğa uygun davranmak esas olur.
(Alex sonrası Fenerbahçe’de medyanın da dürtmesiyle bir “10 Numara” türküsü tutturuldu.
Bu yıl türkü değişti, “6 Numara” oldu.
"Güfte"yi yazan medya “kalemşor"ları ve “lafzan”ları,"beste"yi yapan da transfer sever kesim.
Oysa transferin çoğu değil işe yarayacak olanı makbuldür.
Yığınla stoper varken, ikisi daha yeni sayılır, iki stoper daha alınmak isteniyor.
Demek ki “alınsın türküsü” Ali Koç’u da etkiliyor:
“Eksiklerimiz de sizlerin de, bizlerin de ifade ettiği gibi, AUDI CUP'ta da gözlemlediğimiz gibi, iki stoper, bir 6 numara, bir transfer daha olabilir. Bunlar arzu ettiklerimiz.”)
*****
Hazırlık maçlarında da Fenerbahçe üzerine konuşmak, oyun oynamak bitmez.
Son yıllarda yetişen, palazlanan belli bir taraftar kesimi, kendini her şeyi en doğrusuyla bilen sanınca, içeriden ve dışarıdan akıl hocalığına soyunan ve “gaz veren”lerin peşine takılınca durum bambaşka oluyor.
Adı üstünde hazılık maçı…
Öyle de her maç kendi içinde bir tutarlılık taşımalı.
Ciddi hazırlık maçları ciddiyet ister.
Teknik direktör, hazırlık maçlarında, düşündüğü oyun planına uygun denemeler yapar. Ancak gevşek davranmaya gerek yok. Futbolcuları, “Ne iş yaparsın? sorusuna “Ne iş olursa yaparım abi” diyen iş arayan gibi gören teknik direktör, maçı izleyenlere, futbolcuya saygıda kusur ediyordur.
Fenerbahçe’nin oynadığı maçlara, hazırlık maçı gözüyle bakmakla birlikte, Allianz Arena'da düzenlenen Audi Cup maçları ciddi, dolayısıyla ciddiyet taşıması gereken maçlardı. Çünkü rakipler, Bayern Münih ve Real Madrid’di.
Hani, denemeler, oyunun zorunlu kıldığı bir değişiklik olsa üzerinde o kadar durulmaz, olağan karşılanır. Ama ciddi hazırlık maçlarındaki bu tür denemeler, ister istemez, futbolcuyu “acul” taraftar önüne atmak olur. Sezon içinde bunlara çok rastladık.
Kim, kime mesaj veriyor?
Olanlara/ söylenenlere bakılırsa, bakış açısına göre, farklı durumlar çıkar ortaya.
Başkan Ali Koç, eldeki kadronun şampiyonluk için yeterli olduğunu söylerken, Ersun Yanal, birkaç gün düşündükten sonra, kimi mevkiler için transfer gerektiğini söylüyor.
Daha başta bu çelişki niye?
(Galatasaray maçlarının geldiği haftalara göre Fenerbahçe’ye bir “gelecek” çizilirdi. Bu “gelecek”, bu sezon erkene alındı!
Fenerbahçe-Galatasaray maçı bu sezon erken, eylülün son haftası, dışarıda.
Ali Koç’tan öğrendik; kimileri için ilk 6 hafta çok önemliymiş.
O maç, Fenerbahçe’ye ömür biçme maçı olacakmış!)
*****
Sona Doğru…
Başka takımların hazırlık maçlarına değil de Fenerbahçe’ninkilerine kafayı takan çok olur.
“Niye ki?” demeye gerek yok; çünkü Fenerbahçe adı olumlu ya da olumsuz bakışlarla prim getiriyor. Ayrıca, belli bir taraftar kesiminde yankı da buluyor. "Bir nalına bir mıhına vuran”ların keyfine diyecek yok.
Amaç, gündemde kalmak, söz edilir olmak…
Lig başlayınca daha sağlıklı değerlendirme yapmak gerekecek. Eleştirilerin devreye gireceği zaman da, o zamandır.
Yine de olumlu/ olumsuz eleştirilerde “kantarın topuzu”nu kaçırmamak esas olmalı.
(Adı yöneticilerin ve teknik direktörün ağzında geçen, gazeteci kimlikli ama asıl kimliği “duyumcu” olanların dilinden düşmeyenler için “Uçağı hazır”, “Geliyor”, “Gelecek”; İstanbul’a her inen için de “Geldi” denirse…
Hiç olmayacaklar için de resmi bir açıklamayla “yalan” denmezse…
“Transfer olunca açıklarız.” denirse…
Sonuçta taraftara transfer umudu verilirse…
Bu işin sonu nereye mi varır?
İş olsun diye yapılan transferler, bir “bumerang” olur çıkar!
O kadar transfere karşın, gelenlerden kaçı Fenerbahçe’nin gereksinimini dün karşıladı ya da bugün/ yarın karşılayacak?)
Son Söz:
Hazırlık maçlarını unut, Lig’e bak; aynısı görülürse Lig’de de yol göründü demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder