31 Ekim 2017 Salı

İki Puanın Sorumlusunu Ararken Adresi Şaşırmak!

Bir olaya/ duruma hangi niyetle bakarsan ona uygun görürsün.

Yani?

İsteyen, istediği açıdan bakabilir. Bunda bir “gariplik” yok; burada önemli olan, farkına varabilmektir. Çünkü ortamın duygusallığından yararlanmayı çok iyi bilen iç ve dış muhalifler, “olan”ı fırsata çevirmeyi çok iyi bilirler. O bakımdan “olan”a farklı bakışları ele alırken ayrıntıları gözden kaçırmamak gerekir. Yoksa her şey birbirine karışır; karşıt kavramlar yer değiştirebilir.

30 Ekim 2017 Pazartesi

Aykut Kocaman’ın Bildiği, Cenk Ergün’ün Bilmezden Geldiği…

Yeni Malatyaspor maçından sonra söyleşi havasında gelen sorular…

Gazeteci Ahmet Ercanlar, Aykut Kocaman’a Galatasaray’la Fenerbahçe arasındaki puan farkı üzerine soruyor:

“Puan farkı sizce suni mi?”

Aykut Kocaman yanıtlıyor:

27 Ekim 2017 Cuma

TFF, Kendince Bir “Özerklik” Kurmuş Gibi…


(Bu yazı, 12 Şubat 2017’de milliyet.com.tr'de yayımlandı; bir gün sonra trafiğe takıldı!. Önce başlığı “Fenerbahçe, Bursa’da Buharlaşan 2 Puanı Çok Arar mı?” diye değiştirdik; sonra içerikte “kırpma”larla yazıyı düzenledik ve yayımladık. Bu, yazının ilk biçimidir.)

26 Ekim 2017 Perşembe

Aziz Yıldırım Haberleri Çok Satıyor!

Bir yanda haber yazmayı görev edinen, öbür yanda haberden beslenen/ler…

Yani?

Okurlar…

Okur; “okuyan”, “okuyacak” olan olduğuna göre, onu okumak zorunda bırakmak da bir başka görevdir!  İşte bu görevi, haber yazanlardan kimileri, büyük bir başarıyla yapıyorlar.

25 Ekim 2017 Çarşamba

Fırat Aydınus’u Kollamak Uğruna Caner Erkin’i Cezalandırmak... (Tahkim, Böyle Buyurdu…)

(Bu yazı 25 Kasım 2012’de milliyet.com.tr'de yayımlandı.)

Güvenilir, inandırıcı olmak esastır.

Bu, kişilerin sözleriyle eylemleri arasındaki uyumda somutlanır.

Olaylar karşısında tutarlı davranma, kişileri değerlendirmede birer ölçüttür. Bu ölçüte uyan kişileri, terazinin hangi kefesine koyarsanız koyun, ağırlıkları hep belli olur. Belli olunca da, sizde bir güven oluşur; öylelerinin eleştirilecek yanları olsa bile, bu, farkında olmadan yapmıştır, diye düşünürsünüz.

24 Ekim 2017 Salı

Caner Erkin, Bu Cesareti Nereden, Kimden Alıyor?

Görüntüye bakanlar, “dizi” izlediklerini sanırlar.

Sanki gelecek haftanın “fragman”ı ekranda…

Önde hakem, arkasında futbolcu kılıkla bir adam. Arkadaki elini kaldırıp indirerek saydırıyor. Sesi duymasan da olur. Dudak okuma uzmanı olmaya da gerek yok. Gören, dudaklardan döküleni hemen anlar:

“Köpek…  Sen adam değilsin! Seni o..... çocuğu.”

23 Ekim 2017 Pazartesi

Cüneyt Çakır, Neyi Çaldı, Neyi Çalmadı?

Çalmak…

Konumuz “futbol” olduğu için, akla ilk gelecek, “düdük” çalmaktır.  Zaten, bundan yola çıkarak, bir önceki yazımızın başlığına “Cüneyt Çakır Çalacak, Galatasaray ile Fenerbahçe Oynayacak!” demiştik.

“Son söz”ümüz ise şöyleydi:

21 Ekim 2017 Cumartesi

Cüneyt Çakır Çalacak, Galatasaray ile Fenerbahçe Oynayacak!

Bu pazar, bir başka pazar olacak.

Galatasaray, pazara kadar yenilgisiz; üstelik, en çok atan, en az yiyen… Atılan gol toplamına bakılarak “hücum gücü” yüksek deniyor, ama yenene bakılarak “savunması güçlü” denemiyor.

Fenerbahçe, her maçta gol yiyen; Galatasaray’ı 8 puan geriden izleyen…  “Savunması güçsüz” deniyor da, “hücum gücü” de var denemiyor.

20 Ekim 2017 Cuma

Cüneyt Çakır mı Önyargılı, Yoksa Ona Bakanlar mı?

Cüneyt Çakır bu, babasının oğlu…

Yani?

Hakem… Babasının yolundan giden… Ama babasından daha ileri. Nazım Hikmet’in, “Ben sadece ölen babamdan ileri/ doğacak çocuğumdan geriyim” demesini örneklendiriyor. Öyle ki, sık sık Avrupa’da “kritik” denen maçlarda görevli… 2018 Dünya Şampiyonası için onu Rusya’da görmek olasılığı çok güçlü.

18 Ekim 2017 Çarşamba

Fatih Terim’e Tazminat Vermemenin Gerekçesi Ne Olacak?

"Hocamızla yollarımız ayrıldı. (…) Fatih Terim'le haftaya görüşeceğiz. Kendisiyle görüştükten sonra yönetim kuruluyla durumu değerlendirerek karar vereceğiz. Hocamızla konuşarak ayrıldık. Tekrar söylüyorum, tazminat konusunu kendisiyle görüşeceğiz, ona göre bir değerlendirme yapacağız.”

17 Ekim 2017 Salı

Hakemleri VAR Başka, TFF Başka Kollar!


Küçük “var”ı biliyoruz da bu büyük “VAR” da ne oluyor?

Büyük VAR, bir kısaltma; açılımı: Video Assistant Referee. Bunun sözde Türkçeleştirilmişi de: Video Hakem Sistemi.

(Niye “sözde” dedik? Çünkü üç sözcük de Türkçe değil.)

12 Ekim 2017 Perşembe

Mesut Özil, Şimdi Şikeci mi Oldu?

“Şike iddiaları” gündeme oturduğundan beri, öyle “şey”ler duyduk ki...

Öyle “iddialar” piyasaya sürüldü ki..
.
 

Niye o golü yedi?

 

Niye o golü atmadı?

11 Ekim 2017 Çarşamba

Hakemlere “Özel Yetkiler” Verildi; Yan Bakan Bile Yandı!


Dünden Bugüne Bakış

I.
Özel yetkili savcılar!
Özel yetkili yargıçlar!
Özel yetkili mahkemeler!
Bunlara bir de polisleri ekle, kare tamamlansın!

Fenerbahçe’nin Yolunu Şimdi de “Özel Yetkili Hakemler” Kesiyor!..


Özel yetkili savcılar!...
Özel yetkili yargıçlar!.
Özel yetkili mahkemeler!..

Bunlara bir de polisleri ekle, kare tamamlansın!..

Ömrünü tamamlayanların yeri, o “özel yetkili”lerin yarattığı boşluk, öyle mi kalacaktı?

Doğa, boşluk kabul etmez ya!..

Futbolda Özel Yetkili Hakemler mi?

“Özel”i çok severiz.
Hele, alışveriş sırasında, “Size özel efendim, siz bizim eski müşterimizsiniz!” denmiş, “indirim” sağlanmışsa...

“Bizim özel dostumuz!” diye tanıştırılmışsanız!

“Özel” o kadar yaygın ki... Muhatap olana “özel duygu”lar yükler, yaşatır!

9 Ekim 2017 Pazartesi

Arda Turan: Yurtdışına Gidince Dili Çözülen Delikanlı!

(Arda Turan, dün neydi; bugün ne, hangi konumda?
04 Ekim 2011'de Milliyet Blog'da yayımladığımız bu yazı, dünden gelen ipuçlarını 
bugüne taşıyor.)



İnsanımıza, başka ülkelerinin havasını solumaya başlayınca bir “haller” oluyor. Bakıyorsunuz, havada/ uçakta, ne hikmetse, ülkenin topraklarında o ana kadar dile getirilmeyen konular ele alınıyor, dudaklardan alışık olmadığımız sözler dökülüyor.

7 Ekim 2017 Cumartesi

TFF, Denize Düşen Misali, Lucescu'ya Sarılmıştı

TFF, bütün umudunu son dört maça bağlamıştı!

(İlki istemediğimiz, ikincisi istediğimiz biçimde sonuçlandı. İlkinde, yediğimiz iki golde de hakemin etkisi vardı. Golün biri ofsayttı, öbürü ise dışarıdan çevrilen topun ağlarla buluşmasıyla gelmişti. İkinci maçta ise, hakem, bu kez bizden yanaydı. Sonuca bakılırsa, hakemler aracılığıyla ödeşmiştik!)

5 Ekim 2017 Perşembe

Türk Futbolundan “Özel ve Yetkililer” Temizlenmeli…

Bir zamanlar, “özel ve yetkili” polis, savcı, yargıç, mahkemeler vardı.

Futbol dünyasına bakanların, o “özel ve yetkili”lerin yöntemi bugün de geçerli dediklerinde buna kimin diyecek bir çift lafı olabilir?

Örneklemek için çok uzağa gitmeye gerek yok; takvim yapraklarını biraz geriye çevirmek, uzak olmayan düne gitmek yeter:

Şenol Güneş’in “o..ç” demesinin değiştirilmesi…