Öyle “iddialar” piyasaya sürüldü ki.. .
Niye o golü yedi?
Niye o golü atmadı?
Niye sakatım diye oynamadı?
Niye de niye?
Öküzün altında öyle buzağılar arandı ki....
*****
Şu beş gün içindeki gelişmeler, öküzü altında buzağı aramaya gerek olmadığını gösterdi.
İşte, Alman Milli Takımı’nın Türk kökenli futbolcusu Mesut Özil!
Medyamızın Mesut’la ilgili yaptığı haberlere, övgülere ne dersiniz?
Mesut, geçen cuma günü TT Arena’daki maçta bize karşı oynamadı. Dün Almanya’da oynanan Almanya-Belçika maçında yer aldı.
Mesut, sahada yer almakla kalmadı, bir gol attı, atılan ikin golün de pasını verdi
Bizim medya, zevkten dört köşe.
Mesut’la mesuduz!
Millilere Avrupa yolunu Mesut açtı!
Yani Mesut, bizi kolladı!
Bu bir itiraf değil mi?
*****
Mesut Özil, şike mi yaptı, görevini mi yaptı?
“Görev” sözcüğüne, kendince anlamlar yükleyenler olabilir.
Ben böyle anlıyorum, diyene ne denir ki?
"Spor uleması", bu işe ne der?
(Sağolsun Facebook, zaman zaman takvim yapraklarını yıllar öncesine çeviriyor; eski yazılarımızdan seçmeler sunuyor. Bugün sunduğu yazı da 12 Ekim 2011 tarihli bu yazım.
Uluslararası kupalara gitmede, hep “mucize”lere, “el yardımı”na bel bağlamışız.
Son maçta Almanya, Belçika’yı yendiği için 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerinde ikincisi olarak, "play-off" turuna sadece katılmakla kaldık.
Ya 2016 Avrupa Şampiyonası’na doğrudan katılmamız?
O, “rastlantının rastlantısı”ydı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder