23 Ekim 2017 Pazartesi

Cüneyt Çakır, Neyi Çaldı, Neyi Çalmadı?

Çalmak…

Konumuz “futbol” olduğu için, akla ilk gelecek, “düdük” çalmaktır.  Zaten, bundan yola çıkarak, bir önceki yazımızın başlığına “Cüneyt Çakır Çalacak, Galatasaray ile Fenerbahçe Oynayacak!” demiştik.

“Son söz”ümüz ise şöyleydi:

“Son söz”ü Cüneyt Çakır ve ekibi değil, onların adil olacakları maçta futbolcular söylemelidir.

Cüneyt Çakır, “adil” olmadığını, geçersiz saydığı gol ve gevşek kararlarıyla bir kez daha gösterdi.

Galatasaray cephesinden, maç bitiminden hemen sonra bir kanala bağlanan bir yönetici, “Bir hakem cinayeti yaşandı. Cüneyt Çakır resmen 3 puanımıza mal olan yanlış kararlar verdi” demekle, “çalmak” eylemine farklı bir anlam yükledi.

Galatasaraylı yönetici, Tarık Ongun’a saldırıdan ötürü gelecek cezayı hafifletmek için “mağdur”u oynuyordu.  Oysa yardımcı hakem Tarık Ongun, gerçek "mağdur”du.

(Tribünlerden atılan “yabancı maddeler", Tarık Ongun’u yere çömeltti. Hasan Ali Kaldırım ile Ozan Tufan, Tarık Ongun’a koştular, siper oldular.

Ya Galatasaraylı futbolcular ne yaptı?

Onlar da, “maç tatil eder” korkusuyla Cüneyt Çakır’ın önünde “barikat” oluşturdular; soyunma odasının yolunu kestiler!)

“Mağdur”u oynayan Galatasaraylı yöneticinin “50 bin seyirciyi tahrik edip bize bedel ödetmeye çalışıyorlar."  demesi biraz yadırgatıcı olsa gerek.

Tarık Ongun’un kafasına “yabancı madde” atanlar, anlaşılan, “tahrik” olmuş.  Sokakta, otobüste, parkta kadına saldıran adamlar da “Tahrik oldum” demiyor mu?

O “Yabancı madde”yi atanlar kınanacağına, hakem onları “tahrik” etti demek, bilimsel açıklama olsa gerek!

Oysa hangi takımın sahasında olursa olsun, hakemlere böyle saldırılar affedilmemeli. Hakemi ıslıklamak, yuhalamak varken…  


*****

Maçın kahramanı Cüneyt Çakır ile Serdar Aziz’dir!

Serdar Aziz, daha maçın başında, topu yitirince yere yattı; huy işte!  Oysa Janssen, daha atak davrandı, topu Serdar Aziz’in ayağından aldı. Cüneyt Çakır da, kendisi için bulunmaz fırsatı yakaladı ve "buz gibi” denecek golü geçersiz saydı. 

Serdar Aziz, Galatasaray'ı yenilgiden kurtardı!

(Oysa Cüneyt Çakır, Belhanda’nın, penaltı kazanmak ve Kameni’yi attırmak için yaptığı hareketi, ayağını arkadan Kameni’yi takıp yuvarlanmasına aldanmadı.  Belhanda, ava giderken avlandı, aldatmadan gördüğü ikinci sarıyla atıldı.)

Serdar Aziz, birkaç dakika sonra da, havadan gelen topu koluyla kesti.

Cüneyt Çakır bu, geleneği bozmaz!

(Gelenek dedik; çünkü Fenerbahçe, 1991 yılından bu yana Galatasaray deplasmanında penaltı kazanamıyor.

Cüneyt Çakır, Fenerbahçe’nin golü saymama konusunda da “kendisine özgü bir “gelenek” oluşturmuş zaten. Anımsayalım, geçen sezon Antalya’da Sow’un ”buz gibi”, “jeneriklik” golünü vermemişti.)

Sayılmayan gol dışında gol göremedik, ama gördüklerimiz vardı:

Galatasaraylı kimi futbolcular çok sertti; kafalar karışık olmalıydı. 

Kimse Gomis’i besleyemedi; Gomis, gol sonrası, o bildik, kendine özgü gösteriyi yapamadı.

Galatasaray, bir eksildikten sonra, Fenerbahçe bunu “avantaj”a çeviremedi. Ama yenmek istediği maç boyunca eksilmedi. Son dakikada  değişiklikte Ozan Tufan’ın vakit geçirmemek için, koşarak sahadan çıkması bunun kanıtıydı. Janssen’ın, geçersiz sayılan golü dışında, yakaladığı fırsatları değerlendirememesi gözden kaçmadı.

Fenerbahçe, o başlardaki Fenerbahçe değil, Yeni Malatyaspor karşısındaki etkili/ beklenen oyununu sürdürmesi de gözden uzak tutulamaz.

Galatasaraylı futbolcularda, Fenerbahçe maçıyla başlayan “zorlu maç serisi”nin  gerilimi mi vardı yoksa?

Allah aşkına Tudor’a da ne oluyor; yoksa onu da kulübeden birileri mi “tahrik” ediyor?

*****

Sona doğru…

Verilen/ verilmeyen sarı/ kırmızı kart/lar…
Geçersiz sayılan gol…
Penaltı mı, değil mi tartışmalarına yol açan pozisyonlar… 
Hakemin, tribünlerden atılanlarla yere kapaklanması…

Ve  VAR’ı bekliyoruz?

VAR, hakem hatalarını düzelteceğinden, bir bakıma hakemler için kurtarıcıdır. 

(Hakemleri, ekranlarda ahkâm kesenler ve onların etkisinde kalan gibiler kurtaracaksa, VAR, var olduğu gün sonunu hazırlamış olur:

Janssen’ın golüne gol diyen/ değil diyenler…
Hasan Ali Kaldırım’ın topu uzaklaştırma çabasına penaltı/ değil diyenler…
Topun elle oynanmasına penaltı/ değil diyenler…
Belhanda’nın ikinci sarıdan atılmasına, utanç yaklaşımla, ikinci sarı olmayabilirdi, diyenler…)

Son söz: 

Galatasaray-Fenerbahçe maçı, hakem de Cüneyt Çakır olacak da, gürültü patırtı olmayacak, bu, mümkün mü?









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder