30 Eylül 2019 Pazartesi

TFF, “Bana Göre”li Kararın Karşısına “Oyun Kuralları”nı Koymalı!

Sözlük, “özerk” için diyor ki:

“Bir üst organa bağlı olmakla birlikte, ayrı bir yasaya göre kendi kendini yönetme yetkisi olan, kendi kendini özgürce yöneten (kuruluş, yönetimsel bölge vb.)”

TFF, yasaya göre “özerk" bir kurum.

Soru şu:

TFF, gerçekten “kendi kendini yönetme yetkisi olan, kendi kendini özgürce yöneten” mi?

Bu soruya doğrudan “Evet” diyen ile “yasaya göre öyle” diyeni aynı kefeye koyamayız. Çünkü ikincisi, “yasaya göre öyle” demekle, aslında “Evet!” diyemiyordur.

22 Eylül 2019 Pazar

Ankaragücü Tamam, Sıradaki Gelsin!

Oyunlar, saha dışında sürüyor.

MHK, daha ilk haftadan başlamak üzere, umut vermiyor. Hakemlerin, bir baskı altında olduğunu bir sonraki hafta için görevlendirmelere bakarak söylemek, yeter de artar.

MHK Başkanı Zekeriya Alp’in konumu/ yeriyle bağdaşmayan konuşması, olumsuzluklara gebe, çatışmalara yol açacak nitelikte.

Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarında her türlü olumsuzluğun olacağı kuşkusu çoktan başladı.

Saha dışındaki sorumsuzca edilen laflar, taraf olmaması gerekenlerin bir tarafın sözcülüğüne soyunması birer ipucu…

18 Eylül 2019 Çarşamba

“Bana Göre” Diyen MHK Başkanı Orada Olamaz!

Denenmiş, eskimiş, geçmişi kendi alanında “boş”ların altına, altından kalkmayacağı sorumluluğu verirseniz böyle olur işte!

“Böyle” dediğimize göre, “böyle”nin nedenleri/ gerekçesi yukarıda açıklanmış, örneklerle, tanık göstermelerle kanıtlanmış demek/tir.

Ama, görüldüğü gibi, yazının yukarısı yok; yukarıda olması gereken başlık var. 

Başlığa bakan kendince bir şeyler bulur.

Öyleyse, sağa sola sapmadan, şiirin görünmeden, birilerine “hizmet” etmeden, bildiğimiz doğrultuda gidelim; MHK Başkanı Zekeriya Alp’in, oturduğu koltuğunun hakkını niye vermediğine ve atadığı hakemlerin niye kuralları kafalarına göre uyguladıklarına bakmakta yarar var.

17 Eylül 2019 Salı

Fenerbahçe’nin İyi Oynamadığını Söylemek, “Hata”ları Affettirmez!

Alanyaspor yenilgisi kuşkusuz dünyanın sonu değil.

Geride daha 30 maç var.

Sonbahar geldi; havalar, her yönden bozacak. Bugün sıcaktan terleyenler, yarın üşüyecekler. Sakatlıklar, cezalar… futbol yaşamının bir parçası.

VAR, “hak yenmesini önleyecek” dense de, VAR başındaki ile sahada “düdük” aynı kafada olunca, takımına göre karar vermeler sürüp gidecek. Arada bir “hak yerini bulursa”, gelsin VAR’a övgü!

11 Eylül 2019 Çarşamba

Ali Koç’a Bir Uyarı, Bir Tehdit ve Kumpas İtirafı

Yaygın, aynı zamanda “gaflet ve delalet” içindeki kimi Fenerbahçelileri de etkileyen FETÖ söylemi neydi?

“Aziz Yıldırım şike yaptı, ispatı da ‘Ne yaptıysam Fenerbahçe için yaptım’ sözüdür.”

Yani?

Aziz Yıldırım itiraf etti!

“Şike Kumpası” davasından tutuklu FETÖ polisi, Teknik Takip ve İzleme Büro Amiri Ahmet Kalender, bu söylemden yola çıkarak,  mahkemede Ali Koç’u aklınca uyarıyor:

“Ali Koçʼa sesleniyorum, biz Fenerbahçeʼyi yargılamadık, şikecileri yargıladık. Eğer kendisini onlardan ayırmazsa, (onlara) mesafe koymazsa, onun da sonu farklı olmayacaktır.”

7 Eylül 2019 Cumartesi

Medya’nın Görmediği, “Şike yok, kumpas var”; Gördüğü 19.05

03 Eylül’de “Ergenekon Gerekçeli Kararı” yayınlanmış, mahkeme, 3 Temmuz Kumpası ile ilgili değerlendirme yapmış.

3 Temmuz sürecinde, sabah akşam, Fenerbahçe "şike" yaptı diye ortalığı velveleye veren, başta Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe’yi doğrayan medyanın cesur (!) kalem ve ağızları, “Ergenekon Gerekçeli Kararı”ndaki değerlendirmeyi görmezden geliyor.

O değerlendirmenin özeti neydi?

“Şike” yok, “örgüt” yok, “delil “ yok; kısacası “suç” yok…

Ya ne var?

“Kumpas” … 

“FETÖ Kumpası”…

6 Eylül 2019 Cuma

"Futbol imamı” ve saz ekibi, assolist mi yoksa?

(Bu yazı, 29 Temmuz 2016'da yazıldı. Milliyet.com.tr ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok)

Dün saldırdığına, suçladığına bugün hak vermek!.

Yanıldığını söylerken rahatladığını düşünmek!.

Yani?

Günah çıkarma!.

Günah çıkarma başladıysa, “kıvırman”lar, kendilerini “temize çıkarmak” peşindedir.

(Asıl, “devekuşu” misali başını kuma gömenleri, kendilerini aklamak için dün olanları çarpıtanları dikkatle izlemek gerekir.)

5 Eylül 2019 Perşembe

“Şike yaptıysam Fenerbahçe için yaptım” Üzerine Bir Deneme

Bir cümleyi önceki ve sonraki cümlelerden koparır tek başına ele alırsanız, cümle, bambaşka yönlere çekilir.

Amacından saptırılan cümle, övgü ya da yergi ile dallanır budaklanır.

Bu konuda Nurullah Ataç, çok yerinde/ güzel bir saptama yapar:

“Ben öyle kısa sözlerden, bir bölümden seçilip alınmış birkaç satırlık yazılardan pek hoşlanmam. yazarın, ne demek istediğini iyice kavramam da ondan. İyice kavramak, yazarın o yargıya varmadan önce neler dediğini bilmekle olur. Özdeyişler, çoğu, gerekçesiz yargılardır.”

Aziz Yıldırım’ın ağzından çıkan  “Ben şike yaptıysam Fenerbahçe için yaptım” cümlesi de, tek başına ele alanlarca istismar edildi durdu. 

3 Eylül 2019 Salı

Şike Kumpası Üzerine: Kim Neyi, Niye Bekliyor?

“Sözde Şike” davası, Yargıtay’da onama (beklentiler öyle) bekliyor.

Dünden bugüne bakınca, “aklanma kararı” üzerinden 4 yıl geride kaldı.

Liseyi bitirenler, üniversiteyi de bitirdi bitirecek.

İş uzayınca, doğal olarak da kaygılar artıyor. Başka somut gelişmeler de var kuşkusuz. Yargıtay’da bekleme uzayınca, bu, Silivri’yi de etkiliyor.