Denenmiş, eskimiş, geçmişi kendi alanında “boş”ların altına, altından kalkmayacağı sorumluluğu verirseniz böyle olur işte!
“Böyle” dediğimize göre, “böyle”nin nedenleri/ gerekçesi yukarıda açıklanmış, örneklerle, tanık göstermelerle kanıtlanmış demek/tir.
Ama, görüldüğü gibi, yazının yukarısı yok; yukarıda olması gereken başlık var.
Başlığa bakan kendince bir şeyler bulur.
Öyleyse, sağa sola sapmadan, şiirin görünmeden, birilerine “hizmet” etmeden, bildiğimiz doğrultuda gidelim; MHK Başkanı Zekeriya Alp’in, oturduğu koltuğunun hakkını niye vermediğine ve atadığı hakemlerin niye kuralları kafalarına göre uyguladıklarına bakmakta yarar var.
*****
Fenerbahçe cephesinden, Alanyaspor-Fenerbahçe maçıyla ilgili “kural hataları”na ilişkin itirazlar, bu konuda TFF’ye başvuru hazırlığı var.
“O da ne?” dedirtecek ve mesaj içeren bir yazı, Sözcü’de yer alıyor bugün.
Sözcü, Zekeriya Alp’in sözcülüğünü yapıyor, ama görünüşte…
Zekeriya Alp kim?
MHK Başkanı…
Zekeriya Alp’in, “kural hatası” ile ilgili başvuru daha resmen yokken, hemen hakemleri koruma görevini üstlenmesi, o koltuğunun adamı olmadığını göstermez mi?
MHK Başkanı Sözcü gazetesinin spor müdürüne konuşuyor:
“F.Bahçe itiraz edecekmiş ‘BANA göre kural hatası yok. Ama hukuk kuruluna başvurabilirler. Orada incelenir. Halis (Özkahya) çok iyi maç yönetti.’ ”
*****
3 Temmuz’a dönelim hemen:
O dönemde türeyen kıymeti kendinden menkul spor hukukçu denen kimi hukukçuların “Bana göre…” diye söze başlamalarını anımsayalım.
Bir hukukçu, hoşumuza gitsin gitmesin, yasa maddelerine göre konuşur.
Ama “Bana göre…” derse, ben ona hukukçu diyemem, demem de…
Gelelim Zekeriya Alp’e…
Koskoca MHK başkanı da “Bana göre…” demez, “Kurallara göre…” der.
Bunu değil, onu dediği zaman, o artık, o koltuğunu adamı değildir. Orada bulunması sakıncalıdır.
“Bana göre kural hatası yok.” dedikten sonra, “Ama hukuk kuruluna başvurabilirler. Orada incelenir.” demesi bile, kendisini kurtarmaz; “Bak adam kararı verecek yeri işaret ediyor” diyeceklerle aynı kafada olduğunu gösterir.
Bir koltukta oturan kişi, o koltuğunun ağırlığı ve sorumluluğunu duymuyor, itirazla ilgili “Öyle bir şey yok” denmesi için mesaj veriyorsa, istifa etmeli.
Ama bizde “istifa” dendi mi akla hep “istifade” geldiği için, bir koltuğa oturtulan kendi gönlünce gitmez.
*****
Fenerbahçe, “kural hatası”yla ilgili TFF’ye başvuracak.
Dedik ya, bu başvurudan önce, “erken kalkan yol alır" misali, MHK Başkanı Zekeriya Alp erken davrandı; Sözcü’nün spor müdürünün aracılığıyla görüş “beyan” etti.
Şimdi sormayacak mıyız?
Zekeriya Alp’e mal edilenler gerçekten öyle mi?
Sözcü, kimin sözcülüğünü yapıyor?
Yalansa, Zekeriya Alp’ten anında açıklama gelmeliydi.
Konuyla ilgili Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a soruyorlar.
Ali Koç, Zekeriya Alp’in öyle diyeceğine ihtimal vermiyor.
Niye ki?
Çünkü o makamda oturan kişi, böyle sorumsuzca konuşmaz!
Ama burası, Cannes’da kazandığı ödül için, ”Bu ödülü, tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum" diyen Yönetmen Nuri Bilge Ceylan ülkesi... Böyle sorumsuzca konuşmalar bizler için çok normal!
(‘'MHK Başkanı son derece tecrübeli bir isim ve değerli bir isim. Bu tecrübede birinin kural hatasıyla ilgili bir açıklama yapacağını düşünmüyorum. Bence gerçek değildir. MHK'nın yapacağı incelemede, biz daha başvuruyu yapmadan MHK başkanının bu açıklamayı yapmayacağına inanıyorum. Haberi yapan isim de zaten manidar. Ses kaydını duyarsam inanırım. Şayet böyle bir açıklama da varsa son derece yanlış.’')
*****
Sona Doğru…
MHK Başkanı Zekeriya Alp, dedikleri şu ana kadar yalanlanmadığına göre, oturduğu koltuğu hak etmediği göstermiştir.
Görevde kaldığı sürece, ona “kulağı çekilip atılacak adamların başı” demekte bir sakınca olmasa gerek.
Niye?
Niyesini yukarıda açıklamaya çalıştık; şimdi toplayalım:
Fenerbahçe'nin "kural hatası var" itirazı için hemen topa girip "Bana göre yok" diyen MHK Başkanı Zekeriya Alp, görevini kötüye kullanıyor.
MHK başkanı "Bana göre" demez "kurala göre" der.
Yani sonuç?
Son söz:
Kafa bu olunca hakemi de "Bana göre" der, kuralları çiğner.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder