30 Ağustos 2021 Pazartesi

Pereira, Fenerbahçe’ye Özlenen "Ruh"u Kazandırıyor!

Sakatlar çokmuş, bunun başında forvetler geliyormuş, hiç umurunda değil! 

Yakınmıyor, işine bakıyor, eli böğründe durmuyor, elindekileri verimli kullanma yolunu buluyor. 


“Kim?” demeye gerek var mı?


Pereira yerinde bir başkası olsa belki de sahada olanlardan kimileri olmayacaktı.


Sözgelimi gençlerden Muhammet, Arda ve Fatih’i duruma göre oynatıyor. 

28 Ağustos 2021 Cumartesi

Mustafa Denizli’nin CV’sindeki Boşluk!

Fenerbahçe’yi yenmenin mutluluğu bir başkadır!

Her teknik direktör, futbolcu, yönetici, taraftar… tadacağı mutlulukla dört köşe olur! Bütün sorunlar unutulur; Fenerbahçe karşısında alınan ilk galibiyet, askerlik anısı misali anlatılır da anlatılır:


Ben şurada şeyken Fenerbahçe’yi yendik.”


Öyle bir “meziyet” sayılır ki bu, tam da CV’lik bilgi olur!


Kim için?

Kurumsal Kimlik, Özel İlişkilere Kurban Edilemez!

Gördüğü, bildiği halde, bana inan çoktur mantığıyla,"olmayan"a sarılıp bir yerlere mesaj veren çoktur.

Sonra?


Tepki görünce, kulağıma gelenleri söylüyorum, ben söylemiyorum, diyebilen... 


Bunun "turfanda" örneği Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'den, geçen sezon “verim” alındığından olsa gerek, dün bir bugün iki, hakemlere mesaj vermeye başladı:

26 Ağustos 2021 Perşembe

Pereira Bereketi: Fenerbahçe, “Vize” Elinde Dönüyor!

Yağmur ve rüzgâr…

Çağrıştırdığı, kişiden kişiye değişir. 


Futbolcuya başka, yolcuya başka, sürücüye başka, gemi kaptanına başka… 


Bir de başa “şiddetli” sıfatı gelirse…


Dün, film şeridi gibi geçer gider; o kadar şey, birkaç saniye içine sığar.


Ya futbolseverler için?


İşte bize çağrıştırdığı görüntü:

23 Ağustos 2021 Pazartesi

Fenerbahçe, Pereira ile Farklı Bir Görünüme Bürünüyor!

Yazık mı olacaktı, yoksa yazık mı oldu?

Soru, soruyu açar: Neye, kime göre?

İşin içine gönülde yatan, “bana göre” girince, öznellik gelir başköşeye oturur. 


Antalyaspor, daha 40’lı saniyelerde kaleci Altay’ı geçip atacağı golün üstüne yatsa, Fenerbahçe’nin golünden saniyeler önce 1-0 öne geçse ya da yediği ikinci golden önce ayağa gelen fırsatı harcamasaydı, maç, o "olacaklar"ın biriyle bitseydi…


Maçın geneline, özellikle ikinci yarıdaki oyuna/ mücadeleye, Antalyaspor’un gol yememek, bir yakalarsam atarım anlayışıyla sahaya çıkılmasına bakılırsa Fenerbahçe’ye yazık olacaktı.


O zaman?

20 Ağustos 2021 Cuma

Muhammed Gol Attı, Formada Öpecek Arma Bulamadı!

Dilimizde iki olumsuz, cümleyi anlamca olumlu yapar.

Fenerbahçe’de forvet yok değil! (… var.)

Başkan Ali Koç, armasız formayı beğenmeyenlere kızmadı değil! (… kızdı.)

Fenerbahçe, sakatlık ve formsuzluktan sahada forvet, ilk Avrupa maçında ilk kez giyilen formada ise “arma” yoktu.

İki “yok”a karşın ne oldu?

Gol oldu, gol!

19 Ağustos 2021 Perşembe

Fenerbahçe’nin Bir “Forvet”i Bile Yok!

Fenerbahçe’de “var” olanlar, Pereira gelince “yok” oldu!

Kadroda oldukları için “var” olanların yeterli/ becerikli olup olmamaları ayrı… 

Ayrıca, kadro dışı bırakılanlar… 

Bir de yolcu edilenler…

Gelen ya gönderildi, gitmek zorunda kaldı ya da kızağa çekildi!

Olağan işlerden sayılsa da bunlar; kimilerinde gariplik var.

Şimdi?

16 Ağustos 2021 Pazartesi

Gidiş Kaygılı, Dönüş Şen Şakrak!

"Fenerbahçe'de yeni sistem var, sistemlerini irdeledik. Kalabalık orta saha var, biz de kalabalık olacağız.”


Adana Demirspor Teknik Direktörü Samet Aybaba’nın, Fenerbahçe’yi Adana’dan eli boş göndermek için yaptığı plan bu!

Demek, isteneni elde etmede belirleyici olan sistem! 


Vitor Pereira ise, sistem konusunda önemli bir saptama yapıyor/du: 

15 Ağustos 2021 Pazar

Fenerbahçe Bu, “Dertsiz” Yaşayamaz!

Daha maçlar başlamadan Fenerbahçe’nin başına “dert sarılma”ya başlanır!

Fenerbahçe’de yıllardır öyle bir “kırılganlık”, “alınganlık” var ki buna çare bulunamıyor!

Oysa her derdin bir çaresi vardır. Gel gör ki, Fenerbahçe “dertsiz” yaşamaya alışkın değil! Dıştan başa sarılmak istenen “dert” etkili değilse, bu kez içten, ayak bağı olacaklar peydahlanır!


Sonra?

13 Ağustos 2021 Cuma

Ne Değişti?

Tartışmasız tek değişen, takvim yaprakları…

TFF değişmedi; “aklama borusu” ötünce daha da güçlendi!

(TFF Genel Kurulu’nda kalkan parmaklar, “Yetti gari” için değil, o kadar olumsuzluğa karşın “Yola devam” olunca, dünküler, yarın olacakların güvencesi olacak!)


MHK değişmedi; eski hamam eski tas!

(Hakemler bir yıl yaşlandı, kıdemlendi. 

Kıdemli olmayı, meslekte yaşlanmayı, toplumun her kesimi için “deneyimli” sözcüğü ile karşılıyoruz.

Meslekte yaşlanmayla yaratılmak istenen algı, vurgulanan, başarı!

Oysa öyleleri var ki mesleklerinde “başarı”nın kırıntısı yok.

Saha içinde/ dışında kollama doğramalar sürüp gidecek...)