15 Ağustos 2021 Pazar

Fenerbahçe Bu, “Dertsiz” Yaşayamaz!

Daha maçlar başlamadan Fenerbahçe’nin başına “dert sarılma”ya başlanır!

Fenerbahçe’de yıllardır öyle bir “kırılganlık”, “alınganlık” var ki buna çare bulunamıyor!

Oysa her derdin bir çaresi vardır. Gel gör ki, Fenerbahçe “dertsiz” yaşamaya alışkın değil! Dıştan başa sarılmak istenen “dert” etkili değilse, bu kez içten, ayak bağı olacaklar peydahlanır!


Sonra?

Dıştakilerle pişirilen “dert”, başa sarılır; şampiyonluk hayali bir dahaki bahara kalır.


Bazen yol erken kesiliyor; bazen de umut vere vere, son bir “darbe” ile umutsuzluk, “kader” oluyor!


Kaç sezondur, Fenerbahçe’nin başına nasıl “dert” sarılacak, bilinenlerin dışında yolu nasıl kesilecek diye hep kaygılandık. 


Hakemlerin tutumu, aleyhte sayılan, lehte sayılmayan goller, rakibe ve Fenerbahçeli futbolculara kart göstermede “çifte standart” diyeceğimiz kararlar… PFDK ve Tahkim Kurulu’nun tartışmaya açık kararları zaten, neredeyse, “geleneksel hal” aldı.


*****


“İddia oranları”na göre, şampiyonlukta favori takım, genellikle Fenerbahçe gösterilir.


Neye göre?


İşte orası hikâye!


Fenerbahçe’nin favori gösterilmesi, Fenerbahçe cephesinde “algı”, bir başka deyişle, baştan yol kesme sayılıyor.


Yani?


Fenerbahçe’de buna inananlar, hakemlerin kafasından geçenler(!) için diyorlar ki:


Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağımız iddia ediliyor, o zaman biz de yolunu keselim! 


Hakemlerin kafasını okuyanlar, sonra da diyorlar ki:


Hakemlerin maç içinde bizi doğramalarının asıl nedeni bu! Hakemler, yol kesmekle, kendilerini aklamış oluyorlar!


Garip değil mi?


Sizce/ bizce garip olmasına garip de, böyle düşenenler için hiç öyle değil!


Asıl işin garibi, yönetici konumdakilerin de böyle bir havaya kendilerini kaptırması…


(Daha maçlar başlamadan, “iddia oranları”na göre Fenerbahçe yine şampiyonlukta favori gösterildi!

Yine aynı güfte, aynı beste:

Fenerbahçe’yi şampiyona yapacaklar!

Algı operasyonuyla yolumuz kesilmek isteniyor!

Oysa favori gösterilmek, güç kazandırmalı, moral vermeli. Böyle favori gösterilmek zarar veriyorsa, kafalara bu yerleştirilmişse, oynamayın olsun bitsin!)


*****


Fenerbahçe, bugün Süper Lig’in yeni takımı Adana Demirspor maçı içinde Adana’da…


Sosyal medya denen kesime yansıyanlara göre, Fenerbahçe taraftarının kafası rahat değil!


Karamsarlık, başını almış gidiyor!


Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarına atanan hakemler üzerinden kaygı ve kuşkular başladı.


Fenerbahçe’de kimilerinin kaç yıldır dile getirdiği “sol bek”’e, sonra yığınla alınmasına karşın “stoper”e, “forvet”e bir çözüm, bir başka deyişle etkili biri bunulamadı.


Hele “sol bek”, ne bulunmaz şeymiş!


Arananlar için, bulacağız, alacağız, geldi gelecek, meraklanmayın, söz veriyorum… demeler şimdilik boş çıkınca, taraftara da kaygılanmak, öfkelenmek düşüyor!


Taraftar bu, verilen söz “boş”, alınan “fos” çıkınca, sel misali yıkar geçer!


*****


İlk maçların getirisi, çoğu kez, sonradan Lig’de tutunma derdine düşen takımlar için çoktur!


Takımların çoğu daha ilk onbirini belirleyemediği için, bir hevesle sahaya çıkan takım, kendini gösterebilir.


Fenerbahçe, kendi belirlemediği futbolcularla farklı bir dizilişte ısrarcı olduğu hazırlık maçlarında anlaşılan Vítor Pereira ile bugün  Adana’da…


Elden çıkarılanlar bir yana, elde kalan ama şimdilik “ıskartaya” çıkartılanların boşluğu nasıl doldurulacak?


Bu soru, “soru çengeli”nde sallanınca, puan yitirilince taraftara da sallamak düşecek!


Giresun’da  “4-4-2” isteriz diye bağıranlara, işler iyi gitmeyince, yeni katılmalar olursa, olumsuzluklar başa belâ olurlar!


(“Belâ”dan uzak durmak, bunun zeminini hazırlamamak için, güç sahibi, iki düşünüp bir söylemeli. Çünkü bir düşünüp iki söylemek, sonuçta düşünmeden/ tartmadan konuşmak sayılacağı için kişiyi tutarsız yapar. Unutkan olanlar, sizden yana olsalar da, gün gelir  size en çok zarar veren olurlar.)


*****


Sona Doğru….


Fenerbahçe, Adana’da ne yapar?

Bek ve santrafor transferleri bekleniyor! 

Bu eksiklikler, aslında doğal karşılanması gereken beklenmedik ama “niyesi”ne çözüm bulunması gereken sakatlıklar, sorunun yanıtlanmasının zor olduğunu gösteriyor!

İlk onbirde olmasa da sonradan oyuna girmesi olasılığı yüksek futbolculardan Pelkas, Valencia ve Mert Hakan Yandaş’ın  sakatlığı da eklenince…

Şimdi?

Beklenen transferlerin olmayışı, sakatlıklar, yeni gelenlerin kadroda olmayışı, ister istemez kaygı kaynağı…

Sonuçta puan yitirme gelirse, bu durum, olağan sayılmaz mı?

Taraftar için sayılmaz, biliyoruz!

Ya 3 puanla şen şakrak İstanbul’a dönülürse?

İlkinde köpürenler, ikincisinde mest olurlar!


Son söz:

Fenerbahçe, eksiklikler olmasa da, içten ve dıştan gelen olumsuz tepkiler karşısında kendi kendinin doktoru olmayı, ruhsal bunalıma sürüklenmemeyi, bunun yarattığı “kuşatma”dan sıyrılmayı öğrenmelidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder