Dünden Bugüne Bakış
I.
Özel yetkili savcılar!
Özel yetkili yargıçlar!
Özel yetkili mahkemeler!
Ömrünü tamamlayanların yeri, o “özel yetkili”lerin yarattığı boşluk, öyle mi kalacaktı?
Doğa, boşluk kabul etmez ya!..
O boşluk, doluyor!.
Hem de açıktan açığa, öyle gizli kapaklı, kılıfına uydurarak değil!
II.
“Özel yetkili” hakemler iş başında.
Diyeceksiniz ki, resmiyette öyle bir unvan yok!..
Doğru, yok da, öyle bir “yetki”yi kendilerinde görenler var.
III.
Biz de, olmayan, ama estirilen havaya, “görüntü”ye bakarak “özel yetkili hakem mi?” diye soralım ve yazalım:
Hakem, futbolcunun ağzından çıkanı, el hareketiyle, “vücut dili”yle anlattığını değil de, içinden geçeni okuyorsa, buna bir ad/ sıfat bulmakta zorlanmaz mısınız?
Kendinize göre bulacaklarınız olacaktır. İşte “özel yetkili hakem”, bunlardan biri olabilir.
(18 Kasım 2012 ve 09 Şubat 2014 tarihlerinde yazdığımız yazılardan)
*****
Ara Nağme
Ah, Aziz Yıldırım ah, bütün suç sende!.
Sen olmasaydın, öyle konuşmasaydın, bu "özel yetkiler"in hiçbiri verilmeyecekti!
İçeride yattın, uslanmadın... Fenerbahçe için yine de yatarım diye tutturdun. Hakemleri kendi yöntemine göre “uyardın”, ikide bir “men" ve para cezası aldın.
Yine uslanmadın; uslanacağa da benzemiyorsun!
Senin yüzünden artık, canı yanan kimse konuşamayacak!
Sayende hakemler “zırh”a büründü!.
Anımsa, hakemlerin “hak yemesi”nden yola çıkarak demiştin ki:
“Gerekirse, hakem odasını basarım!”
Hiç oda “basmadın”, ama basmak kadar suç işledin! Sen olmasaydın, öyle konuşmasaydın; yanlış yapan, kimi takımların “kaderi”yle oynayan kimi hakemlerin yüzünden, hakemler, “sınırsız yetki”yle donatılmayacaktı.
Kimilerine gün doğdu!.
*****
Hoşgeldin Olağanüstü Hal
TFF'nin “Kamuoyunun Dikkatine” başlıklı duyurusu “Üzülerek söylemeliyiz ki...” diye başlıyor ve sürüyor:
“.... tüm profesyonel liglerimizde hakemlerimize yönelik hakaret, tehdit, fiziki ve sözlü taciz, darp ve benzeri kabul edilemez eylemler her hafta artarak devam etmektedir.”
TFF kurullarının “aldığı yaptırım kararları incelendiğinde” bu tür eylemler “net biçimde” görülüyor/muş.
(“Hakaret, tehdit, fiziki taciz, sözlü taciz, darp” bunlar sayıldıktan sonra “benzeri eylemler” deniyor. Acaba “benzeri eylemler” ne ola ki?)
TFF kurulları, bu durumda ne yapıyor/muş:
“.... bu tür olayları gerçekleştirenlere verdiğimiz cezalar, hakemlere yönelik şiddet eylemlerinin önünü kesmeye yetmemektedir.”
Cezalar, ceza alanları uslandırmadığı için, bu durum, TFF yönetimini “yeni önlemler almaya yöneltmiş” oluyor. “Yeni önlemler”e yönelme, TFF’yi Futbol Disiplin Talimatı ve Futbol Müsabaka Talimatı’nda değişiklik yapmaya götürüyor.
Değişiklik, bu haftaki maçlardan başlamak üzere uygulanacak.
Nedir o değişiklik?
“.... müsabaka boyunca yeşil zemin içinde veya dışında, hakem soyunma odası koridorunda, hakem odası önü ve içerisinde hakemlere yönelik her türlü sözlü veya fiili eylemlerde bulunulması halinde müsabaka hakemine karşılaşmayı tatil etme yetkisi de dahil olmak üzere geniş yetkiler verilmiştir.”
“Hakemlere yönelik her türlü sözlü veya fiili eylemler”in ölçütü, hakemden hakeme değişirse ne olacak?
Sayılan eylemlerin olması durumunda, “.... müsabaka hakemine karşılaşmayı tatil etme yetkisi de dahil olmak üzere geniş yetkiler verilmiştir.” denemesi gelince...
“Tatil etme”, “en geniş yetki” değil mi ki, “... tatil etme yetkisi de dahil olmak üzere geniş yetkiler verilmiştir” deniyor?
“Müsabakayı tatil etme” yetkisi dışındaki yetkiler ne ola ki?
(Bu kadar “yetki”yle donatılan hakem/lerden çok önemli “hata” yapanlar olursa, onlara bir yaptırım olacak mı olmayacak mı?)
*****
Her Salı “Sallama Günü” Olmasın
“Kamuoyunun Dikkatine”nin ikinci bölümü, “hakem değerlendirmesi” ayrılmış. MHK Başkanı Zekeriya Alp, medya mensuplarıyla bir önceki haftanın hakemlerini değerlendirecek. Gerek görülürse, kimi hakemler de bu toplantılarda bulunacak, soruları yanıtlayacaklar.
Amaç ne?
“Hakemler ile futbolseverleri yakınlaştırma ve şeffaf yönetim anlayışını doğrultusunda tüm değerlendirmeleri kamuoyu ile açık bir şekilde paylaşma”...
Güzel, olumlu bir karar; ama çok baş ağrıtacağa benziyor.
Son söz:
Kimileri, kendilerine yüklenen sorumlulukla daha bir dikkatli davranırlar; kimileri de kendilerini “devaynası”nda görür, güç gösterisine başlarlar!
(Bu yazı, 21.11.2014'te milliyet.com.tr'de ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok, ikincisinde var.)
(Bu yazı, 21.11.2014'te milliyet.com.tr'de ve Milliyet Blog'da yayımlandı. İlkinde yok, ikincisinde var.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder