(Bu yazı 24 Ağustos 2011’de Milliyet Blog’da yayımlandı.)
I.
“Şike”den arınmışım, söylerim, “ben temizim” türküsü
Üstümde dursun, kalkmasın, başkasının “ak” örtüsü
Sen “arınmış”sın “sen temizsin” öyle mi
Örtüyü çekeyim de gör, öyle mi böyle mi
II.
Gel, “Ben temizim, sen kirlisin oyunu” oynayalım
Geçmişi, benim farklı rengimin torbasına koyalım
Bir rengimiz aynı, öbür rengimiz farklı, unutma sakın
Geçmişteki “dayı”lar, Hızır gibi yetişenler, acaba ne yakın
III.
Biz temiziz, temiz, duy da inanma, “leke”den uzağız biz
Geçmişi bırak bugüne bak, sizsiz yemek ne de olur leziz
Her “leke” çıkmaz ilaçla, öyle kalır ömür boyu
Uçarsa senin olmayan o “ak” örtü, kendine herkesin soyu
IV.
Senden önce doğmuştum ben, sonra oldun sen “büyük”
Geçmişim şereflidir benim, aynı zamanda höyük
Anladık, anladık, sen de “büyük”tün eskiden
Küçüldüğünü saklayamazsın bundan böyle kimseden
V.
Çoktandır özlerim özlerim o “ulu”lu “soy”lu günleri
Rahatımızı bozulur gibi oldu, imdada yetişti birileri
O “ulu”lar, “soy”lar tarihte kaldı tarihte, ama...
Sana her zaman verecektir bir el mama
VI.
Boşver geçmişi, “eski defterler”i karıştırma, yakamdan düş
Sevincim kursağımda kalmasın, gündüz bile görüyorum düş
Boşversem de ben, bil ki, ardında olanlar var
Bil ki, kurda teslim edilmez davar
VII.
Havadan geldi puanlar zor durumda, yutan yuttu
Dayımlarım vardı, oluyor da, milleti nasıl da uyuttu
Dolaplar çevrildi, olmayan gol oldu gol
Geçmişi unutsan da unutmaz her şeyi yazan google
VIII.
Eskiden suç değildi o ”şey”, rakibe yapardık pike
Dayılarımız vardı geride, bize kimse süremez leke
Biliyorum, üstünde var yıllardır şeffaf bir pike
Tarihidir, tarihidir, tarihidir senin bu öfke
IX.
Aldığımız her puanda var alın terim
Bulursam, bizim olmayanı da afiyetle yerim
Al hepsini senin olsun, benimkini de yaz senin “hane”ye
Bulduğunu ye, ama bozulmasın karnın, bil ki, her “şey” bir hikâye
X.
Ben susuyorum, yeni rengim konuşuyor: beyaz
Kara yel bizden yana esmez, seni yakalar ayaz
Bağır sesin çok çıksın, sansınlar seni temiz, içindekini de et ihbar
Ey acemiler, fırsatçılar, anlaşılan, geniş sandığın yer dar
XI.
Bizim deniz başkadır, balığın en küçüğü bizde
aklık paklık, dayanışma... en büyüğü ikimizde
Bilmez olur muyuz sizdedir balığın en küçüğü
Sizi gidi gidiler, biliriz, ikiniz büyüklerin en küçüğü
(On İkinci Adam)
Aşık Veysel, demiş ki: “Dostlar beni hatırlasın”
Bu adı almışlar, ad yapmışlar şiir kitabına
Biz de deriz ki: Bu, bir “mizah”tır, sadece dostlar alınmasın
“Ben Temiz, Sen Kirli” Blog’a düşmüş, sığmamış kabına
Üstümde dursun, kalkmasın, başkasının “ak” örtüsü
Sen “arınmış”sın “sen temizsin” öyle mi
Örtüyü çekeyim de gör, öyle mi böyle mi
II.
Gel, “Ben temizim, sen kirlisin oyunu” oynayalım
Geçmişi, benim farklı rengimin torbasına koyalım
Bir rengimiz aynı, öbür rengimiz farklı, unutma sakın
Geçmişteki “dayı”lar, Hızır gibi yetişenler, acaba ne yakın
III.
Biz temiziz, temiz, duy da inanma, “leke”den uzağız biz
Geçmişi bırak bugüne bak, sizsiz yemek ne de olur leziz
Her “leke” çıkmaz ilaçla, öyle kalır ömür boyu
Uçarsa senin olmayan o “ak” örtü, kendine herkesin soyu
IV.
Senden önce doğmuştum ben, sonra oldun sen “büyük”
Geçmişim şereflidir benim, aynı zamanda höyük
Anladık, anladık, sen de “büyük”tün eskiden
Küçüldüğünü saklayamazsın bundan böyle kimseden
V.
Çoktandır özlerim özlerim o “ulu”lu “soy”lu günleri
Rahatımızı bozulur gibi oldu, imdada yetişti birileri
O “ulu”lar, “soy”lar tarihte kaldı tarihte, ama...
Sana her zaman verecektir bir el mama
VI.
Boşver geçmişi, “eski defterler”i karıştırma, yakamdan düş
Sevincim kursağımda kalmasın, gündüz bile görüyorum düş
Boşversem de ben, bil ki, ardında olanlar var
Bil ki, kurda teslim edilmez davar
VII.
Havadan geldi puanlar zor durumda, yutan yuttu
Dayımlarım vardı, oluyor da, milleti nasıl da uyuttu
Dolaplar çevrildi, olmayan gol oldu gol
Geçmişi unutsan da unutmaz her şeyi yazan google
VIII.
Eskiden suç değildi o ”şey”, rakibe yapardık pike
Dayılarımız vardı geride, bize kimse süremez leke
Biliyorum, üstünde var yıllardır şeffaf bir pike
Tarihidir, tarihidir, tarihidir senin bu öfke
IX.
Aldığımız her puanda var alın terim
Bulursam, bizim olmayanı da afiyetle yerim
Al hepsini senin olsun, benimkini de yaz senin “hane”ye
Bulduğunu ye, ama bozulmasın karnın, bil ki, her “şey” bir hikâye
X.
Ben susuyorum, yeni rengim konuşuyor: beyaz
Kara yel bizden yana esmez, seni yakalar ayaz
Bağır sesin çok çıksın, sansınlar seni temiz, içindekini de et ihbar
Ey acemiler, fırsatçılar, anlaşılan, geniş sandığın yer dar
XI.
Bizim deniz başkadır, balığın en küçüğü bizde
aklık paklık, dayanışma... en büyüğü ikimizde
Bilmez olur muyuz sizdedir balığın en küçüğü
Sizi gidi gidiler, biliriz, ikiniz büyüklerin en küçüğü
(On İkinci Adam)
Aşık Veysel, demiş ki: “Dostlar beni hatırlasın”
Bu adı almışlar, ad yapmışlar şiir kitabına
Biz de deriz ki: Bu, bir “mizah”tır, sadece dostlar alınmasın
“Ben Temiz, Sen Kirli” Blog’a düşmüş, sığmamış kabına
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder