26 Eylül 2021 Pazar

Fenerbahçe, Hatay’dan İstanbul’a Uçarak Dönüyor!

Gidişler uzun, dönüşler kısadır.

Gidişlerde kaygı gelir başköşeye oturur; kişi karmaşık düşüncelerle yol alır. Ama dönüşler, hele de istenen elde edilmişse, sevinç yüklüdür.

Fenerbahçe de öyle bir dönüş yolunda Hatay’dan İstanbul’a uçarak dönüyor!

Fenerbahçe bu işte!


Hem aldığı sonuçlar hem de içe dönük çoğu kez yersiz/ anlamsız eleştirilerle, başkalarını da sevindirmeyi pek sever!

Kendi için “ilk”leri yaşarken rakipleri için de ilkleri yaşatıyor.


İşte son iki haftadan iki örnek:


Hiç galibiyeti ve puanı olmayan Başakşehir, 5. maçta ilk galibiyetini Fenerbahçe’ye karşı aldı.


Hiç golü olmayan Giresunspor, ilk golünü 6. maçta Fenerbahçe’ye attı.


Bakalım, Fenerbahçe’nin hangi rakibi bir başka ilki yaşatacak?


*****


Pereira, Hatay maçının zor olduğunun bilincindeydi; bunu maç öncesi dile getirdi:


“Organize bir takım, özgüvenleri çok yüksek. 4 maç kazandılar üst üste. Bizim kendimize odaklanmamız gerekiyor. İlk golü bulmak çok önemli. Sahada kimin olduğunun önemi yok, önemli olan maça iyi başlayıp, en iyi seviyemizde olmamız.”


Demek oluyor ki, Pereira, yorumcu denen çoğu kişinin unuttuğunu, futbolun bir takım oyunu olduğunu vurguluyor.


Niye o yok bu var diyenler, futbola, bireysel spor dalı gibi bakarak konuşuyor, “acul” taraftarı gaza getiriyorlar.


(Maçtan önce puan cetvelinde Fenerbahçe’yle Hatayspor arasındaki tek fark, gol sayısıydı. Fenerbahçe’nin 8, Hatayspor’un 13 golü vardı.)

*****

Sakatlıklar Fenerbahçe’nin de belini büküyor/du.

Pereira, maç öncesi muştuyu verdi:

Sakat oyuncularımızın hepsi neredeyse dönmek üzereler. Aşağı yukarı bir haftaya döneceklerdir diye düşünüyorum." 

Sakat kalmayınca, Pereira için de tercih konusunda zor günler başlayacaktır!

Eksiklerin olması bir sorun, olmaması bir başka sorun!

Üstelik başa bela!

Eksikler olmasaydı sonuç böyle olmazdı denmesi çok normal gelir duyana. Eksik yok ama ilk onbirde bekleneni vermedi demek, bir başka sorunun habercisi…

Medyanın “kazan kaynatıcı”ları sağlamlardan ilk onbire ya da kadroya giremeyenler üzerinden “nokta atışları” yapma fırsatını kaçırmazlar. 

Şu futbolcu mutsuz, bu mutsuz hikayeleri üzerine dakikalarca konuşan “ekran gevezeleri”, fatura kesecekleri mutlaka sıraya koymuşlardır.

Mesut Özil’in yedek soyundurulması bir “sorun” olarak görülüyor.

Oysa maç trafiğinin sıkışık olduğu haftalarda Pereira’nın, bir sonraki maçı da düşünerek kendince önlemler aldığı göz ardı ediliyor. Mesut Özil niye ilk onbirde yok diye eleştirmek kolay. Bir futbolcunun geçmişindeki hiçbir zaman sönmeyecek parlaklık, bugün her maçta sürecek diye bir kural yok. 

Bizim anladığımız, Pereira, Mesut’u “idareli” kullanmak istiyor. Mesut, 86. dakikada skoru koruma kaygısı, topu tutma düşüncesiyle oyuna alındı.

*****

Hatayspor hem atakta, hem ofsayta düşmekte, hem de itirazda öndeydi.

Hatayspor’un gelişleri tehlikeliydi.


Fenerbahçe, topu ileride tutmak anlayışıyla oyunuyordu.


İlk gelen topu kalesinde görme alışkanlığı olan Fenerbahçe, temkinliydi; topu kapmak için mücadeleden vazgeçmiyor/du. 


17. dakikada taraftarın ve “futbol uleması”nın beğenmediği Rossi, Valencia’nın onsekiz içinde yaptığı ortayla topu ağlarla buluşturdu.


Rossi, “İlk golü bulmak çok önemli.” diyen Pereira’ya, bir bakıma, selam çaktı!


30. dakikada Valencia’nın kafasından gelen topu bu kez Novak, ağlara yolladı.


Valencia’nın gollerde payı vardı, ona o pasları gönderen Mert Hakan Yandaş’tı.


İlkyarıda istediğini alan Fenerbahçe, ikinci yarıya sanki 2-0 gerideymiş havasında başladı. Ama ayağa gelen/ yakalanan fırsatlar çok rahat harcandı. Yoksa skor çok farklı olurdu.

Hatayspor, 70. dakikada golü bulunca umutlandı.

(Osayi-Samuel'in hatalı pasında topu kapan Kamil Ahmet Çörekçi, verdiği pasla Dylan Saint-Louis'i ceza alanı içinde topla buluşturdu; o da kaleci Altay’ı avladı.)

Fenerbahçe’de, skor 2-1 olduktan sonra da, başka fırsatlar yakalanmasına ve harcanmasına karşın, skoru koruma kaygı doğal olarak kendini gösterdi.

Ama ne olursa olsun, önemli olan 3 puanla İstanbul’a dönmekti.

*****

Sona Doğru…

Fenerbahçe, teklemeler olacaktır kuşkusuz, Pereira’yla farklı havada oyunuyor:

Mücadele, mücadele, mücadele…

Savunmada gösterilen mücadele ileriye yansısaydı, yakalanan fırsatlarla gol sayısı artar, skor farklı olurdu.

Fenerbahçe’de savunmanın nasıl etkili olduğunu Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan dile getirdi:

"Fenerbahçe'nin savunması muhteşem oynadı, tebrik ediyorum. Bize pozisyon vermediler."

Pereira’nın sistemine kafayı takanlar, rakibe, oyunun gidişine göre sistemin farklılık göreceğini gördüler.

Şimdi ne diyecekler?

Onları diyecekleriyle baş başa bırakalım, biz Pereira’ya kulak verelim: 

“Önemli olan sistem değil, sahadaki davranışlardır. Sistemimiz değişebilir, önemli olan davranışın değişmemesi.”

Yani?

Son Söz:

"Sahada kimin olduğunun önemi yok, önemli olan maça iyi başlayıp, en iyi seviyemizde olmamız.”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder