“Kapanan rakiplere karşı zorlanıyoruz.”
Osmanlıspor Teknik Direktörü İrfan Buz, Ankara’da 0-0- biten Konyaspor maçından sonra, İstanbul yolu yaklaşınca böyle demişti.
Başka?
“Bize karşı açık oynayan rakipler ise bize alan veriyor.”
27 haftada 28 puan toplayan takımın teknik direktörü söylüyor bunları. Bundan çıkan anlam şu:
Bu kadar az puan toplamamızın nedeni, rakiplerimizin “kapanması”...
Fıkra gibi!..
*****
İrfan Buz, maç öncesi, yayıncı kuruluşun mikrofonlarına ne demişti?
“İki takımın da hedefi var!”
İki takım dediği, kendi takımı Osmanlıspor; öbürü, evine konuk olduğu Fenerbahçe…
Osmanlıspor, kümede kalmak, Fenerbahçe şampiyonluk için mücadele ediyor.
Yani?
Hedefleri birbirine karşıt.
*****
Maç sonrası İrfan Buz, Fenerbahçe’nin korner atışından gelen ilk golü için ne dedi?
“Piero '5 santim içeride' diyor. Yardımcı hakemin o pozisyonu görme ihtimali sıfır.”
Yani?
Yardımcı hakem, o mesafeden gol olduğunu nasıl görür?
Böyle sorular, biçimce ve anlamca olumlu olmasına karşın, anlamca olumsuzdur?
Yani?
Göremez!
Bunun Türkçeye çevrilmesi:
O gol verilmemeliydi!.
*****
Gol olduğu, uzaktan, korner çizgisinden nasıl görülür?
Yani?
Görülemez, görülmemeli!.
İrfan Buz’un deyişiyle “kapanan rakiplere karşı zorlanan” Osmanlıspor, kapandıkça kapanıyor; geçirdikçe vakit geçiriyor.
Fenerbahçe, bir türlü gol bulamıyor.
Sonunda…
54. dakikada, Valbuena'nın kullandığı kornerde, topa yükselen Skrtel'in kafa vuruşunda ilk gol geliyor.
Kaleci Karcemarskas’ın, topu kalenin içinde kucakladığını yardımcı hakem görüyor; Halil Umut Meler’in bunu görmesine olanak yok.
Kopartılan gürültü patırtı bundan.. Son kararı verecek olanın göremediğini sen nasıl olur da görürsün? Başka maçlarda “kuzu gibi” olan rakip futbolcu ve başkanlar, dün görüldü ki, “canavar gibi”…
Başkasının golünün verilmemekle emeğinin çalınacak olmasını “olağan işler”den sayan bir futbolcu, ahkâm kesiyor:
“İlk pozisyonda yan hakeme baktım, gol demiş gibi durmuyordu. 30 metreden nasıl görüp gol verdi, anlamıyorum? Biz burada can çekişiyoruz, bir kararla bütün emeklerimiz boşa gidiyor.”
Unutulan ne?
Golün, korner atışından geldiği, yardımcı hakemin görüş alanının çok açık olduğu, görmesi gerekeni görmesi…
Tepki neden?
Şimdiye kadar görülmesi gerekenlerin görülmemesi, bu maçta da onsekiz içinde topun elle kesilmesinin görülmemesi…
*****
Yayıncı kuruluşa göre, top, kale çizgisini 5 santim geçmiş.
Osmanlıspor başkanı da, hakeme “gör”, ama golü verme diyor!
Ama hakem, “görçek” yapıyor!
Başkana göre,"Kale çizgisinde olmayan bir yan hakemin o pozisyonu görme şansı olamaz.”mış!
Oysa gol, korner atışından geliyor; yardımcı hakemin yeri belli.
Yakınma şu:
“Yan hakem, 35 metreden golü veriyor.”
Ve o güne kadar akla gelmeyen:
“Piero'ya inanmam mümkün değil.”
Niyesi de, yine şimdiye kadar akla gelmeyen:
Sonradan piero ile oynamak, topu 5 santim içeride göstermek!
*****
Sona Doğru…
Futbol dünyasına yön veren, öyle olduğunu sanan ve onlara uyanlar, gerçekleri gizlemekte de usta mı usta!.
Zaten, kimi maçlarda, maç sonrası nelerin devşirileceğinin tohumu devre arasında atılıyor. Bir iki “ağız”a bakan ve ona göre “pozisyon” olanlar da “kervan”a katılınca, geceler şenleniyor!
Bu haftaya bakarsak:
Bir başkanın, bir rakibin futbolcusuna yönelik sözleri…
Bir başkanın, başkanlığının bitmesine iki gün kala, geçen yıla dönük olarak “şike” itirafları…
Ne mi oldu?
Ne olacak, kafalar, “piero”nun yalan söylediğine, 5 santime takıldı.
Hakem, 35 metreden 5 santimi nasıl görür?
Gördü işte!
“Nasıl görür?” diyenler de, “gol değil” diyemiyor işte!
Son söz:
Futbola yön verdiğini sanan “ağız” ve “kalem”lerin ağzından çıkan her laf, manşet olur; internet ortamında ve kendi ekranları dışında değer (!) kazanırsa, yozlaşmanın sorumlusu, o yayanlardır.
http://www.twitter.com/turgutcelik
http://www.twitter.com/turgutcelik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder