30 Ağustos 2022 Salı

Jesus, Hakemi Konuşma Yolunu Tıkadı!

Eskişehir’de oynanan Konyaspor - Fenerbahçe maçı…

Maça bölüm bölüm bakmak, daha sağlıklı değerlendirme yapmaya götürür bizi:

Valencia’nın kırmızı kart gördüğü 22. dakika öncesi …

22. dakika ile Konyasporlu Adil Demirbağ'ın ikinci sarıdan kırmızı gördüğü 54. dakikaya kadar olan, Konyaspor’un sahada 10’a 11 üstün olduğu bölüm.

Sahada eşikliğin 10-10 olduğunda 54. dakika sonrası…

Asıl değerlendirilmesi gereken, gol olmayan, sahada eşitliğin olduğu 22. dakika öncesi ve 54. dakika sonrası…

Her üç bölümde de Fenerbahçe, şimdilik iyi gidiyor denen değildi.

Fenerbahçe’de kimi futbolcular, çalımcı Osayi-Samuel'i dışta tutmak istiyorum, yine bildik havalarda, mahalle sokaklarında attığı çalımlarla adam geçme hevesiyle sahada. Bazen orta sahada bu yüzden kaptırılan toplar tehlike yaratmaya ne de elverişli.

Çalımcının bazen gol atması, bu huyunun sürmesi, buna göz yumulması için bir gerekçe olamaz.

Topu sür sür, soluğun kesilene kadar git, ya kaybet ya da yoruldum, benden buraya kadar diyerek, gereksiz bir pas ver ya da topu rakibe yolla…

Bu durum, skora göre tepki de çeker, alkış da getirir. Fark çok olursa, bir de gol atmışsan, senin bu gösterin (!) tribünler için eğlencedir artık. Adına anında beste bile yapılır.

Ya gerideysen, mutlaka gole ihtiyacın varsa, küfrün bini bir paradır artık!

*****

Pili zayıflayan kumanda bile ilk başlardaki hızlı işlevinden uzaklaşır. 

En hızlı, verimli çalışan sistemler bile zaman zaman “ses” vermez.

Sadece futbolcundan mı bekleyeceğiz, kusursuz işlemeyi, sahada duman attırmayı?

Futbolcu kafaca hazırlanmamışsa maça, “siz aslansınız kaplansınız” övgüleriyle büyülenmişse…

Önceki maçlar düşünülerek duyulan güvenle , “nasıl olsa yeneriz” yer etmişse kafalarda…

Güvenin verdiği gevşeklik, gelip kapıya dayanmışsa…

Kırmızı karttan sonraki telaş, Jesus da bu dahil, kısa sürede atlatılıp oyun düzenini düzelteceğine bozarsa…

Sahada oyuncu sayısı eşitlendikten, yani 54. dakikadan sonra taraftarlara gelen güvenin kırıntısı sahadakilere yansımaz, telaş giderek artarsa…

Ayakların birbirine dolaşması…

Pasların yerini bulmaması…

Boşuna “enerji” tüketilmesi…

Yenilginin gerekçesidir!

*****

İki oyuncu, topsuz olanda itişiyor. İtmeye başlayan, daha şiddetle bir itmeyle rakibinin dengesini bozuyor, o da ayakta kalabilmek için bir ayağını itene dayanak yaparak ayakta kalıyor. 

İten Adil Demirbağ yerde, itilen Valencia ayakta.

Arkası dönük hakem, ayakta kalana kırmızı; yerde yatana, tedavisi (!) bitince,  sarı gösteriyor.

Kırmızı kartı anladık diyelim. 

Ama hakemin arkası dönükken elini cebine atması, dönerek “cart!” diye kırmızı göstermesini anlamak mümkün değil! 

Nasıl gördü? 

Arkada gözü mü var?

Arkasına kamera mı takılı?

Yerde kıvranana sarı göstermekteki amaç ne?

VAR, devreye girdi; hakemi haklı buldu demek yetmez. 

Yeter diyenlere bir soru:

Siz, adalet dağıtan kurumlarda karar sahibi olanlara kararlarından ötürü güveniyor musunuz?

VAR da genelin bir uzantısı!

Kararı veren, yerine göre onaylayan VAR deseniz de, VAR’a hükmeden, arkası dönükten pozisyonun hangi kart gerektiğini “şıp” diye gören/ anlayan gibi bir insan!

*****

Jesus, bu maçta “kötü”, İlhan Pulat “iyi” not aldı.

Skora bakınca, hele de Fenerbahçe yitirince, Fenerbahçe karşısında galip gelen sıradan teknik direktör bile övgüye boğulur. O maç için büyüklük (!) payesi alan, belki de ömrü boyunca bununla övünür!

Jesus’un maç sonu dedikleri, arkası dönükken o pozisyonun kırmızı kartlık olduğunu görme yeteneği olan hakemi ve kararı onaylayan VAR’dakini aklıyor, hakem/lerin hedef tahtasına konmasının önüne geçiyor.

Jesus’un o dediklerinden bir  bölümü alalım, cümleleri alt alta yazalım:

"Fenerbahçe'ye geldiğim ilk günden bu yana oynadığımız maçlarda takım ilk kez istediklerimizi uygulayamadı.”

(Bir pozisyonu diz çökerek izleyen Jesus, başını iki elinin arasına alarak düşünmeli, “Niye?” sorunun yanıtını mutlaka bulmalı. Jesus’un işinin ne olduğunu öğretmek kuşkusuz kimsenin haddine değil. Diyesimiz, göremediklerini görenlerin hangi açıdan gördüklerini görmesi… Buna katılmak ya da katılmamak kendine kalmış.)

"İyi bir maç çıkartamadık." 

(Doğru! Hakem bahane değil.)

"Valencia'nın da kırmızı kartı organizasyonumuzu kaybetmememize neden oldu." 

(Doğru! Fazla beklemeden defanstan Lemos’u çıkarıp Serdar Dursun’u gol atsın diye oyuna aldı. Serdar’ın ne/ler yaptığını maçı izleyenler gördü.)

"Ama yine de gol yemedik." 

(Doğru. 10’a 11 oynarken Konyaspor’un da gol atma becerisi yoktu. Konyaspor golü, sahada oyuncu eşitliği varken, Muhammet Demir'e verilen bir fırsattan attı.)

"Devre arasındaki değişikliklerle dengeyi sağladık." 

(Doğru. Ama oyuncular telaşlıydı, başıboş bir havadaydılar.)

"Ama önceki maçlardaki dinamikliği ofansta göstermedik."

(Doğru. Ama niye? Jesus, bu duruma bir daha düşmeme yolunu bulmalı.)

"Mağlubiyetin nedeni bu."

(Jesus, sorumluluk bende diyor. Tercihlerde karar onun olduğuna göre sorumluluk da onun. Doğru yapıyor. Futbolcuları, bazen ad veren  teknik direktör ya da başkanlar gibi tribünlerin önüne atıp kenara çekilmiyor.)

****

Fenerbahçe 22. dakikada 1 eksildi; 10 kişi kaldı.

Konyaspor 54. dakikada 1 eksilince sahada eşitlik sağlandı. 

Konyaspor 66. dakikada 1 gol attı.

Fenerbahçe gol atamayınca skorda eşitlik sağlanamadı.


Böylece Fenerbahçe’de ilk büyük fireyi Konyaspor karşısında verdi.


Konyaspor, bu maçta da gol yemedi; ayrıca 4 maçta yenilgisi de yok. 


Konyaspor’da Bytyqi ile Muhammet Demir ikilisi ön plandaydı. Bunlar Altay’ı epeyce zorladılar. 66. dakikada bu ikilinin ortaklığıyla Muhammet Demir, Altay’ı geçti.


Maçın 2-0 bitmesini direk önledi. Son düdük çalmak üzereyken 90+6’da Ikpeazu'nun şutunda top direkten döndü,


Konyaspor’da futbolcuların bir ilginç yanı da çokça ofsayta düşmeleri oldu.


*****

Sona Doğru…

Fenerbahçe için Eylül 2022 daha da “zorlu” geçecek. 

Bir yanda Lig, öbür yanda UEFA Avrupa Lig… 

Bu arada iki Avrupa maçı arasında Lig’de dinlenecek olma, bir avantaj sayılmalı.

İşte Eylül 2022 maç trafiği:

Fenerbahçe - Kayserispor (3 Eylül 2022 Cumartesi, 21.45)
Fenerbahçe-Dinamo Kiev (8 Eylül 2022 Perşembe, 19.45)
Rennes-Fenerbahçe (15 Eylül 2022 Perşembe, 22.00)

Fenerbahçe -Alanyaspor (Büyük bir olasılıkla 19 Eylül)


Son Söz:

3 günde bir maç alışkanlığından eldekilerini Konyaspor maçına kadar en uygun, yararlı biçimde kullanan, olumlu eleştirilerle yol alan Jesus, çıkacak olası engelleri bu maçta olduğu gibi bocalamadan bakalım nasıl aşacak?







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder