13 Ağustos 2022 Cumartesi

“Yeni Cüneyt Çakır’lar Yetiştirmek” Üzerine Bir Deneme

Futbolda hakem/ler dendi mi akla, başrolde Cüneyt Çakır gelir.

Yıllardır, Cüneyt Çakır’a “düdük astırmak” isteyenler oldu. Bütün çıkışlar havada kaldı, sert çıkışlar bile “fos” çıktı.


Cüneyt Çakır, el üstündeydi; UEFA’nın bile gözdesiydi.


“Düdük astırmak”la sahalardan uzaklaştırılmak istenen o Cüneyt Çakır hakemliği kendi isteğiyle bıraktı.

“Kurtulduk” diye sevinenler oldu. Başı Fenerbahçeliler çekti. Onun yüzünden Fenerbahçe’nin birçok şampiyonluktan olduğu yaygın bir kanı; bunun değişmesi de mümkün değil. Çünkü en kritik maçlarda/ durumlarda başrolü üstlenen hakemdi o. Bu bakımdan Fenerbahçe taraftarınca Cüneyt Çakır’a hiç de olumlu gözle bakılmaz.


Sevinmek haktı; ancak ilk sevinme kısa sürdü. Çünkü Cüneyt Çakır, kendi deyişiyle “yeni Cüneyt Çakır’lar yetiştirmek” için MHK’ye başvurmuş, isteği de TFF’ce kabul edilmiş (*).


Yani?


Cüneyt Çakır, yine söz sahibi! 


“Altkategorilerde yeni Cüneyt Cüneyt Çakır’lar yetiştirecek” olması da bunun kanıtı. Ayrıca, deyişinden anlaşılan o, “ruh”unun Süper Lig’de olması da cabası... Çünkü orada yeterince Cüneyt Çakır’lar var.


(Aziz Yıldırım, onun için “Cüneyt Çakır hakem değil” demişti.

Cüneyt Çakır’ın olumlu yanı yok mu yani?

TFF ve UEFA’nın gözdesi Cüneyt Çakır için futbol kamuoyunda yaygın kanı şu:

Dışarıda başka içeride başka…)


*****


Cüneyt Çakır’lar neyi anlatır?


Soruya dil açısından, -ler/ -lar ekinin burada Cüneyt Çakır’a hangi anlamı yüklediğine, niye kesme (‘) ile ayrıldığına bakalım:


Ek, kişi adından kesme ile ayrılmamışsa “aile, çevresi”, ayrılmışsa “onun gibi olan, onun yolunda gidenler, benzerleri” anlamını verir.


(En güzel örneği, Halim Yağcıoğlu’nun “Mustafa Kemal'ler Tükenmez” başlıklı şirinde buluruz.

Ne demek Mustafa Kemal’ler?

Onun ilke ve devrimlerini benimseyenler, o yolda gidenler.

Mustafa Kemal’in ilke ve devrimlerini açıklamaya gerek var mı?)


Hakemler için kullandığımız, Cüneyt Çakır’ın da “yeni Cüneyt Çakır’lar” dediği “benzerleri, onun gibi olanlar, onun yolunda gidenler”dir. 


Şu kullanımda ise“aile” anlamı vardır; kesme ile ayrılmaz:


Cüneyt Çakırlar dün gece bizdeydi, hasret giderdik.


*****


Yeni Cüneyt Çakır’lar yetiştirmek!


Kim mi yetiştirecek?


Cüneyt Çakır!


Yani?


Cüneyt Çakır, kendisi gibi olan, "kendisine benzeyen, kendisinin yolunda gidenleri" yetiştirecek.


Sahada hakemi izleyenler, işte tam Cüneyt Çakır, kendisi yok ama müridi (!)  sahada ya da VAR’da, o ne yapıyorduysa bu da aynısını yapıyor, diyecek!


Seri üretim misali!


“Yeni Cüneyt Çakır’lar yetiştirmek!”te anahtar sözcük, “var olanlara ek” anlamına gelen “yeni”dir.


Demek ki Cüneyt Çakır ve "onun gibiler", şu anda sahada ya da VAR’da… Baştakiler de yani TFF’ye hükmedenler bu durumdan memnun, bu durumun sürüp gitmesini istiyorlar! 


İstedikleri için de Cüneyt Çakır’dan vazgeçmiyorlar.


Sözün kısası, dün neyse bugün de aynı, yarın da aynı olacak!


Böyle gelmiş böyle gider!


(Aziz Nesin, anılar kitabına, boyun eğmelere başkaldırı olarak, ne güzel ad bulmuştu:

“Böyle Gelmiş Böyle Gitmez”)


*****


Sona Doğru…


Yıllardır, verdikleri ters, çelişkili, bazen de “kafasına göre” kararlarla “bir hakkın, puanların el değiştirmesine yol açan” hakemler için boşuna Cüneyt Çakır’lar demiyorduk.  


Cüneyt Çakır’ın hakemliği bırakmak karşılığında, “yeni Cüneyt Çakır’lar yetiştirmek” için MHK’ye başvurması ve talebinin TFF’ce kabul edilmesi,  bizi doğruladı.


Cüneyt Çakır’lar hangi özellikleri taşır?


Yanıt hazır: Cüneyt Çakır’ın özelliklerini…


O zaman, Cüneyt Çakır’ın hakem olarak örnek alınacak hangi özellikleri taşıdığını sormak farz oluyor!


Kuşkusuz bunu başta Cüneyt Çakır, ona görev verenler yanıtlamalı, açıklamalıdır.  


Bu, futbol kamuoyundan beklenirse, sıralanacak özellikler olumsuzdur.


Bu konuda, yeri geldiği zaman mangalda kül bırakmayan, her işe burnunu sokan “kıymeti kendinden menkul”lerden, Cüneyt Çakır’dan yakınan kulüp başkanlarından bir ses duyan var mı?


Bunu kulüplere yönetenlere sormanın bir anlamı yok. Karşı çıkanlar olmasına karşın, kulüpleri yönetenler, TFF’den gelecek küçük bir “ödün”le suspus olur ya da taraftarın gazını almak için bir iki “gaz”dan sayılacak tepki gösterirler.


Kimse, bizim kulüp, başkan başka diye ortaya çıkmasın; hikâye anlatmasın!


Böyle düşünenler düne baksınlar bakalım dünde bir şeyler bulabilirler mi?


Son Söz:


Türk futbolunun, hakemliğinin “yeni Cüneyt Çakır’lar”a değil, “görev ve adalet duygusu” yüksek, sahaya çıktığında, VAR başında oturduğunda “babamı bile tanımam”, “beni kendi adamı algısı yaratanlar benden uzak dursun”  diyecek hakemlere gereksinimi var.



(*)

https://www.tff.org/Default.aspx?pageId=200&ftxtId=38280

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder