GİRİZGÂH
TFF, Fenerbahçe’ye karşı hakemler konusunda da nasıl “rakip gibi” tavır içinde olduğunu göstermekten bıkmıyor!
O kadar uzaklara gitmeye gerek; son iki maç öncesi başlayan, maçlarda apaçık görülen, çoğu kasıt içeren-lehte olan da var olmasına karşın- pozisyonlar için sahadaki ve VAR’daki hakemce verilen kararlara yaklaşımı sözgelimi…
Beşiktaş maçı öncesi Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin “yalan”ıyla körüklenen sözleri üzerine yapılan görüşmelerde yan çizen, o konuyla ilgili açıklama yapmayan TFF’nin, özellikle Başkan Ali Koç’un yumuşak uyarıları üzerine yaptığı açıklama, işlerin bundan sonra da “böyle gelmiş böyle gideceği”nin açık ilanıdır.
Başka maçlarda da herkesin gözü önünde sahada ve VAR’daki hakemlerin niye öyle cesaretli oldukları, bundan böyle nasıl davranacakları TFF’nin bu açıklamasıyla iyice anlaşıldı:
Doğrama/ kollama konusunda yola devam!
Yani?
Arkanızda kapı gibi bir TFF ve kurulları var!
*****
ANIMSATMA
Bilmeyenler, bilip de unutan ya da görmezden gelenler için ikinci cümlemizi biraz açalım:
VARAN: 1
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, maçın hakemiyle ilgili sosyal medyaya salınan “yalan”a sarılarak şunu demişti:
“Hakem Tugay Kaan Numanoğlu’nun adı Fenerbahçeli futbolcu diye anılıyor. Fenerbahçe ile ilişkisi olan şirketlerde çalıştığı söyleniyor.”
Fenerbahçe’den resmi, ama incitmeyen/ kibar yanıt geldi:
“Bu iddiaları ortaya atanlar iddialarını ispatlamakla mükelleftir.”
Ses veren olmadı.
Maçtan sonra, Fenerbahçe yöneticisi Alper Pirşen’in yaptığı açıklamalardan, o “yalan” için özür dilenmesi için, kapalı kapılara ardında TFF’nin de içinde olduğu yazışma ve görüşmelerin nasıl sonuçsuz kaldığını, olayın önemsenmediğini öğrendik.
(“... üşenmedik ve bunu araştırdık; böyle bir şey yok.”
“Hem Beşiktaş ile hem Federasyonla iletişime geçtik. (…) Gelin özür dileyin. (…) Hiçbir tepki gelmedi.”
“… federasyona çıkın bir açıklama yapın. Önce yapılacağı söylendi, sonra yapılmadı.”
“… bu haberin yalan olduğunu derhal tespit ettirdik.”
“SGK kayıtları vs. her şeye ulaştık. Bu adamın Fenerbahçe ile en ufak bir ilgisi olmadığını ya da Koç Grubu ile hiçbir ilgisi olmadığını açıkça gösterdik.”)
VARAN: 2
Ali Palabıyık, Denizli’de yapacağını yaptı.
Fenerbahçe’nin 2-0 galip geldiği maçtan sonra Fenerbahçe’den Selahattin Baki, “galipken de bazı şeyleri dile getirmek gerekiyor” diyerek hakemin “ters” kararlarıyla ilgili açıklama yaptı:
“Biraz futbol izleyen insanlar, bu maçta olanları hata olarak yorumlayamazlar. Kalecimize altıpasta yapılan bir hareket var, aleyhimize penaltı veriliyor. (…) Serdar, sadece 'top kafamdan elime çarptı' demesiyle sarı kart görüyor.”
“Son derece sessiz, sakin, olayları uzaktan izleyen bir MHK” için Serdar Tatlı’ya artık topa girmeli” çağrısı:
“Tam sokak lisanı, bir ayar çekmesi gerekiyor. İşin tadı kaçıyor. Böyle futbol olmaz."
VARAN: 3
Suskun kalan Başkan Ali Koç, dün öneriler ve yumuşak uyarılar yaptı:
“Fenerbahçeʼnin lehine, aleyhine verilen, rakiplerin lehine, aleyhine verilen hakem kararları, bize göre hakem hataları, bazılarını kasıtlı olarak gördüğümüz bazı gelişmeler bizi fazlasıyla endişelendiriyor. “
“Kazanıyoruz, kazandığımız maçlar dahil olmak üzere bizi rahatsız eden bir standartsızlık var. (…) VAR kararlarında müthiş bir standartsızlık var. Bu sadece Fenerbahçeʼye özel bir durum da değil.”
“Federasyonlar değişiyor, federasyon başkanları değişiyor, MHK değişiyor, MHK Başkanları değişiyor. Değişmeyen bir şey var: Kriz. (…) özellikle odağında Fenerbahçeʼnin olduğu hakem krizlerinden Türk futbolunun kaosa sürüklendiğini görüyoruz.”
“Açıklasınlar, desinler ki sizin futbolcunuz yalan söylüyor, hakeme hakaret etti, şu nedenle o sarı kartı gördü. Hakaret ettiyse zaten kırmızı kart görmesi lazım.” (Serdar Aziz’nin kart görmesiyle ilgili)
“Eski yöntemlerle, eski yaklaşımlarla, yeni eski yıllanmış hakem dünyasındaki kanaat önderleriyle yeni sonuçları almayı, sorunları gidermeyi beklemek son derece hayaldir.”
"2 gözlemci olsun. Biri maçlar bitince kapalı bir odaya girsin, seyretsin, aynı formu doldursun, 2 form bilgisayara girsin, buradan çıkan rakamın averajı hakemin notu olsun. Bunlar şeffaf bir şekilde açıklansın."
"... maçlara vereceğiniz hakemleri, her hafta MHK-TFF önderliğinde bir milli piyango çekilişi gibi televizyonlarda çeksinler."
*****
TFF’NİN DİLİ ÇÖZÜLDÜ!
Başka kulüp başkanları, sözgelimi Ahmet Nur Çebi örneğimiz olsun, yöneticileri ve de teknik direktörleri öteden beri konuşurlar, ama TFF adına resmi açıklamaya gerek duyulmaz.
Ne zaman Fenerbahçe’den bir ses gelirse, TFF’den açıklama gelir.
Bu da TFF'nin Fenerbahçe’nin sanki rakibi olduğunu göstermez mi?
O açıklamadan kimi “ifadelere” bakalım:
“… daha 11 haftasını geride bıraktığımız sezonda maalesef haksız bir şekilde hedef tahtası haline getirilmektedirler.”
(Hakemleri “hedef tahtası haline getiren”, kimi hakemlerin kasıtlı kararlarıdır. Yayıncı kuruluş ne kadar da görüntü saklasa, maçları televizyonlardan izleyenler, hakemlerin tutarsızlıklarını, gözden kaçanlara ve kasıtlı kararlara “adil” davranması gereken VAR'ın da, ne yazık ki, kötüye kullanıldığını görüyorlar.)
“Özellikle sezon başından beri, kulüp başkanları tarafından yapılan açıklamalar ile, hakemlerimize çok açık bir şekilde ‘ayar vermeʼ çabası ve çalışmaları gözlemlemekteyiz.”
(Şimdiye kadar, sözü edilen açıklamalarla ilgili kaç açıklama yapıldı? Açıklama yapmak, niye hep Fenerbahçe Başkanı ya da yönetiminden bir ses geldiği zaman akla geliyor?)
“Hakemlerimizi töhmet altında bırakmaya çalışanlar, iddialarını ispatlamakla mükelleftir. Aksi takdirde müfteridirler.”
(Sahada dışındaki gelişmelerden söz ediliyorsa, bu, kuşkusuz iddia sahiplerini ilgilendirir. Ama hakemlerle ilgili söylenenler, sahada herkesin önünde olduğuna göre, bunun ispatına gerek yok. Bütün görüntüler, hakemler arasındaki konuşmalar TFF'de.)
“Merkez Hakem Kurulumuz ve hakemlerimize güveniyor, inanıyor ve destekliyoruz.”
“Federasyonumuzun kararlılıkla Türk hakemliğinin destekçisi olduğunu hatırlatıyoruz.”
(Bu şu demek:
Aferin, doğru yoldasınız, arkanızda kale gibi bir TFF var. Verdiğiniz kararlarda haklısınız. Devam!)
*****
Sona Doğru…
TFF’nin, eskiden sürüp geldiği gibi, bir kulübe engel çıkarmak, bir başkasına destek olmak gibi bir görevi yoktur!
Başkan Ali Koç’a gelince…
“Centilmenlik” tavırları için eleştirilere “Konuşmuyoruz diye eleştiri alıyoruz. Ne kadar az konuşursak o kadar iyi. İşimizi yapmaya çalışıyoruz.” diye sitem etmesin.
Kendisinden beklenen kurumsal kimliği temsil edenlere kendi kurumsal kimliğini düşünerek tavır alması…
Kavgayla bir yere varılamayacağını herkes bilir.
Ama kavgayla yol alanların olduğu bir yerde bu “düzen”e ayar vermek gücü olanlar, her türlü övgüyü hak eder.
Bırakalım eskileri, son yaşananlar bile Fenerbahçe’nin ciddiye alınmadığını, önemsenmediği gösteriyor. TFF’nin yanıt vermesi, ciddiye alındığını göstermez. O yanıtın/yanıtların nasıl bir amaç güttüğü, neyin düzeltilmesi, neyin sürdürülmesi konusunda mesaj verdiği önemli.
Son söz:
Bu kadar, “çifte standart” diyeceğimiz kararlara imza atan hakemler varken, bunu düzeltmek gerekirken, yanlış yolda olanların doğru yolda olduğunu ifade etmek, doğrama/ kollamanın süreceği anlamına gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder