27 Şubat 2018 Salı

Cüneyt Çakır: Quaresma’yı Parlatan Adam

Cüneyt Çakır mı dediniz?

İçerideki maçların çoğunda kafasına göre, özellikle Fenerbahçe’ye “Dur!” demek için düdük çalan…

Cüneyt Çakır, Beşiktaş- Fenerbahçe maçı için iyi bir seçim miydi?

“Görevli” olarak, çaktırmadan, kitabına uydurarak maç yönetmekte onun üstüne yoktur.

Birini durdurmak, öbürünü coşturmak…

Yol kesmek, yol açmak…

Bütün bunlar, takımlardan kollananın sonuçta baskın çıkmasıyla gizlenir. 
Nasıl olsa, “penceresi” olan “ağız”lar, “köşesi” olan “kalem”ler, “Çevik Kuvvet” misali desteğe hazır.

Yayıncı kuruluş, kulüp televizyonundan farksız; görüntü kaçırır. Zaten oradaki “ağız”lar, verdikleri mesajlarla gereğini yapar, sahadaki Cüneyt Çakır’lara eşlik ederler.

Sahadaki ince ince doğrar, onlar ise ekranda pişirirler!

Ekranlardaki “laf kırıntı”larını dinleyenler, köşelerdeki “çizinti”leri okuyanlar,  sunulanlarla uyutulmuştur artık! Öyle ki, uyumayanların değil, uyutanların/ uyuyanların sesi daha gür çıkar.

Oysa ayrıntılar, maçın akışı içinde doğal sayılanlar, sonucu belirlemede etkili olur. 

Sevincin coşkusu, hüznün burukluğu geçtikten sonra, salim kafayla düşünüldüğünde, çalan/ çalmayan düdüklerin, gösterilen/ gösterilmeyen kartların belli bir amaca hizmet ettiği görülür.

*****

Özellikle ikinci yarıdaki oyuna bakınca, Beşiktaş, daha baskındı, etkiliydi.

Beşiktaş’ın elde ettiği skor net!.

Fenerbahçe, İsmail sakatlanıp çıkana kadar niye etkiliydi de, sonradan durdu?

Aykut Kocaman’ın dediği gibi, futbolcuları isteneni mi yapamadılar?

Ya Cüneyt Çakır’ın parlattığı Quaresma?

Quaresma, iki bek sarı kart gördükten sonra coşuyor. Hele, maçın sonlarına doğru Valbuena'ya  yaptığı o girişten sonra soyunma odasının yolunu tutacağına, kalenin yolunu tutuyor, gol atıyor.

Ya Fenerbahçe’nin iki bekine art arda gelen kartlar?

Cüneyt Çakır’ın Şener’e gösterdiği sarı kart, evlere şenlik. Kasıtlı giriş yok, dokunma yok.

Ya Isla’ya?

Isla ile Quaresma’nın yakın temasla gidişlerinde, hakemlerin uyarıyla işi tatlıya bağladıkları  görmediğimiz durumlar değil. Gel gör ki, Cüneyt Çakır, düğümeye basma zamanı geldiğine inanmış artık!

Sonrası malum!

Kanatları “kırık” bir Fenerbahçe, Cüneyt Çakır’ın esmesine fırsat verdiği, yolunu açtığı bir Quaresma…

*****

Sona Doğru…

Cüneyt Çakır, görevini yapmıştır.

Fernandao’nun golünün ofsayt kokması, Cüneyt Çakır’ın olumsuzluklarını örtmez.

Önceleri tutuk, kaleye şutu olmayan, etkili orta yapamayan Quaresma, küsmek üzereyken birden esmeye başlıyor.

İkinci sarı görme olasılığı karşısında sinen kanatlardan es babam es…

Quaresma’ya gösterilen hoşgörü, uyarıyla bile geçiştirilecek durumlarda kart göstermek, amacı açıkça anlatıyor.

Bize ne kalıyor?

Hikâyesi!

Oysa maçın öncesi ayarlı, sonrası uygulamalı…

Cüneyt Çakır, yalnız değildir; başka “görevli”ler de var.

Fernandao’nun gol sonrası sevincini yansıtan, medya denen “yoz kesim”de, işine geldiği zaman  “görsellik”e bağlı olarak  “ulusal dans” diye sunulan hareketinin “suç unsuru” sayılması da ayrı bir hikaye…

Son söz:


“Hızır” misali imdada yetişen Cüneyt Çakır, esemediği için küsmeye yatkın Quaresma’yı parlattı.

ttps://www.facebook.com/turgutcelik
https://twitter.com/#!/turgutcelik
turgutce@yandex.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder