5 Mart 2019 Salı

Yusuf Namoğlu’nun Fenerbahçe Takıntısı

Eski MHK Başkanı Yusuf  Namoğlu…

“Nasıl bir başkandı?” sorusunun akla ilk getireceği şu:

“Tarafsız olma” gibi bir kaygısı olmayan, dilediğini yapıyor havası veren bir başkan… 

Şimdi, eski başkan oldu; istediği kadar “taraflı” olabilir.

Yusuf Bey’in, eski başkan durumuna düştükten sonra, yine Fenerbahçe takıntısı depreşti. Bunu da Fenerbahçe-Rizespor maçında kazanılan penaltı üzerine ahkâm keserek gösterdi.

Hoş, görevdeyken de Fenerbahçe’ye karşı aynıydı. 
Sözgelimi 12 Aralık 2016’da Antalyaspor- Fenerbahçe maçında, Sow’un attığı golü faul gerekçesiyle sayan Cüneyt Çakır’a sahip çıktı.
*****

Geldik bugüne…

Yusuf Bey, bir kanalda, geçen cumartesi oynanan Rizespor maçında Fenerbahçe’nin penaltısıyla ilgili bir soru üzerine döktürdü de döktürdü…

Soru tek, ama yanıt çift!

Soruyu ve yanıtı, medyanın öyle düzeltilmiş ağzıyla değil, ağızlardan çıktığı gibi, sözcüğü sözcüğüne verelim (*).

Soru:

“Peki hocam, dünkü pozisyona, Fenerbahçe maçındaki pozisyona ne diyorsunuz? Serdar Aziz’in penaltı pozisyonu, penaltı kararı doğru bir karar mıydı?

Yanıt/lar:

“Şimdi şöyle, Oyun Kuralları’nda şunu der, yani kamuoyu da en az onu o şekilde değerlendirmesi gerekir.

Oyun kurallarında eğer, atıyorum, bir frikik atılıyor; çevreden bir frikik… 30 metre ceza sahasına mesafeden bir yerden bir frikik atılıyor. Şimdi bu frikik atılırken top oynandıktan sonra, bir iki metre gittikten sonra, üç metre veya gittikten sonra, bir oyuncu bir oyuncuya sarılıyor indiriyorsa… Top oyunda… Ama kime gittiği belli değil. Ofsaytta olan kişiye mi gidiyor orada, yoksa başkasına mı gidiyor, müdahil mi oluyor buna, belli olmadığı için, top da oyunda olduğundan dolayı orada bir penaltıyı verir hakem. Ofsaytta olmasına rağmen… Çünkü kime oynadığı belli değil.

Ama burdan bir frikik atılıyor, bu frikik atıldığı anda top ceza sahasında ofsaytta olan oyuncu ve diğer oyuncuların olduğu doruğa doğru iniyor. Ve oyuncular da onu oynamak için, müdahale etmek için hareket ediyorlar ve orada bir darbe vuruyor bir tanesi.  O zaman ofsayt olarak değerlendirilir.

Neden? Çünkü o ofsaytta olan oyuncu aktif hale geliyor ve topu kazanmak için mücadeleye giriyor. Ofsaytta olmadan dolayı bir avantajını kullanmış oluyor. Bu nedenle ofsayt olarak değerlendirilir. Dünkü buna yakındı, bana göre.”

*****

“Sıkılmadınız değil mi?” diyemeyeceğim, çünkü buna “okuma işkencesi” demek gerekecek.

Okumaktan kaçınanlar için tek soruyu ve iki yanıtı yalınlaştıralım:

Soru:

Fenerbahçe maçında verilen penaltı kararı doğru muydu?

Yanıt/lar:

Oyun Kuralları’na göre yanlış. Çünkü frikik atışı yapıldığı an, topun ceza sahasında kime gideceği belli değilken ofsaytta olan rakibe müdahale yapılmışsa, penaltı verilir.

Ama frikik atıldığı anda top ceza sahasında ofsaytta olan oyuncuya iniyor, o arada mücadele eden öteki oyunculardan biri ofsaytta olan oyuncuya bir darbe vuruyorsa, pozisyon, ofsayt olarak değerlendirilir.

Yusuf Bey, sözünü nasıl bağlıyor?

“Dünkü buna yakındı, bana göre.”

Hani, diyecekleri ve sonrasında dedikleri “Oyun Kuralları’na göre”ydi; “bana göre” de nereden çıktı?

“Bana göre”nin olduğu yerde, “sana göre” de vardır.

Demek ki sözünü balla bağlar misali “bana göre”yle bağladığı için, kural dediğine de inanmıyor.

(Ekranda Fenerbahçe’ye “atış” yapacak yeni bir “pencere” açılmak üzere midir acaba? Açılırsa, yeni “pencere”den başını uzatanın, yeni “yorumcu”nun görevdeyken görevini hakkıyla yapmadığı iyice anlaşılacaktır.)

******

Yusuf Bey’e göre, onsekiz içinde ve ofsayt olan oyuncuya yapılan faule penaltı verilmez, ofsayt verilir.

Yani?

Onsekiz içinde “bir oyuncunun bir oyuncuya sarılıp oyuncuyu indirmesi”,  “ofsaytta olan oyuncuya darbe vurması”, faulden sayılmaz ve cezasız kalır.

O zaman?

Adam, ofsayttaki rakibini vursun öldürsün!

Ofsayttaki oyuncuya kartlık faul yapana faulden ötürü kart çıkarsa, bu, penaltı olmaz mı?

Olur da, hakem, kartlık darbe alana “Sen zaten ofsayttaydın, rakibine kart gösterirsem penaltı vermek zorunda kalırım, en iyisi, sen bunu unut!” mu diyecek?

Okuduğunu anlamayanlara bir de “ne dediğini bilmeyenler”i eklemek gerekecek.

*****

Sona Doğru…

Yusuf Bey, “Oyun Kuralları”nda penaltının nasıl olduğunu “sözcük yığını” ile anlatacağına, kuralı okusaydı keşke…

Keşke, sözü edilen Uluslararası Futbol Birliği Kurulu’nun (IFAB) Kurallar Kitapçığı’ndaki bilgi/ kuralı bilseydi ya da o bilgi/ kuralın yanlış olduğunu söylese, örnek gösterilen  Avrupa maçlarındaki pozisyonlarda penaltı veren hakemleri kural bilmezlikle suçlasaydı.

Bunları yapamadı.

İşine gelmediğinde, yabancı hakemleri eleştirme hakkını kullanan, ama işine geldiğinde kendi hakemlerinin özellikle Fenerbahçe’ye karşı olumsuz tutumlarını olumluya çevirme becerisini unutan bir Yusuf Bey var karşımızda.

Son söz:

Anlaşılan o ki, eski başkan da olsa, Fenerbahçe takıntısından kurtulamayacak.

(*)

2 yorum:

  1. Gaassaraylıları anlayabilirm de (FB'ye karşı EZİKLİKLERİNİ)
    Namoğlunu anlamak zor. BÜYÜK İHTİMAL: FBBAŞKANLARINDAN BİRİ, ZAMANIN BİRİNDE İYİ BİR ŞEKİLDE CANINI YAKMIŞ. Yalnız "O'nun" mu ? Aynı durum; Kalıbımı basarım Tarihci KEMAL için de geçerli. HATTA CANINI ÇOK YAKMIŞLAR.

    YanıtlaSil
  2. Yusuf Namoğlu nun, "bana göre ofsayt"ı, Tümer.Serkan ve Metin in, " Kural penaltı diyor ama vicdanımıza göre ofsayt" sözleri ile ölümüne kapışır.

    YanıtlaSil