16 Mart 2019 Cumartesi

İlaç Gibi Gelen 3 Puan…

Fenerbahçe açısından bakılınca göze çarpan neydi?

Bir telaş, bir telaş…

Top benden gitsin de...

Top gitsin dendiği için gidiyor, ama gitmesi gereken yere değil.

İlk 45 dakikada akılda kalacak önemli bir gol pozisyonu yoktu. 

Kısacası telaştan sakinliğe geçemeyen Fenerbahçe…

Neler oluyor/ olacak dedirten Fenerbahçe…

Yine kaygı, kaygı, kaygı…

Ve ikinci yarı farklı olur umudu. Çünkü birkaç maçtır ikinci yarıda farklı bir Fenerbahçe izleme, umudu ikinci yarıya taşıyordu ister istemez.

Ya Sivasspor?

Oyuna ağırlığını koyan Sivasspor’un kazanmak için sahaya çıktığı ta baştan anlaşılıyordu.

*****

Sonradan oyuna giren/ler, genellikle maça damga vuranlar olur.

Ya skoru koruma ya da değiştirme amacı, sonradan gireni/ girenleri öne çıkarır. Fenerbahçe’de de öyle oldu. Sakatlanan Mehmet Topal’ın yerine 54. dakikada giren Mehmet Ekici’de bunu gördük.

Mehmet Ekici’yle toparlanma başladı. 

Ama dakikalar tükenirken, gol gelmeyince, kaygı daha bir artıyordu.

Nasıl ki Fenerbahçe, bir an önce gol atmak istiyorsa, Sivasspor da puana çok gereksinimi olan bir takım gibi oynuyordu.

Dengenin, hangisinin aleyhine bozulacağını tahmin etmek de kolay değildi.

Sivasspor, 73. dakikada golü buldu; ama tam sevinemeden, bir dakika sonra,  Soldado beraberliği sağladı. 

Fenerbahçe, umutsuzluğu bir anda, “yarım” da olsa, umuda çevirmişti. 

“Tam” umut ise, 86. dakikada Mehmet Ekici’yle geldi. Kolay pozisyonlar harcanır, topun ona buna çarparak kaleye girmediği durumlar çok yaşanmışken,  Mehmet Ekici’nin vurduğu top, o sıkışık/ dar yer/lerden kaleye girdi.

Oysa önceki maçlarda top,  kaleden uzaklaşıyor; bir yerlere, birilerine çarpıyordu daha çok…

Sonuç mu?

Gol, herkesi kurtardı; başta Ersun Yanal’ı…

*****

Sona Doğru…

Zor da olsa gelen 3 puan, ilaç gibi oldu; Fenerbahçe rahat bir soluk aldı.

Golün geldiği dakika, 3 puanı daha bir değerli kıldı!

Fenerbahçe’nin rakipleri her zaman “iki kişilik” oynardı. Fenerbahçe’yi zorlamanın bir başka adıydı bu tür oynama. 

Oysa bu sezon Fenerbahçe, eski gücünden uzaktı; her an “yoğun bakım”a alınacak hastadan farksızdı!

Bugünleri de mi görecektik, diyen Fenerbahçeliler için, kuşkusuz, hüzün verici bir durumdu bu.

Hüzün, kısa sürede umuda dönüşünce, gözler, haftanın maçlarına çevrildi.

Fenerbahçeli futbolseverlerin gözü artık, “düşme hattı” etrafında dolaşan öteki takımlarda. 

Hesap kitapta onlar var.

Oysa eskiden bu haftalarda şampiyonluk hesapları yapılırdı, şimdi “düşme hattı”ndan nasıl çıkılır hesapları yaptırılıyor.

Son söz:

Beklentiler yanıtsız kalınca gelen tepkileri, bunun altında yatanları anlayıp anlamamak, ona göre yeni bir yol izlemek ya da eskiyi sürdürmek, “muhatap”ların bileceği iştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder