15 Şubat 2019 Cuma

Alex Giderken “Yüzde Elli”sini Bize “Türk” Olarak Bıraktı!

(Bu yazı, 14 Ekim 2012’de milliyet.com.tr'de ve Milliyet Blog’da yayımlandı. İlkinde yok, ikincisinde var.)


Alex, 12 Ekim gecesi Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan Brezilya’ya havalandı.

Alex’in havalandığı sıralarda, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda Brezilya 2014’e havalanmak için prova yapan bizim Milli Takım vardı.

Alex’in Brezilya’ya havalanması gerçekti, bizimkiyse “hayal” boyutunda...

Alex, havalanmadan önce, Samet Güzel’in çevirisiyle dedi ki:

“Ben ve ailem Brezilyalı doğduk. İleride vefat edeceğiz, ancak Türk halkı sayesinde yüzde 50 Brezilyalı, yüzde 50 Türk olarak öleceğim.”

Okşayıcı bir söyleyiş!

Duygulara seslenirken kendini “yarı Türk” saymak!...

[Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmasına karşın Türk sözcüğünden rahatsız olanların olduğunu... Anayasa’daki Türk tanımının (Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür) kaldırılması için çaba gösterildiğini, buna “yeşil ışık” yakıldığını...  Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” özdeyişinin “üst kimliği” anlatmasına karşın,  bunu duyanlardan kimilerinin ürperdiğini.. .Kimi “büyükler”in de inatla Türk sözcüğünü ağızlarına almadığını....

Alex nereden bilsin?]

*****

Alex, Türkiye’ye, insanımıza bağlılığını, burada ne kadar mutlu olduğunu, ardından Türkiye’den mutlu ayrıldığını anlatmak için daha ne bulsun ki?

Alex’in anlatımı, duygu dünyası, böyle söylemeye itiyor onu. Alex, “sözcüklerin gücü”nü kullanarak, içindekilerini dışa yansıtıyor.

Alex’in söyleyişinde bir içtenlik, "insani" bir yaklaşım var.

Alex, 8 yıl yaşadığı ülkemin havasını soludu, suyunu içti; insanlarını tanıdı; bizden biri saydı kendini. Söyledikleri bunu anlatır. O bakımdan, yüzdelere “ırksal açı”dan değil de, "insani" açıdan bakmak gerekir.

Alex’in “yüzde 50”li anlatımını alkışlayan çok olacaktır!

Bizden biri Alex’e öykünerek, benzerini diyebilir mi?

Türkiye, “değişim”le “değişti”, hiçbir şey olmaz diyenler, “fikir özgürlüğü”nden, “insan hakları”ndan söz edenler olabilir kuşkusuz!

Bizde “gariplik”ler çok!...

Başkası dedi mi "alkış", bizden biri aynısını dediği/ yaptığı zaman “soğuk damga”lar hazır:

Ne/ler mi?

Bilmeyene “Yuh!...” olsun!

*****

Alex, yüzde 50’si bizden olarak 12 Ekim gecesi Brezilya’ya havalandı.

Gönlü İstanbul’da kaldı Alex’in... Gerçek taraftarlar bir yana,  “maskesi”ni takanlardan gönlü kırık olanlar olmalı. Çünkü beklendi ki Alex, kıyısından köşesinden girdiği “mahrem” konuşmaları deşsin.

Deşsin ki futbolun, o günkü maçlardaki güzelliklerinin konuşulmadığı, adına “spor programı” denen ekranlar renklensin!

Alex’in 8 yıl yaşadığı ülkemden ayrılırken, yerine göre ders verdi.

Ders vermek iyi hoş da, ya ders almak?


Alex’i bir de, sınıf ortamında, öğretmen gözüyle değerlendirmek gerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder