29 Kasım 2017 Çarşamba

Fatih Terim’in Sıkıntısı Ne Ola ki? (Onu Çekmeyin Bunu Çekin!...)

(Bu yazı, 12 Kasım 2012'de yayımlandı.)

Mersin İdmanyurdu-Galatasaray maçında 2 puanı hangisi yitirdi?

Maçtan akıllarda kalanlar neler?

Verilmeyen penaltı tartışması, maça gölge düşürdü mü acaba?

Sorular, gelecek yanıtlar bir yana, bana göre asıl üzerinde durulması gereken, Fatih Terim’in maç sonrası yaptığı “kendine yontma”ya yönelik açıklamaları; el işaretiyle verdiği tepki...

Kuşkusuz, teknik direktörler, herkesin gördüğünü görmek istemezler. Bu onların “doğal hakkı” sayılsa da, onlara karşı çıkmak da başkalarının hakkıdır.

Fatih Terim ile Nurullah Sağlam’ın maç sonrası değerlendirmelerine baktığımız zaman, Sağlam’ın daha “sağlam” değerlendirme yaptığını görüyoruz.  Hiç değilse Sağlam, eksikliklerini biliyor.

İki takımın maçlarına kafa yoranlar, maçı izleyenler, Fatih Terim’i onaylamak da ister istemez zorlanırlar.

Terim, Galatasaray için “pozisyon vermeden gol yiyen ender takımlardan biri” olduğunu söylüyor. Terim’in bu tavrı, hükümetin, kendi sorumluluğunu muhalefete, sorumsuzluk diye yüklemesinden farksız. Ortada bir sorun olduğuna, bunu da ikide bir dile getirdiğine göre, çözümü acaba kimden bekliyor?

“Pozisyon vermeden yenen goller” sayılmasın mı yani?

*****

Pozisyon verilmediğine, bir başka deyişle gol olabilecek durumlar olmadığına göre, gol nasıl oldu?

Gol, korner atışında Nobre’nin becerisiyle oldu.

Ama Terim, o golü içine sindirememiş:

"Korner, pozisyon olmadığına göre yüzde yüz o ana kadar tek pozisyon vermeden 1-1 duruma geldik.”

Terim, maçı kendi açılarında şöyle değerlendiriyor:

“Oynayan, pozisyon bulan, direklerden topu dönen, pozisyon üstüne pozisyonu olan deplasmanda biziz, ama maalesef rakibin hiçbir tehlikesini taşımadan gol yememiz, 2 puan kaybına sebep oldu. Açıkçası çarşamba sonrası kolay değil, ama buna rağmen oyunun kontrolü bizdeydi. İstediğimiz gibi oyunu yönlendirdik. Golü de bulduk. Bundan sonra pozisyon vermeden gol yedik.”

Terim’in bu sözlerine bakanlar, maçı izlememişseler, Galatasaray’ın tozu duman katan bir futbol ortaya koyduğunu sanırlar. Terim, iyi oynamadıklarını itiraf etme yerine, Mersin İdmanyudu’nu küçümseme kolaycılığını seçiyor. “İki puan kaybı”ndan söz ederken, aynı “kaybın” Mersin İdmanyurdu için de geçerli olacağını düşünmüyor. Düşünmediği için de “verilmeyen penaltı”yı  “pozisyon”dan saymıyor.

Terim,  attıkları golden önceki durumu görmezlikten geliyor.

Nurullah Sağlam’ın deyişiyle hakem, "burnunun dibindeki aut pozisyonunu” görmüyor, korner veriyor, kornerden gelen topun kaleye girmesine önce Sehic engel oluyor, sonra Umut, topu ağlara yolluyor.

*****

Galatasaray, kolay gol yiyen bir takım kimliğinde; bunun yanında da çok atan...

Fatih Terim, kolay gol yemelerinden söz ederken kolay gol attıklarından nedense söz etmiyor. Öyle bir hava yaratıyor ki, kendi attıkları goller “şahane”, ama yedikleri “basit”...

Aslında Fatih Terim, savunma yetersizliğini dolaylı yoldan itiraf ediyor. 

Yenen/ atılan gollerin “basit”, “şahane” olması, golün “getirisi”ni farklı kılmıyor.

Mersin İdmanyurdu maçını değerlendirmesi, Fatih Terim sıkıntılı olduğunu, bunun sürüp gideceğini gösteriyor.

Hele, basın toplantısı sonrası, vücudundan ileri giden, sonra önüne doğru gelen eliyle, “Onu çekmeyin bunu çekin” demesi ne ola ki?

Fatih Terim'in sinirleri bozulmuş!.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder