Futbolda taraftarlarının Lig ve Avrupa maçlarında farklı bir tutum içinde olduğu bir gerçek.
Avrupa maçları olduğunda, taraftara “Aman uslu durun, sahaya bir şeyler atmayın sakın, ceza alırız!” uyarıları yapılır.
Genelde bu uyarıya uyulur.
Kötü örnek yok mu?
Fenerbahçe’de, taraftarlık dendi mi kendilerini “en has taraftar”dan sayanları temsilen (!) birilerinin seyircisiz oynanan Fenerbahçe-Bate Borisov maçında yaptığı, stat dışından paraşütlü havai fişek atarak yangın çıkarması, UEFA’dan ceza gelmesi…
(Bir anlık “Putin sloganı”nı nedeniyle Fenerbahçe’ye verilen ceza, UEFA’nın siyasete bulaştığının Türkiye’deki örneğidir.)
Niye “birileri”?
Olumlu ya da olumsuzu genelleyerek sunma huyumuz çok güçlü olduğundan bundan uzak durmak için…
Toplumsal gözüken ya da öyle yansıtılan kimi durumlarda/ olaylarda, genelleme yapmak haksızlık olur. Çünkü o gibi durumlarda “oybirliği” değil, “oyçokluğu” ya da "azınlık oyu" vardır!
*****
Gelelim yarınki Fenerbahçe - Dinamo Kiev maçına…
Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe ile Dinamo Kiev aynı gruba düşünce, Dinamo Kiev Başkanı Igor Surkis'in dudaklarından şu cümle döküldü:
”Fenerbahçe bizden intikam almak isteyecektir.”
Buna, kaba bir halk deyişiyle, “eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek” diyemez. Bu, “masum” gözüken, aslında doğrudan “kışkırtma” diyeceğimiz cümle.
(Jesus’un, maç öncesi basın toplantısında “intikam“la ilgili soruyu verdiği yanıt:
“Şu anda daha güçlüyüz. Bu maça o maçların bir rövanşı olarak bakmıyoruz. Grubumuzdaki diğer rakiplerle oynayacağımız maçlar gibi bizim için. Futbolda her zaman rakiplerinize saygı göstermeniz gerekir. Ben de her zaman rakiplerime saygı gösteriyorum.”
Taraftara gelince:
Taraftar, zaman zaman “kantarın topuzu”nu kaçarsa da, iyiliği de kötülüğü de kolay kolay unutmaz; her fırsatta bunu anımsar, tepkisini kendine özgü üslubuyla gösterir.
Taraftar, Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalma yolunda Fenerbahçe’yi eleyen Dinamo Kievli kimi futbolcuların İstanbul’daki maçta tribünleri “tahrik etmesi”ni, bir de Lucescu’yu unutmadan gelecektir maça.
Kendi halinde gözüken ama her lafa atmaca misali atlayacakları varsayarak, iğneleyici sözleri rahatlıkla kullanan bir o Lucescu ki, kulübede olacak yine.
Önceki maçtaki “tahrik etme” olasılığını da göz önünde tutmak gerekir.
Yeter mi?
Taraftar, taraftarı kontrol etmeli; rakibin kışkırtmaları olsa da, Fenerbahçe’nin ceza almasına yol açacak söz ve eylemlerden uzak durmalı.
UEFA’nın tetikte beklediğini unutmamak gerekir!
*****
Sona Doğru…
Yarın, Dinamo Kiev, bir kez daha konuk…
Elenme falan yok, puan mücadelesi olacak.
Jesus, Dinamo Kiev’i eli boş göndermeli.
Başka ne denebilir ki?
Son Söz:
Jesus, önceki iki maçtan dersler çıkararak, “ayağa gelen ikinci şansı” iyi kullanmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder