4 Eylül 2022 Pazar

Fenerbahçe, Dinamo Kiev’in Yolunu Gözlüyor!

Fenerbahçe, dün Kayserispor maçını rahat kazandı.

“Rahat kazandı”yı duyanın kafasında, sanıyorum, açık farklı bir skor canlanır! 


Oysa skor, 2-0…


Kayserispor maçının rahat geçmesi bir yana, önemli olan, takımda bir “dirilik” görülmesi. Bir yandan sakatlar iyileşiyor, yeni gelenlerin “uyum sorunu” yavaş yavaş ortadan kalkıyor, bir maçta oynayan bir sonrakinde dinleniyor.


Galibiyetler geldikçe, “kıpırdanma”lar görülmeyecek ya da önemsenmeyecek kuşkusuz! Çünkü varsa yoksa, galip gelmek...

Bir maçla hüzünlenen taraftar, bir başka maçla sevince boğulacak … Hüzün olumsuz, sevinç olumlu eleştirleri getireceği için hüzün ile sevinç arasında “gel git”ler, umalım, kendi içinde sorunlara, takımın gidişinde “kırılganlıklara” yol açmaz.


Kayserispor maçı geride kaldı; 3 puanın tadı başka!


*****

Olumlu bir sonuç, her takımda olduğu ve öne çıkardığı gibi, başta  yönetimi coşturur.


(Ah, yönetenler, geniş düşünse, içe bakışta eleştirileri hoşgörüyle karşılasa, içlerinden gelmese bile dışa karşı bunu bir benimsese; asmaya kesmeye hevesli ekran gülleri/ bülbüllerine “malzeme” vermemeyi, mücadelenin aslında dışa dönük olması gerektiğini bir öğrenseler!)


Kayserispor galibiyetinin tadıyla coşan, oyundan memnun olan ve umutlanan tribünler, şimdi perşembenin hayalini kuruyordur!


3 puan sevinci, gözleri Dinamo Kiev maçına çevirdi.


Gözler yollarda!


Ne güzeldir yol gözlemek!


Birini, özlemin mutlu, sevinç yüklü duygularla bitmesini beklemek…


Yani?


Birine kavuşmak…


Uzaklık, aradan geçen uzun yıllar, beklenenin bekleyinin yaşamındaki yeri … 


Bütün bunlar, ancak, bekleyenin diliyle yansıtıldığında “yol gözleme”nin nasıllığı, buna bağlı çağrışımlar, kişide farklı farklı duygular uyandırır.


*****


Dinamo Kiev, Ukrayna’nın futbol takımlarından biri. 


UEFA Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalma yolunda, ilk turda Fenerbahçe’yi eledi. Yol uzun ve zorluydu, gruplara  kalamadı. 


Gün geldi, bir de baktık ki,   Şampiyonalar Ligi’ne gitmede yolda kalan iki takım, Avrupa Ligi’nde aynı guruba düştü.


Beklenen değil, istenen bir durumdu bu, Fenerbahçe açısından.


Bizim “yol gözlemek”, Dinamo Kiev’in gelecek olmasıyla ilgili. 


Ama “gelmesini bekleme”de özlem gidermek yok. 


Bakmayın, Dinamo Kiev Başkanı Igor Surkis'in "Fenerbahçe bizden intikam almak isteyecektir.” demesine.


Ne intikamı?


“Azılı taraftar” o yönde, Surkis gibi düşünse de, bir “intikam” yok… 


Olsa olsa, olması gereken de bu, rövanşı almaktır.


Yani?


Elenmenin verdiği hüznü sevince boğmak!


Perşembe günü ve  bir de  03 Kasım’da 3 puan geldi mi, değme taraftarın keyfine…


*****


Sona Doğru…


Fenerbahçe için bir yanda içeride Lig, dışarıda Avrupa Ligi…


İçerideki Lig’in takvimi belli, sonuna kadar gidilecek, ama sonuç belli değil!


Dışarıda ise gidilecek yere kadar gitmek!


Jesus’un ta baştan vurduğu gibi, Fenerbahçe’nin Avrupa’da final oynamak gibi bir hayal olsa da, bu şimdilik gerçeklikten uzak.


İçeride “Biz şampiyon olacağız” demek, taraftarın tümünü olmasa da, duygularıyla hareket edenleri yöneldirmek kolay!


İçeride kuşkusuz hedef tek değil!


Türkiye Kupası’nı kaldırmak da var gönüllerde ...


Şimdiki gündem ise perşembe gününü kazası belasız atlatmak!


Lucescu’nun dünden kalanlarla yola devam etmek zorunda kaldığı kadrosu, Fenerbahçe’yi zorlar mı, bilinmez! 


Son Söz:


Jesus, elindekileri en verimli biçimde kullanarak, önceki iki maçtan çıkaracağı derslerle de sonucu lehine çevirmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder