16 Eylül 2022 Cuma

Fenerbahçe İçin Bir Puan Yine de İyi!

Hani, umulmadık bir anda, hava bambaşkayken, bir doğa olayıyla karşılaşırsa insan…

“Aman Allah’ım” dedirtecek bir durum olursa…

Çaresizlik, bununla gelen hüzün, karabulutlar misali çökerse toplumun üzerine…


Şaşkınlık, tavan yaparsa…


Maç olağan akışında giderken, 52. ve 54. dakikalarda, “O açıklar da verilir mi?" sorusunun yol açtığı etki de, futbol açısından öyle işte!


Bir anda dalga dalga yayılan sevinç, birden çöken ağır bir hüzün!

Dakika 52… Meling'in yarı sahasından savunma arkasına attığı uzun pası yakalayan Terrier, Altay ile karşı karşıya kaldı, vuruşunda top yan direğe çarptı, ağlara gitti.


Dakika 54… Terrier’in ara pasında savunma arkasına sarkan Majer, Altay'dan sıyrıldıktan sıyrıldı, vurdu, sonra top ağlarda…


Dakika 59… Skor neredeyse 3-0 olacaktı, olmadı, bir dakika sonra, İrfan Can Kahveci’nin uzaktan attığı güzel şutla Fenerbahçe skoru 2-1 yaptı.


Görülüyor ki 52.-59. dakikalar arasında Fenerbahçe savunmada “yalnızları oynadı.”… 


Rennes, Auxerre maçında olduğu gibi, Fenerbahçe savunmasını bir anda çökertti!


Yani Fenerbahçe, Auxerre gibi açıklar verdi. Fenerbahçe’nin savunmada Auxerre gibi açıklar vereceğini düşünmemiştik. Meğer Rennes, açık yaratmada, tuzağa düşürmede  ustaymış!


Jesus da bu işe aklı sır erdirememiştir!


Jesus’tan iki ilginç cümle:


“Yapmış olduğumuz oyuncu değişiklikleri golleri bulmamızda yardımcı oldu. Eğer maç 5 dakika daha uzun olsaydı bu maçı kazanırdık.” 


Sormak gerekmez mi?


Madem öyle, öyle olduğunu/ olacağını biliyordunuz, değişiklikleri golleri yemeden önce niye yapmadınız?


Rennes’in 82. dakikada kırmızı kartla bir kişi eksik olmasına dayanarak söylüyor olmalı bunu Jesus!


(Rennes maçının verdiği, akıllara kazınması gereken ders:

Rakibin kendi sahasından Fenerbahçe savunmasının arkasına atacağı uzun paslar, rakibe gol, Fenerbahçe’ye “hüzün” getirebilir.

Jesus, buna çözüm bulmalı. Herhalde, denediği 3’lü savunma, ummadık maçlarda başa bela olacak.)


******

Jesus’un, bazen amaca ulaşılmasına karşın, inatçı bir yapısı olduğunu, inatla kafasındaki denemeleri sürdürdüğü/ sürdüreceğinin kanıtı şu cümlede saklı:


“Gruplardaki ilk maçtan önce de söylemiştim. Fikrim hala aynı. Dinamo Kiev ve Rennes bu grubun favorileri.”


Dinamo Kiev, iki maçta puan alamadı. Ama Jesus, maçlar öncesi dediklerini yinelemekten vazgeçmiyor; Dinamo Kiev’i de favori gösteriyor.


Neyin favorisi?


Önce grubu lider bitirme, olmadı ikinci olarak katılacağız play-off mücadelesini kazanarak son 16 turuna kalmanın…


Jesus’a göre, grubun 3 favorisi ilk üç sırayı paylaşacak; AEK Larnaca hesaba yok! Ama o AEK Larnaca, deplasmanda Dinamo Kiev’i 1-0 yendi.


İki maçta puanı olmayan Dinamo Kiev, Jesus’a göre yine favori!


İşte buna inatçılık nedir?


İnatçılığı Fenerbahçeli futbolcular üzerinden yürütürsek:


Jesus, kimi oyuncuları ısrarla oynatması ya da oynatması bu “inatçılığın” eseridir!


(Grup lideri, doğrudan son 16 turuna yükselecek.

İkincisi, Şampiyonlar Ligi gruplarından gelecek 8 takımla son 16 turu için play-off mücadelesi verecek. 

Üçüncüsü, Konferans Ligi son 16 play-off turunda yarışacak.)


*****


Jesus’un farklı  onbirle sahaya çıkmasını, sıkışık maç takvimi bakımından olağan karşılamak gerekiyor.


Jesus, “Onlar da bizim gibi çok fazla değişiklik yapıyorlar. Biliyorum ki yine aynı şekilde olacak.” derken, Rennes’in benzer durumda olduğunu da dile getiriyor. İlk onbiri kurarken, pazar günkü Alanyaspor maçını da aklından çıkarmış değil:


“Ligde oynayacağımız maçı düşünerek tercihlerimizi yapacağız ve fikirlerimizi uygulamaya çalışacağız.”


(Rennes’te ilk onbirde, Santamaria’nın sakatlığı bir yana, Lig kadrosu değişmedi. Ama Jesus, ilk onbirde, Dinamo Kiev maçı kadrosuna göre 6 değişiklik yaptı.

Olmayanlar: 

Ferdi, Arao, Crespo, Alioski, Rossi, Pedro.

Olanlar: 

Osayi, İsmail, İrfan Can, Mert Hakan, Lincoln, Batshuayi)


*****


İlkyarı  birbirini tanıma diyeceğimiz bir havadaydı.


Fenerbahçe bu yarının başında tek bir gol kokan pozisyon yakaladı. İsmail’in, penaltı noktasına bekleyen Batshuayi'ye aktardığı topu o da kaleciye nişanladı.


Bu yarıda zaman zaman Rennes, zaman zaman da Fenerbahçe üstünlüğü ele geçirdi. 


Rennes’ten Bourigeaud, gol atamadı ama fırsatları güzel harcadı.


İlkyarıda İrfan Can Kahveci’den bir gol geldi ama, VAR’dan döndü. Çünkü İrfan, Batshuayi’den gelen topu aldığından ofsayttaydı.


Rennes, ikinci yarıya atak başladı; ne olduysa o iki dakika içinde oldu; gollerden sonra maç tam da seyredilir bir havaya büründü.


Rennes’in 83. dakikada 10 kişi kalması Fenerbahçe’de umutları artırdı. Uzatmanın ilk dakikasında Valencia yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Valencia 90+2’de skoru belirledi: 2-2


Gözler, orta alanda Arao ve Crespo’yu aradı mı, bilmem!


*****


Son Söz:


Fenerbahçe’nin iki dakika içinde birden bire 2-0 geriye düşmesi…


59. dakikada 3-0’dan kurtulması, bir dakika sonra 2-1’i yakalaması…


90+2’de penaltıdan gelen golle skoru 2-2 belirlemesi…


Olanlar, olmayanlar açısından bakıldığında sona yaklaştık demek!


Son Söz:


Fenerbahçe için bir puan yine de iyi!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder