20 Aralık 2019 Cuma

Cüneyt Çakır: Sonuç Belirleyen Canlı Alet!

Cüneyt Çakır, yüklenen verilere göre sonuç belirleyen  bilgisayardan faksızdır. 

Özellikle Fenerbahçe cephesinde yaygın bir kanı, Cüneyt Çakır’ın Fenerbahçe’ye bakışında “şaşılık”, bizi böyle bir yargıya götürüyor.

Yılların içinden sürülüp, süzülürken sivrilerek gelen çarpıcı örnekler çok. Bu örneklere bakıldığında, en hafif deyişle Fenerbahçe’den “koparılan” puanlar, resmiyette o maçtaki rakibine gitmiştir. Resmiyet dışında ise, bir başka takıma.

Cüneyt Çakır ki, MHK ve UEFA’nın gözde hakemi.  Avrupa’da hakem, içeride sadece maç öncesi yüklenen “sonuç”a uygun düdük çalan!

Cüneyt Çakır, uluslararası alanda “Türkiye’nin daimi temsilcisi” misali hep dışarıda düdük çalsa!

*****

Cüneyt Çakır’ın Fenerbahçe’ye şaşı bakışını, dediklerimiz havada kalmasın diye bir iki örnekle somutlaştıralım:

En ilginç kırmızı kart kararı mı?

Tarih; 27 Şubat 2008
Galatasaray-Fenerbahçe: 2-1

Türkiye Kupası’nda final için Fenerbahçe’ye beraberlik yetiyor. Maçın 75. dakikasında Fenerbahçe bir taç kazanıyor. Gökhan Gönül, top toplayıcı çocuktan topu istiyor; çocuk, topu vermiyor. Gökhan, kenardaki topu almak isterken, çocuk, Gökhan’a doğru atıyor topu. Gökhan, eğildiği için top üstünden geçiyor. Vay sen misin atılan topu değil de yerdeki topu alan… Vakit geçirdi diye, cart, ikinci sarı karttan kırmızı…

En acısı mı?

Tarih: 12 Mayıs 2012
Fenerbahçe- Galatasaray: 0-0

Cüneyt Çakır da biçilmiş kaftandı. Dia’nın, fırsat bu fırsat diye, ikinci sarı karttan atılması, görev gereği sayılmalıydı.

Galatasaray’a şampiyonluk için beraberlik yetiyordu. O maçın Fenerbahçe verilmeyeceği göze batan gelişmelerden anlaşılıyordu. Maç sonrası, Fenerbahçe’ye yönelik kumpasın sürdüğünü gösteriyordu.

Antalya’daki yol kesmek değil mi?

Tarih: 12 Aralık 2016 
Antalyaspor - Fenerbahçe: 1-0

Cüneyt Çakır, Sow'un  81. dakikada röveşata ile attığı attığı golü vermedi, faul verdi.

Faul var diye sayılmayanlar goller mi?

Tarih: 22 Ekim 2017  
Fenerbahçe-Galatasaray: 0-0

Serdar Aziz, daha maçın başında, topu yitirince yere yattı; Janssen, daha atak davrandı, topu Serdar Aziz’in ayağından aldı. Cüneyt Çakır da, kendisi için bulunmaz fırsatı yakaladı ve "buz gibi” denecek golü geçersiz saydı. 

En tazesi mi?

Tarih: 28.09.2019
Galatasaray-Fenerbahçe: 0-0

90+6. dakikada Kruse, kafa vuruşuyla topu Muslera'nın üzerinden aşırttı; savunma topu kaleye girmeden uzaklaştırdı. Oysa o aşırtma sırasında Muslera, Kruse’ye öyle bir daldı ki… Gördüğümüz, Cüneyt Çakır’ın görmezden geldiği, Uzakdoğu filmlerindeki sahnelerden farksızdı.

*****

Yazdıklarımız, biliyorum, maç Fenerbahçe’yle Galatasaray arasındaymış havası verdi.

Oysa maç, pazar gün Saracoğlu’nda Fenerbahçe-Beşiktaş arasında. Bu maç, Cüneyt Çakır’ın yöneteceği 6. maçı olacak. Öncekiler şunlar:

Beşiktaş 3 - 1 Fenerbahçe (2017-2018)
Fenerbahçe 2 - 0 Beşiktaş (2015-2016)
Fenerbahçe 3 - 3 Beşiktaş (2013-2014)
Beşiktaş 2 - 4 Fenerbahçe (2010-2011)
Fenerbahçe 1 - 1 Beşiktaş (2010-2011)

Bu maçlar içinde en ilginci de 30.11.2013’te oynanan ve 3 - 3 biten maçtı.

İlginç yanı mı?

O maçla ilgili “Cüneyt Çakır, maça damgasını vurdu; Fenerbahçe’yi durdurdu!” başlık yazımızdan alıntı:

Dakika 67; Beşiktaş, 3-2 önde:

Caner Erkin, bir serbest atışta topu altı pasa havalandırıyor. Top, Tolga Zengin’in elleri arasından geçiyor, Atiba'nın dizinden sekerek ağlarla buluşuyor. Bu arada Kuyt da, Tolga’nın yanında topa yükseliyor. Kuyt’ın Tolga'ya müdahalesi yok, ama Cüneyt Çakır, santrayı göstereceğine, faul düdüğü çalıyor.
Dakika 89, skor 3-3:

Kornerden gelen topu Gökhan Gönül, kafayla arkaya aşırıyor, Mustafa Pektemek, topu koluyla kesiyor.

Uzatmalar doldu dolacak, Kuyt’ın vuruşunda Motta, üstüne gelen topu, yumruk yaptığı elleriyle kesiyor. Cüneyt Çakır, Fenerbahçe’nin, penaltı yoluyla galibiyet fırsatını bir kez daha elinden alıyor.

Cüneyt Çakır, “yol kesen” oluyor.
(Fenerbahçe’de Raul Meireles 30., Beşiktaş'ta da Necip Uysal 68. dakikada kırmızı kart gördüler.)
*****

Sona Doğru…

Cüneyt Çakır güven veriyor mu?

Fenerbahçeliler için kesinlikle “Hayır”dır bunun yanıtını. Çünkü geçmişte, Fenerbahçe’de işler yolunda gitmeye başlayınca, sonucu belirleyen futbolcular değil, hep Cüneyt Çakır oldu.

Ya rakipler?

Cüneyt Çakır’dan memnun değil görüntüsü yaratanlar da aslında ondan çok şey beklerler. O bakımdan, “Büyükler” içinde, sadece Fenerbahçe’nin yakınmasında bir içtenlik, tutarlılık, doğruluk var. Ötekilerin yakınmaları, atıp tutmaları yalandan, “taktik” gereğidir.

Cüneyt Çakır, skor ne olursa olsun, bizi yanıltan bir maç yönetir mi?

Soru, yanıt yerine başka soruları getiriyor:

Kuşkunun, ortada olumsuz örneklerin olduğu yerde ne beklenir ki?

(Bir tarafa gidecek 3 puan, bir yanda şenlik, bir yanda gürültü patırtı demek… Sonuçta hakem etkisi varsa, oklar hakeme yöneltileceği için, kendisini kurtarmak isteyenlerin sesi, gürültü patırtıyı bastıracaktır!
Ersun Yanal da Abdullah Avcı da “av” peşinde!
Avcı, aynı zamanda “unvan”; Ersun Yanal ise Fenerbahçe’nin “Kadıköy’de yenilmezlik unvanı”nı sürdürme peşinde…
Beşiktaş, Kadıköy'de en son, 17 Nisan 2005 tarihinde 4-3'lük skorla kazandı. O tarihten beri Beşiktaş galibiyet göremedi.)

Son söz:

Cüneyt Çakır demek, Fenerbahçe’nin lehine olanı görmemek, aleyhine olanı, olmadığı halde “olan”ı ters görmek demek/tir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder