17 Mart 2018’de Kadıköy’de oynanacak maçı kimin yöneteceği merak konusuydu.
Merak, 15 Mart 2018’de haftanın hakemleri açıklanınca giderildi.
İnternet ortamına haber başlıkları düşmeye başladı. Bunlardan ilgimizi çeken şu oldu:
“Derbide düdük Bülent Yıldırım’ın.”
Hoş, başlığı atanın öyle bir amacı yok, böyle derken de bizim farklı bir amacımız yok…
“Düdük”ün, tek başına kullanıldığında ve cümlenin gelişine göre, ad aktarması yoluyla hakemlere uygun düşeceğini düşündük.
(“Düdük”lü bir örnek ve buna benzer örnekler:
Dün sahada bir “düdük” vardı, vermediği penaltılar gündeme oturdu.
“Düdük”, hakem yerinde..
Tribünler uyuyunca hakemlerin keyfi kararları artıyor.
“Tribünler”, seyirci yerinde…
Gol olunca, kulübe ayaklandı.
“Kulübe", yedek futbolcular yerinde…)
*****
Bülent Yıldırım, o maçta verilen görevi kusursuz yaptı!
Senaryoyu kim yazdı bilemeyiz, ama gördüğümüz, buna bağlı olarak sezinlediğimiz şuydu:
Görünürde bir yönetmen vardı, bir de başrol oyuncusu!
Görünürdeki yönetmen, Bülent Yıldırım…
Başrol Oyuncusu, “Sahte kâr” peşinde koşan Serdar Aziz…
Serdar Aziz, hangi yönleriyle bilinir?
Serbest atışlarda/ korner atışlarında kafaya iyi çıkmak, gol atmak…
Özellikle onsekiz içinde gol yiyecekleri zaman kendini yere atmak…
Rakip onsekiz içinde de kendini yere atarak penaltı kazanmak…
Rakibine dirsek, yumruk atmak; bazen de kendisi dirsek, yumruk yemiş gibi yerde kıvranmak…
Kendisi kart göreceği yerde kart görmemek, rakibi attırmak…
Serdar Aziz, kimi maçlarda, senarist/ yönetmen hakemlerin vazgeçilmez gözdesidir!
*****
Yönetmen Bülent Yıldırım, 17 Mart 2018'de Kadıköy’de 0-0 bitirilen, dikkat edin biten değil, maçta başrolü Serdar Aziz’e uygun bulmuş/tu!
Rol gereği olmalı, maçın bitimine 15 saniye kala, Serdar Aziz’i harcadı!
Nasıl bir harcama?
Sarı kart gösterdi!
Oysa Serdar Aziz’e rolünü çok güzel oynatmıştı!
Sahadaki, gerçek bir futbol değil, senaryo gereğiydi!
Fenerbahçe adına tribünlerde yer alan kimi taraftarlar da figüran! Onlar da yılların artistlerini aratmadılar. Ne de olsa tribün kültürleri vardı!
Bülent Yıldırım'ın, Fenerbahçe lehine olan 3 penaltıyı “es” geçmesi, kimsenin umurunda değildi.
O verilmeyen penaltıların şampiyonluğun el değiştirmesine yol açtığını kim yadsıyabilir?
*****
Bülent Yıldırım, geçen yıl, 29.09.2017’de Akhisarspor-Fenerbahçe maçını da yönetmişti.
Akhisar’da ne mi yapmıştı?
Alper Potuk’a kırmızı kart gösterme gerekçesine olmayanı raporuna yazmıştı.
Bülent Yıldırım, Alper Potuk’a kırmızı kart göstermesiyle ilgili olarak raporuna, Fenerbahçe’nin yayımladığı tıpkıbasıma göre, şunları yazıyor:
“… süratli bir şekilde uzatmış olduğu sağ ayak tabanının; rakibinin yerdeki sol ayak bileği üzerinden, kaval kemiği yan bölgesine yaralayıcı bir şekilde gelmesi üzerine oyuncu ciddi faullü oyunundan dolayı doğrudan kırmız kartla oyundan ihraç edilmiştir.
Rakip 13 forma nolu oyuncunun darbe aldığı bu bölgede bir kanama oluşmuş, oyuncu tedaviden sonra oyuna devam etmiştir.”
“…. oyuncu tedaviden sonra oyuna devam etmiştir” demesi yalanın daniskasıdır.
Çünkü "13 formalı oyuncunun" tedavisi için Akhisarsporlu doktorlar sahaya girmemiştir. Asıl faulü yapan, kart görmesi gereken de o “13 formalı oyuncu” olmalıydı.
(13 formalı oyuncu: Miguel Lopes)
*****
Sona Doğru…
Bülent Yıldırım, pazar günü oynanacak Akhisarspor - Fenerbahçe maçını yönetecek.
Geçen yılki iki maçtan kesitler, yaşanır mı yaşanmaz mı?
O zamanlar VAR yoktu; MHK’nin gözetiminde, Bülent Yıldırım, bildiğini okudu.
Şimdi VAR, var.
VAR, sahadaki “sahte kâr” peşinde koşan futbolcuları olduğu gibi, ormanlar kralı misali, sahanın tek “aslan”ı hakemleri de gözetleyecek!
Soruyorlar:
Bu yıl hakemleri eleştirmiyorsun, kızmıyorsun onlara.
VAR var da ondan…
Var, hakemleri gözetlediği için, “özel yetkili hakemleri”n hareket alanını, yani keyfi davranmalarını (gollerde, penaltılarda, kırmızı kartlarda önemli ölçüde) kısıtlıyor ve onların arkasındaki itici/ yönlendirici güçlere soğuk terler döktürüyor.
Son söz:
Bakalım, Bülent Yıldırım, eski alışkanlığını sürdürür, VAR/ VAR’cılar buna “alet” olur mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder