8 Aralık 2018 Cumartesi

Onur Başar’ın Bilgisine Güvenenin Vay Haline!

Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum, her yönüyle üzücü…

Fenerbahçe dendi mi, kuşkusuz, akla futbol takımı gelecektir. Oysa futbol takımı dışında kalan, akla gelenlerde de bir “zayıflık” var.
Hemen, sözü uzatmadan bir soruyla girelim konuya:

Onur Başar kimdir?

2008’den bu yana 10 yıldır TFF’de görev yaptıktan sonra, Fenerbahçe’de Hasan Çetinkaya’nın gönderilmesiyle doğan boşluğu dolduran idari menajer…

Sportif Direktör Damien Comolli'nin yardımcısı…

Ne yardımcı ama!.

(Başkan Ali Koç’un adını kullanarak, Rize’de 3-0 yenilgiyle biten maçtan sonra, tribünlerin sesine (!) kulak vererek, kaptanlar Volkan Demirel ile Mehmet Topal’ı tribünlere götüren ve küfür yemelerini sağlayan yardımcı…)

*****

Bir takımın yönetiminde, kilit noktalarında başka takımların “azılı” yandaşının olması, “eşyanın tabiatın aykırı”dır. 

Ama…

Bir futbolcunun hangi takımı tuttuğu değil de, hangi takım adına sahada koştuğu, işini hakkıyla ve gücü oranında yapıp yapmadığı önemlidir.

İdari menajer için de “takım tutma” yönü aranır da aranmaz da…

Onur Başar da, olması ve aranması gereken, maç yaptıkları ya da yapacakları rakip takımların, konuştuğu sırada ne durumda oldukları bilmesidir.

Giresunspor’la ilgili maç sonrası şu söyledikleri hangi yeteneğinin yansımasıdır?

“Zor bir rakip.", "Seri yakalamış bir takım.", "Süper Lig’i zorlayan bir takım."

Birinci cümle, maçın genel havasına bakıldığında doğrudur; çünkü Giresunspor gerçekten Fenerbahçe’yi çok zorladı; “futbol şanssızlığı”nın kurbanı oldu bir bakıma.

İkinci ve üçüncü cümle, futboldan ve takımlarının liglerdeki durumundan habersiz olanlara söylenmiş cümleler olur ancak. Bunlar, bir idari menajere yakışacak cümleler değildir.

Ya nedir?

Söyleyeni ele veren cümleler…

Geçmişte dediklerinin ve gelecekte de diyeceklerinin “teminatı” olan cümleler!

Ona inananı/ güveneni yanlış üstüne yanlış yaptıracak, yıpratacak cümleler!

“Bu da kim, nereden çıktı?” dedirtecek cümleler…


*****

Gelelim, Giresunspor’un nasıl anlattıldığına değil, şu anki konumuna:

Giresunspor, 14 maçta 17 puan toplamış, 11. sırada.

5 galibiyet, 2 beraberlik, 7 yenilgi…

İlk sırada yer alan Gençlerbirliği’nin 34 puanı var.

(Giresunspor, Süper Lig umudunu taşımak için Lig’i 6. sırada bitirir mi, bitirmez mi, bilemeyiz.)

Giresunspor, Lig’de bugüne kadar oynadığı maçlar ve skorları:

Giresunspor - Eskişehirspor: 3-1
Osmanlıspor - Giresunspor: 0-1
Elazığspor - Giresunspor: 0-2
Ümraniyespor- Giresunspor: 2-0
Giresunspor - Afyonspor: 0-1
Altay - Giresunspor: 0-1
Giresunspor - Adanaspor: 0-1
Boluspor - Giresunspor: 1-1
İstanbulspor - Giresunspor: 3-1
Giresunspor - Balıkesirspor: 0-0
Gençlerbirliği - Giresunspor: 1-0
Giresunspor - Karabükspor: 4-0
Denizlispor - Giresunspor: 3-2
Giresunspor - Gazişehir: 1-5

Görülüyor ki, şu ana kadar “seri yakalamak”, “Süper Lig’i zorlamak”, boş laf…

Herhalde, ilk üç maçı kazanmak, “seri yakalamak” diye akılda kalmış!

*****

Sona Doğru…

Onur Başarın, Giresunpsor’la ilgili söylediklerinde bir doğru, ikisi yanlış var.

Yanlış olanlar, olanı doğru anlamamak; çarpıtmak. 

Bu yaklaşım/ bakış açısı, bizi düne götürür:

Fenerbahçe’de bir zamanlar, nedeni kamuoyuna sonrasıyla açıklanmadığı için dedikodu düzeyinde kalan “olay”lar… Bunlara bağlı olarak birilerini suçlayarak alınan kararlar… O kararların alınmasına “malzeme” taşıyanlar…

“Mağdur” yaratan kararlarda Onur Başar gibi, olanı yanlış yansıtanların etkili olduğu konusu akla gelirse…

Düşünmek, düşünmek gerekecek. 

Aslında kadro dışı kalması gerekenlerle ilgili bir soru, “asker bavulu” misali düşer önümüze:

Fenerbahçe kimlerin eline kalmış?

Son söz:

Her boş laf, olanı çarpıtma, lafa laf katarak laf taşımalar, olmayanı olmuş gibi göstermeler, sonuçta Ali Bey’e zarar verecektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder