"Belalısı"nın Ayağın Gitmek!
Birinin "belalısı" olur da, Fenerbahçe’nin olmaz mı?
Bir zamanlar, o zamanki adıyla İstanbul Belediye’ydi, şimdi değil. Adı değişince, Başakşehir olunca, oyunu da değişti, gözünü “tepe”ye dikti. Böylece “belalı” olmaktan çıktı, Fenerbahçe’nin olduğu gibi, öteki “Büyükler”in de asıl rakibi oldu.
Fenerbahçe’nin son yıllardaki "belalısı" Akhisarspor oldu. Ancak “belalı olma”, bu sezon için tam oturmuyor. Çünkü Fenerbahçe de Akhisarspor da sondan üçüncü olmamak için yarışıyor.
Akhisarspor için “normal” olan, Fenerbahçe için “anormal”…
Yarış, bugün Akhisar’da…
*****
Kendi İçinde Tutarlı Olmak!
Fenerbahçe, yerini, yani sondan 15. olmayı pek sevdi!
Öyle ki çoktandır, aldığı puan, maç başı bir!
Akhisar’a 14 maçta topladığı 14 puanla gidiyor.
Tutarlılık işte!
Gel gör ki, özellikle geçen sezon tökezlemesi için çaba gösteren, tökezledikçe sevinen de üzülen de, bugün sessiz, hiçbir şey olmamış, bu gidiş doğalmış gibi olanı sindiriyor!
Arada bir, bu durum karşısında çırpınanlar olmasına karşın, dünün sevineni de üzüleni de, aman bir “zarar” gelmesin diye, “hafıza kaybı”na uğramış sanki!.
Dün unutulmuş, “hafıza kaybı”nın yarattığı boşluk, yeni bir oluşum için, “gelecek vaadi”yle dolduruluyor!
Yarınlar güzel olacak!
Üç sözcüğün oluşturduğu bu güzel cümle, “hafıza kaybı”na hiç ya da tam uğramamışlar için, bugünü unutturmak, suçu düne ama bugün olmayanlara yüklemek için “can simidi”…
*****
Reklam Niyetine!
İlhan Selçuk’un güzel bir deyişi vardı:
Biz, düşmansız yaşayamayız!
“Biz” dediğine bakmayın, o “biz” içinde kendi ve kendi gibi düşünenler yok; onu ülke siyasetesine egemen olanlar için söylemişti.
“Düşman”, getirisini yitirince, değişir; yerini bir başkanına bırakır.
Yeni “düşman”ın getirisinden, getiren, neyin ne olduğu anlaşılıncaya kadar, yararlanan olur.
“Düşman”, “korku” yaratarak, gelecek korkusu taşıyanları kendi yanına çekmenin bir yolunu bulur.
Sürekli olarak “eski”yi kötülemek, var olan ya da bir türlü çözülemeyen sorunların kaynağının “onlar” olduğunu vurgulamak…
*****
Gerçekte Denk Olmayan, Şu An Denk Olanların Mücadelesi!
Fenerbahçe, Akhisarspor’dan bir puan ve bir basamak önde:
15. Fenerbahçe, 14 puanda.
16. Akhisarspor, 13 puanda.
Denklik, şu anda böyle.
Denk olmayanı saymaya gerek var mı?
Yok!
Haftanın, gerçekte denk olmayan, şu an denk olanların mücadelesi, nefes kesecektir.
Bir yenilgi de, Akhisarspor, fazla bir şey yitirmez.
Ama Fenerbahçe ….
Üç noktalı yeri yazmaya gerek yok; orasının nasıl doldurulması gerektiğini, çocuk bile bilir!
Öyle diyoruz, ama tribünden, sosyal medya denen kesimden Fenerbahçe’yi yönetmeye hevesli ya da yönettiğini sananlar, o üç noktalı yere gelmesi zorunlu sözcüklerle oluşacak cümlenin anlattığını hafife alacaklardır.
Niye?
Dün kötüydü, ama…
Yarınlar güzel olacak!
*****
Sona Doğru
Fenerbahçe, ne zaman, nasıl düzelir?
Bu sorunun yanıtı, düne, bugüne ve yarınlara farklı bakanlara göre de farklı olacaktır.
Fenerbahçe’de sorun, tekmiş, o da teknik direktör sorunuymuş gibi bir hava estiriliyor.
Medyada ahkâm kesenler, Fenerbahçe’nin şu anki durumundan çok memnunlar. Çünkü bu olumsuz durumunda bir sorumlu aramıyor, kızgın taraftarı (kızgın taraftar var olmasına var da, o da teknik direktör konusunda) dolduruşa getirecek en ufak bir söz etmiyorlar. Dün, işler kötü gittiği zaman piyasaya sürdükleri “duayen”, “efsane” dedikleri Fenerbahçelileri, kötü gidişle ilgi hiç mi hiç konuşturmuyorlar.
Yani?
Fenerbahçe’nin şu anki durumunun çok olağan olduğu havasındalar. Aslında bu, gizli bir sevincin yansıması… En çok sevenler, aslında işler daha kötüye gitsin, daha da karışsın diye farklı telden çalan, sözde gelecek için umut pompalayanlardır.
Oysa?
Umut, umutlu olmak güzel olmasına güzel de, var olan umudu yok edip, olası umutlara bağlanmak, yaratılan boşluktan doğan umutsuzluğu, gerçekten umuda dönüştürmek o kadar kolay mı?
Son söz:
Puan sıralamasına göre şu anki yer, Akhisarspor “normal” olsa da Fenerbahçe için “anormal”dir.
http://www.twitter.com/turgutcelik
turgutce@yandex.com
http://www.twitter.com/turgutcelik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder