4 Ocak 2019 Cuma

Yeniden Volkan Demirel: Boğazda Düğümlenen Sözcükler

Volkan Demirel, garip bir biçimde kadro dışı bırakıldı; affedilmesi de “özür dilemesi”ne bağlandı.

Yalnız değildi; Aatıf ve Dirar da vardı. Aradaki fark, onlardan kamuoyu önünde “özür” istenmemesiydi.

“Özür”, yol açtığı yer kapalı kapıların ardı olmasına karşın, kamuoyu önünde istendiği için, bu, “ego tatmini”nden başka bir şey değildi.

Ne demektir bu?

En büyük benim!

Başkan Ali Koç’un gölgesine sığınarak, kendilerinde hiç “kusur” yokmuş gibi, altüst ilişkisini kötüye kullanarak “gövde gösterisi” yapmak, olsa olsa bir zayıflık belirtisidir.

Aile içinde olduğuna göre orada şöyle ya da böyle tatlıya bağlanacak bir durumu kamuoyu önüne taşımak, bunu yaparken de gerçekleri tersyüz etmek, iyi yönetememenin sonucudur.

Aslında asıl “özür” gerektiren de budur!

*****

Volkan Demirel’den “özür”, bir türlü gelmedi.

Volkan’a göre, “özür” dieyecek bir durum yoktu.

Biz de konuyla ilgili, 09, 11, 13 Ekim 2018 tarihlerinde üç yazı yazdık:

Gelmeyen “Özür” Volkan Demirel’i Nereye Götürür?



Volkan Demirel’in Suçu!


Volkan Demirel’in Özür Açıklaması Üzerine Bir Deneme



Üçüncü yazının girişi şöyleydi:

Bu, Volkan Demirel ve özür üzerine art arda gelen üçüncü yazı.
Dördüncü bir yazıya gelirse sıra, bunun “ana düşüncesi” ne olur bilemeyiz; saymaya kalkılırsa, olasılık çok:
“Yeniden Volkan”, “Altyapının Ağabeyi Volkan”, “Güle Güle Volkan”…
Olasılıklar, gün ışığına çıkmayı bekleyedursun! 

*****

Volkan Demirel, çarşamba günü Başkan Ali Koç’la görüştükten sonra perşembe günü Dereağzı’nda bir basın açıklaması yapacağını duyurdu.

Basın açıklaması kısaydı.

Duygusallık, sözcükleri boğazda düğümledi.

Fenerbahçe’yle var olan, Fenerbahçe’siz olamayacağına inan bir sesti o!

Fiziksel olarak, kuşkusuz, eski günlerini aratacaktır; ama ruhen dipdiri kalacaktır.

Bundan sonra?

Volkan Demirel, bir futbolcudan öte, futbolculara destek olacak bir güç…

3 Temmuz’un sıkıntılı günlerinde futbolcu olarak öne çıkanlardan biriydi.

Soru almadan bitirdiği duygusal açıklamanın yapıldığı ortam, olayları magazinsele dönüştürmeyi becermede usta Fenerbahçeli muhabirlerce, birden gündeme taşındı.

O ortam, gerçekten hoş değildi.

Toplantı için seçilen ya da verilen yer, ilk bakışta, dışlanmışlık görüntüsü/ izlenimini veriyor. 

Haberciliği, aldığı bilgiyi tweet atmakla oldu sanmak, ne acı ki, haberciler için günümüzde bir “hastalık”…

(Volkan Demirel’in çalışma “mekanı” neresi, sorusunun yanıtı, Dereağzı’dır. Bu bakımdan basın açıklamasının orada yapılması yerindedir. Anlaşılan, açık havada/ sahada yapılması düşünülen açıklama, yağmur deneniyle kapalı alana alınıyor. O an için hazırlanan ortam, o hoş olmayan durumu yaratıyor. Hoşa gitmeyen görüntü, Volkan Demirel’i hiçbir zaman küçültmez; o görüntüden kendilerine pay çıkarmak isteyenler varsa, bununla “tatmin” olmuşsalar, bu, onların için bir “eksi”dir.)

*****

Fenerbahçe’ye bağlılığı, Fenerbahçe tutkusu tartışılmayacak birileri varsa, onlardan biri de Volkan Demirel’dir.

Milletvekili seçilince “siyasetçi” olduğunu sananlar gibi, bir kulübün yönetimine girmeyi de “böyyük” yöneticilik sanan, aslında eski deyişle “idareci” olan, ama “idare etmeyi” de beceremeyenler, zaman zaman başta olanı da zorda bırakabilirler.

Başkan Ali Koç, başkanlık deneyimi kazandıkça, asıl “kadro dışı” bırakılması gerekenlere gerekeni kırmadan dökmeden yapmalıdır; yoksa olumsuz durumlarla daha çok karşılaşırız.

(Ali Bey’e medyada destek olanların çokluğu, gösterilen memnuniyet, Fenerbahçe’nin puan sıralamasındaki yerinden ötürüdür. Fenerbahçe, sondan ikinci değil de baştan ikinci olsaydı; hiç kuşkunuz olmasın, yıpratma çabaları tavan yapardı. Ali Bey’i Fenerbahçe dışındakilerine sevimli yapan, Fenerbahçe futbol takımının kötü gidişidir. Bundan sonra gidiş, düzelse de, bu sezon da “bizden onlardan kavgası”na “kurban” edilmiş bir sezon olarak tarihe geçecektir. Geçen sezon, “seçime kurban edilmiş”ti.)

Yanıt bekleyen soruya bakalım:

Volkan Demirel ne dedi?

“Şu an geriyi fazla konuşmaya gerek yok. Önümüze bakıp Fenerbahçe’nin bulunduğu ortamdan Fenerbahçemizi çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yaşanan zamanda da (…) üzdüğüm insanlar varsa tüm camiam adına onlardan özür diliyorum. (…) Başta başkanım olmak üzere asbaşkanımdan da özür diliyorum. (…) Sadece duygularıyla hareket eden bir insanım. (…) Ben, her zaman söylediğim gibi, Fenerbahçe için varım, var oldum; bundan sonra da Fenerbahçe için var olacağım."

(Volkan Demirel’in konuşmasından sonra,  “kadro dışı kararının kaldırılması”na ilişkin resmi açıklamada geçen, “Volkan Demirel, (…) geçmişte yaşananlarla ilgili duyduğu üzüntüyü dile getirmiştir.” ifadesi, “olay”ı buraya kadar getirenlere de bir mesaj olsa gerek!)

*****

Sona Doğru…

Geç de olsa “doğru” bulunmuştur!

Bundan sonra kırmadan dökmeden yapılacaklar,“kadro dışı” bırakmalar, bu sadece futbolcuları kapsamamalı, düze çıkmayı, yanlıştan dönmeyi sağlar.

Olağan işlere olağanüstü bir hava vererek, olanları abartarak yapılacak işler/ alınacak kararlar, dışa yansıtılanlar, yarar sağlamaz, zarar verir daha çok.

“Acemilik”ler, bunu fırsata çevirmek isteyenlerin “kısa vadede” elde ettiklerinin öğrettikleri, bir “ders” olarak el altında tutulmalıdır!

Dün, günahı ve sevabıyla dünde kaldığına, konumuz da Volkan Demirel olduğuna göre, yönetmede gerçekten söz sahibi olanların da geleceğe onun gibi bakmasında yarar olacaktır.

Son söz:

“Her zaman söylediğim gibi, Fenerbahçe için varım var oldum; bundan sonra da Fenerbahçe için var olacağım."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder