27 Nisan 2019 Cumartesi

Trabzonspor Maçının Şakası Yok!

Fenerbahçe’yi medya yoluyla etkileme çabaları hiç eksik olmaz.

Zaten, ne zaman önemli bir maç olsa, türlü yönlerden “olumsuz etkileme” başlar.  

Amaç, Fenerbahçe’yi bulunduğu yerden aşağılara çekmek… 

Sadece dışta mı?

Ne yazık ki içte de “kıymeti kendinden menkul” kişiler de boş durmaz/dı.

Etkileme, bugün Saracoğlu’a gelecek Trabzonspor maçına yönelik olarak da sürüyor.
(Trabzonspor bu kez farklı konumda. Uzun yıllardır, hem oyun hem puan bakımından bu düzeyde değildi. Artık, kendisi için oynayacak duruma geldi. Hoş, bunun tersi de olsa, Fenerbahçe’ye karşı şampiyonluk maçı havasında sahaya çıkar.)

*****

Fenerbahçe’yi medya yoluyla  etkileme çabaları hiç eksik olmaz.

Bir taraftar grubunun, onlara gizli ya da açık destek verenlerin çabalarıyla üçüncü teknik direktör olarak başa getirilen Ersun Yanal’ın yerine şimdiden “adam” aranıyor.

Fenerbahçe, teknik direktör alma, gönderme konusunda kasaba takımına döndürüldü sanki!

Kulaklara Abdullah Avcı üfleniyor!

Abdullah Avcı, bu üflemenin etkisiyle midir nedir, Göztepe karşısında bir başka Abdullah Avcı oldu!

(Fenerbahçe’yi “etkileme”, yol kesme, başkasına yol açmaya yönelik. Sözgelimi Galatasaray’ı ele alırsak: O hafta hangi takımla oynayacaksa, kaleci ya da bir başka futbolcuyu oynamaz duruma düşürmek için, Galatasaray’la anlaştı ya da Galatasaray’ın listesinde diye haber yapılır. Bu haberler etkili olur, 3 puanın “çantada keklik” olduğu son düdük çaldığı zaman anlaşır/dı.
Ama Fenerbahçe’ye gelecek denenlerin Fenerbahçe’yle maçları yok.
İşte işin püf noktası…)

*****

Fenerbahçe’yi medya yoluyla  etkileme çabaları hiç eksik olmaz.

Yeni teknik direktör arayışı haberleri niye?

Maçların gidişine göre önlem almakta “yetersiz” gözüken Esun Yanal’ın kafası da karıştırılmak isteniyor bir bakıma. Zaten baştan beri futbolcuların da, buna sonradan gelenler de dahil, kafası karışık…

“O gitsin, şu gelsin” türküsü çağırmak moda…

Ersun Yanal, takımı  unutmuş (!), borçlu olduğu taraftara selam gönderiyor:

“Fenerbahçe taraftarının tercihi ve düşüncesi tarafımdan her zaman önemli ve önceliklidir.”

“Her zaman önemli ve öncelikli” olan neymiş?

“Taraftarının tercihi ve düşüncesi”…

Buradan geri dönelim; çünkü bunun üzerinde durmanın zamanı değil!

Zamanı olan ne?

Yönetime düşenin, kafa karışıklığını gidermek, her maçın önemli olduğu herkese anımsatmak… Bunun da kesinlikle yapıldığına inanıyoruz.

*****

Fenerbahçe’yi medya yoluyla  etkileme çabaları hiç eksik olmaz.

Fenerbahçe, nasıl küme düşmek hesaplarıyla diken üstünde tutuluyor. Böyle hesaplara alışık olmayan camia, futbolcular tedirgin…

Süper Lig’de son 5 maç…

“Tepe”ye ulaşmak, “dip”e düşmemek mücadelesi maçları seyredilir yapacaktır kuşkusuz. Rakipler, bazen tek değil, birden çok olacaktır. Buna bağlı olarak, tersten söylersek, “yardımsever”lerin cömertliği sonuçlarda etkili olacaktır.

Sahadaki geçici rakiple saha dışındaki “ezeli rakip” arasında tercihe yönelik “alışveriş”ler dün de vardı, bugün olacak.

Bazen kendisi için oynayan, bazen de başkası oynar.

Başkası için oynamak, “ezeli rakip”e darbe vurmaktır.

Yatmaktır!

*****

Sona Doğru…

Cüneyt Çakır varsa orada bir duracaksınız!

Cüneyt Çakır’ın maçı nasıl yöneteceğini, maçın nasıl sonuçlanacığını daha ilk dakikalarda anlamak mümkün olur.

Fenerbahçe tarafının Cüneyt Çakır’a güvendiğini söylemek mümkün değil. Aynı güvensizlik Trabzonspor için de var.

Trabzonspor, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 22 yıldır yenemiyor.

Kadıköy’de en son galibiyet, 23 Ağustos 1997’de 3-1’lık skorla alındı.

Ama Trabzonspor, “çelme” takmayı biliyor; 2009-2010 sezonunda 1-1’lik skorla başkası adına “çelme” taktığı gibi...

Şimdi?

Kendisi için de oynayacak.

Fenerbahçe’nin Trabzonspor’u yenmesinde şaşılacak bir durum olmayacaktır.  Kuşkusuz 3 puanla gelen sevince diyecek yoktur.  Alınacak 3 puan, “yoğun bakım” alanından çıkmak için rahat “nefes alma"yı sağlayacaktır.

Yani?

Son söz:

Trabzonspor maçının şakası yok!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder