13 Mart 2018 Salı

Mertcan, Beşiktaş'a mı Yoksa Trabzonspor'a mı Can Kattı?

Her alım satımın bir gerekçesi, buna bağlı bir öyküsü vardır.

Ne olursa olsun, ne düşünülürse düşünülsün, iş gelir, bir gereksinmeye dayanır. 

Gerekçe, o gereksinmenin içindedir.

Gerçek gerekçe söylenmese de ne değişir?

İleride söyleme sözü verilse de…

Sözgelimi, Trabzonsporlu Mertcan Çam’ın alım satımı ile ilgili Beşiktaş Fikret Orman’ın, “niçin aldıklarını günü geldiğinde” açıklayacağını söylemesi gibi…

Bilinir ki, “günü geldiğinde”, koşul koyanın keyfine bağlı olduğuna göre, “o gün” hiç gelmez.

Siz, yine Fikret Bey’in Mertcan Çam’ın niye alındığını açıklamasını bekleyin durun! 

Ama  o, başka telden çalacak; kendince gündemi değiştirecek, yeni gündemler yaratacaktır. Sözgelimi, Aykut Kocaman’ın babasının Beşiktaş Divan Kurulu üyesi olduğunu bilinçli ya da verilen yanlış bilgiye dayalı olarak söyleyecektir. Aykut Kocaman’ın, söylenenin yanlışlığını ortaya koymasına karşın, bir açıklama/ özür gelmediğine göre, gel de, başka açıklamaların, bundan sonra geleceklerin doğruluğuna inan!

Alım satımın gerekçesini Fikret Bey’den duymak heyecan verici 0lacaktır!

*****

Mertcan Çam’ın alım satım öyküsünü HaberTürk’ten Attila Türker başlattı.

Attila Türker’in haberi/ köşe yazısı, yayımladığı resmi belgelerle tam bir belgesel!.

Öykünün spotu çok düşündürücü:

“Beşiktaş’ın, Trabzonspor’da 4 yılda sadece 3 dakika forma giyen Mertcan Çam’ı transfer etmek için 40 gün önce sözleşme imzaladığı ortaya çıktı. Kartal, 15 ay sonra serbest kalacak olan ve halen 2. Lig ekibi Bandırmaspor’da oynayan 23 yaşındaki futbolcu için 885 bin dolar fesih bedeli ödeyecek. Futbolcunun alacağı ücret ise ayrıca belirlenecek.”

Sözleşme, 29 Ocak 2018 tarihini taşıyor.

Fikret Bey, basın toplantısında, konuyla ilgili soru üzerine, yazılanlar yalandır demedi/ diyemedi, yazan üzerine ahkâm kesti:

“Adamı meşhur ettiniz. Dedikodular üzerinden meşhur olmaya çalışıyor. Beşiktaş emekçileri kaale alan kulüptür. (…) Menajer yönlendirmeli yazılar bunlar. Biz, “Beşiktaş'ın hakkını kimseye yedirmeyeceğiz” dedik. (…) Herkes işine gücüne baksın. Daha da fazla kimseye prim yaptırmayalım.”

(“Adam” denen, resmi belge yayımlıyor; Fikret Bey, “dedikodu üzerinden meşhur olmak”tan söz ediyor.)

*****

Her alım satımın bir öyküsü vardır. 

Bu öykü bazen de karşınıza bir “senaryo” olarak çıkar ya da konur. İşin içinde olanlar, doyurucu açıklamalar yapmadığında, iş, başka durumlara/ gelişmelere bağlanır. Bu bağlama ile işin yörüngesi değişeceği gibi, “tam on ikiden vurmak” da mümkün olur!

Söylenene değil de, söylenenden söylenmeyenleri çıkaranlar, Arşimet misali “Buldum, buldum” diye sevinmese de, doğru bir saptama yaparlar.

Konuşmayanlar, taraflar susar, birbiriyle ilişkili “olay”lar göz önünde tutulursa, karşınıza söylenmeyen/ açıklanmayanların “net görüntüsü”  gelir.

Gören görür, görmek istemeyen “O başka şey” der, geçiştirir.

Sahi, şu Trabzonspor cephesinden niye bir ses yükselmiyor

Hoş, açıklama yapsalar, FİFA’dan gelen transfer yasağıyla ilgili KAP’a bildirdikleri açıklamadaki gibi gülünç duruma düşerler.

O da mı ne?

FİFA’nın verdiği sürede, eski futbolcusundan kaynaklanan borcu ödemeyenler, yasak kararı açıklandıktan sonra, alacaklıya ödeme yapıyorlar ya, işte o…

Söylenecek çok…

Söylenecekleri kendi aralarında konuşan, o konuda anlaşanlardan hangisinin daha çok kârlı çıktığı, yıllar sonra, askerlik anısı tadında anlatılır belki!.

Anlaşmanın gerçek amacını bilenler bilir, bilmeyenler tahmin eder de, en anlaşılmazı, “Bu de ne oluyor?” demesi gerekenlerin tatilde olması!.

*****

Sona Doğru…

Futbolda resmi sonuçların sahada şöyle ya da böyle alındığı kesin!

Görünen, olması gereken o...

Oysa her görünenin bir de görünmeyen, gizlenen/ perdelenen yanı vardır. Bunlar bilinmesine karşın, sıra kanıtlanmaya geldiği zaman, yan çiz, unut gitsin!

Düzen bu; halkımızın deyişiyle, “böyle gelmiş, böyle gider”…

Bunu tersine çevirmeye bir, Aziz Nesin’in gücü yetmiş!

Nasıl mı?

Yapıtlarından birine “Böyle Gelmiş, Böyle Gitmez” adını vererek…

Siz siz olun, her şeyin sahada bitttiğini düşünün yine de...

Bir takımdan söke söke alınan puanların, bir başkasına “Hoşgeldiniz” niyetine ya da “Bugün pazar, her yer kapalı, elimiz boş gelmeyelim, dedik” utangaçlığıyla verildiğini hiç düşünmeyin!

Sorulardan, yanıt aramalardan uzak durun.

Güzel şeyler düşünün ki, gününüz güzel başlasın.

Yazıyı bitirecek soruyu biz soralım; yanıtını alım satımın tarafları versin!

Son söz:

Mertcan’ın alım satımı, Beşiktaş'a mı yoksa Trabzonspor'a mı can kattı? 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder