“Sağlıklı Karar” Aziz Yıldırım'a Yaramadı!

Futbolda şike Davası’nın 8. duruşmasında tutuklu sanıkların “tahliye talepleri” karara bağlandı. Mahkeme, Fenerbahçe’den sadece Şekip Mosturoğlu ile Cemil Turan’ın tahliyesine karar verdi. 

Öteki tahliyeler: Bülent Uygun, Mecnun Odyakmaz, Coşkun Çalık, Mehmet Yenice, Ömer Ülkü. 

Böylece Çağlayan’dan Aziz Yıldırım’a tahliye çıkmadı.

Oysa, öğlen medyaya yansıyan haberler, beklenti içinde olanlara umut vermişti.

***** 

Bugün, buraya nasıl gelindi?

Güne damgasını vuran cümleyle başlamak gerekecek. Neydi o cümle?

"Bize 4-5 saat zaman verirseniz, hayırlı karar alabiliriz." 

Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci’nin bu cümlesi, tutuklu sanıkların “tahliye talepleri”nin karara bağlanma öncesi, tutukluluğun biteceği “sinyali” olarak yorumlandı. 

Nasıl yorumlanmasın ki? 

“Hayırlı karar”, hiç kuşkusuz, tahliye bekleyenlerin lehine olacak/tır. Tutukluluk sürecekse, bunun “hayırlı” olmakla, anlamsal açıdan ne ilgisi var? Siz, “tutukluluğun sürmesi” yönünde bir karar için “Hayırlı olsun!” deneceğini hiç düşünür müsünüz? 

Düşünemezsiniz. Çünkü dili kullanmanın bir mantığı vardır. 

Başkan Mehmet Ekinci “Biz 'Hayırlı karar' demedik; 'Sağlıklı' dedik. Medya yanlış yazmış" dedi. Yazılanlara/ söylenenlere göre, avukatlar Ekinci’ye itiraz etmişler: 

"Hayır, öyle dediniz." 

*****

“Hayırlı”, “sağlıklı” sıfatları, “karar”lara farklı anlamlar katar. 

“Hayırlı” olanı, sanıkların lehinedir; “sağlıklı” olanı ise “ortada”dır. Kararı veren/ler, sanıkların aleyhine de olsa, “sağlıklı” kararın yerindeliğini söyleyebilir. 

“Sağlıklı” olma, sanıkların lehine de olabilir. 

Ama “hayırlı” olan, tek bir anlam taşır; o da sanıkların lehine olacak olan, “tutuksuz yargılanma” kararıdır. 

*****

Fenerbahçe taraftarı Çağlayan’da... 

Görüntüler, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nı, Bağdat Caddesi’ni artamıyor. Bekleyenler, coşkulu... Umutla bekliyorlar. 

Beklenti tahliye/lerden yanaydı. Ancak, beklenen ölçüde tahliye olmadı. 

Çıkanlara "hayırlı", içeride kalanlara "sağlıklı" günler... 

(Bu yazı 25 Şubat 2012’de Milliyet Blog’da yayımlandı.)