23 Şubat 2022 Çarşamba

Fenerbahçe, Prag Dönüşü Havaalanında Karşılanır mı?

Anımsatma ve Değerlendirme

“Üç kulvarda gidiyoruz. Her ne kadar şu an kötü gibi bir algı varsa da, tamam, eyvallah! 17 puan gerideyiz. Matematiksel olarak, her şeye rağmen şampiyonluk iddiamız devam ediyor. Ziraat Türkiye Kupası iddiamız var. Avrupa Konferans Kupası’nda Slavia Prag’la oynayacağız.”

Kim diyor bunları?


Sanki kuşku duyan varmış gibi, her konuşmasında Fenerbahçe sevgisini, Fenerbahçe’ye bağlılığını dile getiren, eleştirilere yönelik sorulara “Ben Fenerbahçeliyim” vurgusu yapan İsmail Kartal… 


Yukarıdaki “alıntı”daki gerçeklik payı ne?

 

Görevi kabul ettiğinde, 18 Ocak 2022’de  “3 kulvarda varız” diyen İsmail Kartal, şampiyonluk yıldızlar kadar uzak olmasına karşın, “matematiksel” açıdan baktığı için, Fenerbahçe’nin Süper Lig’de “havlu attığı”nı unutmuştu!


(Matematiksel olarak şampiyonluk iddiasını sürdürmek, kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi misali, umut pompalamak için bir tür sığınılacak liman! Bilinir ki o “liman”a sığınan oraya “demir atmış”tır! Bunun güncel kanıtı da, “tepe”deki Trabzonspor’la şu andaki puan farkının 20 olmasıdır.

Bütün umutlar tükendi mi?

Hayır!

Görülüyor ki “üç kulvar”dan ilkinde “çıta”, Lig’i 2., 3. ya da 4. sırada bitirmeye kadar düşüyor!)


Gelelim ikinciye, gerçekleşme olasılığı en yüksek olana:


Sadece İsmail Kartal için değil, bütün Fenerbahçeliler için Ziraat Türkiye Kupası, bir umuttu. Gel gör ki Kayserispor’dan yenen gol, son düdüğü çaldırtmış; bir “iddialı olmak” da hayal oldu.


“İddiamız var”lardan geriye ne kalmıştı?


UEFA Ligi Konferans Kupası… 


Slavia Prag, geçen perşembe Kadıköy’e geldi, maçı 3-2 aldı gitti. Bütün umutlar, bu perşembe saat 23.00’te başlayacak maça kaldı.


Yani?


Elde kalan son “iddia” sürüyor!


*****


Elde Var Son Bir Umut


İlk maçtaki yenilgiye karşın UEFA Ligi Konferans Kupası’nda yola devam etmede umut, buna “iddia” da diyebiliriz, sürüyor.


Umut işte!


Umut tükenir mi hiç?


Gel de bu soru karşısında Afşar Timuçin’in Yeni Ufuklar dergisinde yayımlanan “Umut ve İnsan” başlıklı yazısını anımsama.


İşte o yazıdan birkaç cümle:


“Nerede insan varsa orada umut vardır.” 

“İnsanın bulunduğu yerde umut bitmez, yok olmaz.” 

“İnsanla gelen ilk şeydir umut, insanla giden ilk şey.”

“Nerede yürek çarpıyorsa orada umut çiçekleniyor demektir.”


Ya umutsuzluk?


Nerede umutsuzluk varsa orada bitmişlik vardır. Umutsuzluğun olduğu yerde insan yoktur artık, insan biçiminde canlılar vardır, birbirlerini yiyen canlılar.”


*****


Sona Doğru…


Fenerbahçe, Prag’dan nasıl bir sonuçla döner?


Bakın, Fenerbahçe nasıl oynamalı diyemiyoruz. Cümleleri koşullara bağlayarak “şöyle  şöyle”, “böyle böyle”, hele de “Fenerbahçe gibi oynamalı” da hiç demeyiz!


Desek ne mi olur?


Skor olumsuzsa, suç teknik direktörde ya da kafaya takılan futbolculardadır! Ahkâm kesende hiç kusur yoktur, çünkü o, “ifade özgürlüğü”nü kullanarak görüş bildirmiştir!


İyi hoş da, biz ne diyelim?


Başlık olan “Fenerbahçe, Prag dönüşü havaalanında karşılanır mı?” sorusuna  “Evet!” diyeceklere katılacağımızı söylemekle yetinirken, “Umut ve İnsan”ın son bölümü gelsin mi?


Son Söz:


“Nerede İnsan varsa orada umut vardır. Vişnelerin karaya çalan kırmızısı gibi, incirlerin sayılmakla bitmeyen oyuncak çekirdekleri gibi, bir odanın penceresinden bir çırpıda girip bir portakalın yuvarlağını kaplayan bir gün ışığı gibi, bir kelebeğin kanadına konan yağmur damlası gibi umut…"



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder