"Bize 4-5 saat zaman verirseniz, hayırlı karar alabiliriz.”
Futbolda şike soruşturmasının 8. duruşmasına damgasını vuran cümle.
Kim diyor bunu?
Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci...
“4-5 saat zaman vermek” ne demek?
Savunmalar kısa tutulsun, savunma metinleri yazılı olarak mahkemeye verilsin. Böylece zamandan kazanılsın ki, “tahliye talepleri” bugün değerlendirilsin, sonuca bağlansın.
Savunmaların kısa tutulmaya başlandığı anlaşılıyor. “Hayırlı karar alabiliriz” ne demek?
Her halde, tutuklu sanıkların, “Tutukluluklarının devamına...” diye başlayacak bir karar olmamalı. Olursa, bunun “hayırlı” olmasıyla, mantıksal açıdan bir bağlantısı olamaz.
“Hayır karar”, tutukluların, tümünün olmasa da, çoğunun hoşuna gidecek karar olmalıdır. Cümlenin “olasılık” anlamlı bir eyleme bağlı yüklemle bitmesi, “olasılık”ın sanıkların beklentisini karşılayacağını gösterir. Çünkü “iyimserlik”, bunu gerektiriyor.
Yoksa, Mahkeme Başkanı durduk yerde, “Hayırlı karar” almaktan niye söz etsin? Demek ki, savunmalar, karar vericilerde, sanıklar lehine olumlu bir yargı oluşturdu.
*****
Dün, uzun savunma yapan Aziz Yıldırım’ın uyarılması, bunun üzerine Aziz Yıldırım’ın savunmasını bir yerde kesmesi...
Başkan Mehmet Ekinci’nin “tahliye taleplerini görüşmek” için savunmaların bugün bir an önce bitirilmesini sezdiren tavrı...
Söylenenlerden söylenmeyenlerin çıkarılması...
İyimserlerin, tutuksuz yargılama bekleyenlerin olumlu sonuç/lar beklemelerine yol açıyor.
*****
"Hayırlı karar almak!"
Böylesi bir karar, “Tutukluluklarının devamına...” diye başlamayacağına göre...
Ne demeli?
Bugün hem uzun, hem kısa!
(Bu yazı 24 Şubat 2012'de Milliyet Blog'da yayımlandı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder