TFF Yönetim Kurulu, Kendine “Zayıf” Verdi!

Neler oluyor?

Karar vericiler cephesinden sızdırılan, kamuoyu oluşturma ve “nabız yoklama”ya yönelik girişimler…

Önce, MHK Başkanı Zekeriya Alp’in, daha ortada resmi girişim/ başvuru yokken, kesin, olumsuz “görüş beyan etme”si…

Muhatap Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'tan, “varsa, konuşma bantını izlemeden, söylenene inanmayacığını” söylemesi… 

Sonrasında Zekeriya Alp’in görüşünü yinelemesine karşın, buna Fenerbahçe cephesinden sadece taraftarın bir kesiminden tepki gelmesi…

Sessizlik niye?

Herhalde işler yolunda, bizim hakkımızı teslim edecek karar gelecek gibi bir anlayışın verdiği güven olmalı!

Yani?

Sonunda biz sevineceğiz, ortamı germeyelim gibi bir iyimserlik!

TFF’de ise, kamuoyuna yansıyan bir ses/ tepki gelmediği için, geniş “rehavet”…

*****

Sonra?

MHK Başkanı Zekeriya Alp’e öykünme!

TFF Yönetim Kurulu’nun olumsuz karar verdiği haberi…

(Neden mi söz ediyoruz?

Bilmeyen, bilip de unutanlar için söyleyelim:

Fenerbahçe, 16 Eylül 2019 tarihinde oynanan Alanyaspor - Fenerbahçe maçında “kural hatası” yapıldığına ilişkin TFF’ye başvurdu. 

Daha başvuru yapılmadan, başvuru yapıldıktan sonra, TFF daha toplanmadan, nasıl bir karar çıkacağının duyurulmasından söz ediyoruz.)

Haber, pazar günü bir gazetede “özel haber” olarak yer aldığına, TFF yönetimi de bugün (salı) toplanacağına göre, demek oluyor ki, haber/karar, en az cumartesi günü bilinçli olarak sızdırıldı.

Gel de düşünme!

Sizi bilmem ya, düşünme, beni 3 Temmuz günlerine; bunu daha da genelleştirirsek, “kumpas”lar dönemine götürüyor.

“Özel ve yetkili” diye adlandırılanların egemen olduğu dönem…

ÖYM’ler döneminde medya aracılığıyla izlenen yol, o günlerde istenilen sonuçları verdi. 

Mahkeme kararları önce, medyada ayarlanmış görevliler duyururdu. Şöyle olacak, böyle olcaktan önce, şöyle olmuş, böyle olmuşlar muhabbetleri başlardı.

Kamuoyu hazırlanırdı.

Ceza alacak dendi, ceza geldi.

Tutuklanacak dendi, tutuklandı dendi, tutuklama geldi.

Reddedildi dendi, gerçekten reddedildi.

O günler böyleydi!

*****

Geldik bugüne…

Bu günlerin, “kumpas” günlerinde olacakları/ kararları önceden haber vermekten bir farkı yok.

Dünün mantığı bugüne taşınıyor.

Değişen ne?

Takvim yaprakları, karar vericiler.

“Nakliye işi”, yine medya aracılığıyla yapılıyor.

Kurallar, uygulamada adı var, kendisi yok gibi.

Fenerbahçe yönetimi niye o kadar rahat?

Umut, Tahkim Kurulu’nda mı?

(Nerede olursa olsun, kararlar olumlu ya da olumsuz olabilir; ancak, kurumları ciddiyetsizlik, sorumsuzluk görüntüsüyle küçük düşürenler, kendi işlerine dönmeli, kenara çekilmelidir.

Ayrıca, kendi hakkını araması gerekirken arazi olanlar, başkalarının bu hakkı vermelerini boşuna bekler, avuçlarını yalarlar!) 

*****

TFF’nin toplantısı üç saate yakın sürsün, ardından şu açıklama yapılsın:

“Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, Riva'da bugün yaptığı toplantıda, 16 Eylül 2019 tarihinde oynanan Aytemiz Alanyaspor - Fenerbahçe A.Ş. müsabakası ile ilgili olarak Fenerbahçe Kulübü'nün yapmış olduğu başvuruyu değerlendirdi ve müsabakada kural hatası olmadığına karar verdi.”

(Ahmet Ercanlar’ın haberine göre ret kararı, 5’e karşı 9 oyla alındı.

Acaba “kural hatası” var diyen, kuralları bilen ya da okuduğunu anlayan o 5 üye kim?)

Aynı açıklamada hakem Suat Arslanboğa’nın 01.08.2019 tarihinde başlayan sözleşmesinin feshedilmesi da var.

Niye?

Belli değil.

Olan ise, bu hakemin, Alanyaspor-Fenerbahçe maçında VAR hakemi olması. 

Görevden alınmasını bu maça mı yoksa Beşiktaş-Başakşehir maçındaki tutumuna mı bağlayacağız? Başkan Göksel Gümüşdağ'ın ona yönelik eleştirilerine bakınca, akla yatkın olan, ikincisi...

(Anlaşılan o ki, yeni TFF yönetimi ve karar vericileri de umut vermiyor. Kuralları çiğniyor, içeride bir başıboşluk olduğu için bilgi sızdırılıyor, toplantı olmadan kararlar alınıyor.)

*****

Sona Doğru…

Fenerbahçeli futbolcular maçlarda ne yapmalı?

Tahkim Kurulu, önüne gelecek kararı onaylarsa, nasıl olsa “kural ihlali” sayılmıyor diye, yapılacak olan şu:

Fenerbahçeli futbolcular, Alanyasporlu Cisse’nin yaptığı gibi, ceza alanından çıkıyormuş gibi yapıp oyalansın, “avantaj” peşinde koşsunlar.

Pusuya yatsınlar!

Son söz:

Daha resmi başvuru olmadan başlayan sorumsuzca açıklama ve bunun inatla sürdürülmesi, buna içeriden bir tepki gelmemesi, birkaç gün sonra alınacak kararın önceden ilanı, TFF’nin usulen toplandığın resmidir.