21 Ekim 2019 Pazartesi

İki Ali Bey: Biri Hoşgörülü, Öbürü Gözdağı Verici!

Fenerbahçe bu, yense de, berabere kalsa da, hakkı teslim edilmiyor. 

Hakkı yenildiği zaman, “yenen hak”tan hiç söz eden olmuyor.  Söz edenlerden kimilerinin suratlarından “memnuniyet” aktığı da gözden kaçmıyor. 

Öyle bir hava estiriliyor ki, Fenerbahçe yenilince hak etti, yenince hak etmedi oluyor. Böylesi garip bir bakış, önce ekranlardan, çoğu kez de devre arasında başlıyor, maç bittikten sonra kartopu misali büyüyüp gidiyor. İlk atışı yapanlar hiç değişmiyor, bazen bunlara “ufak” sayılacak, eskiden hakem ya da futbolcu bildiğimiz “yorumcu” denenler, adını duyurmak ve yerini sağlama almak isteyen kulüp başkanları katılıyor.

Geçmiş yıllarda, daha düne kadar, takımının puan yitirmesi için tribüne geldiği yaptığı eylemlerden anlaşılan, ısınma sırasında bile kendi futbolcusunu ıslıklayanlar, hakemlere cesaret veriyordu. Rakip takım teknik direktörü, futbolcusu, başkan ya da yöneticisi de bundan cesaret alıyordu. Ekran “gülleri”, “bülbülleri” diyeceğimiz kimileri de, Fenerbahçe’yle ilgili olumsuz sözler söyledikten sonra, “Ben demiyorum, kendi taraftarı söylüyor” diye kendini temize çıkarıyordu.

Şimdi?

Dünün olumsuz havasını yaratanlar, Fenerbahçe, kentlerine geldiği zaman havaalanında, statta yuhalayanlar, bugün en iyi Fenerbahçeli. Takımı, dünün aksine bugün aynı yerlerde alkışlamaları, sevgi gösterileriyle karşılamaları kuşkusuz güzel, taraftarlık açısından olması gereken... 

Dün alkışlayanlar, bugün de takımlarını alkışlıyor.

Ya Fenerbahçe’nin her türlü rakibi sayılacak kişi, kurum, kuruluşlar?

İşte onlarda hiçbir değişiklik yok.

*****

İki başkan, iki farklı bakış…

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, maç sonrası, sıcağı sıcağına konuştu:

“Zevksiz bir maçtı, aslında ortada bir maçtı. Skor, iki türlü de olabilirdi.”

Ali Bey’in bu dedikleri, Denizlispor’un da iyi oynadığını, ama “futbol şansı”nın Fenerbahçe’den yana olduğunu anlatır. Aynı zamanda, Denizlispor’un hakkının yenildiğini dillendirenlere hak verir. Zaten, Fırat Aydınus’un Fenerbahçe’nin galibiyetinde payı olduğunu söyleyenler, dolaylı yoldan, Ali Bey’in bu yönde düşündüğünü dile getirirse, buna şaşmamak gerekir.

Kaleci Altay’ın “ikram” ettiği pozisyonla gelen gol bir yana, Denizlispor’un kaleciyi hafiften de olsa zorlayacak bir pozisyonuna örnek verebilir mi?  

Fenerbahçe’nin özellikle savunmada, önceki maçlara göre, daha derli toplu olduğunu maçı izlerken görmedik mi?

Kısacası, Ali Bey’in, konuk olarak iyi ağırlanmanın etkisiyle böyle hoşgörülü konuşması, olağan sayılabilir. Ama Denizlispor’un da kazanmayı hak ettiğini söylemesine karşılık, Denizlispor başkanının söyledikleri, öyle yenilir yutulur değil.

Ali Bey, daha dikkatli, özenli konuşmalı.

Hakemden yakınan Denizlispor Başkanı Ali Çetin’e gelince:

"Denizlispor top oynadı, Fenerbahçe kazandı. Böyle bireysel hakem hataları olmaz. 13 ay oldu ben yönetime geleli. Başkan olarak bugüne kadar hiç böyle konuşmadım, artık bu vicdanın son noktası, yazıklar olsun. Bu insanlar, 5 TL’lik çakmak satarak bu kulübü bu hale getirdi. Emin olsunlar ki, 1 milyon 100 bin nüfuslu bu şehir, burayı bunların başına yıkar. Böyle bir haksızlık, bir daha eğer bu kulübün başına gelirse, bu insanları burada kimse durduramaz. Yazıklar olsun, bu vicdansızlık başka hiçbir şey değil. Yani bu kadar kulübün üstüne gelinmez. 8. haftada 5 tane penaltı; bizim hak ettiğimiz hiç penaltı yok. Bugüne kadarda hep sustuk artık bundan sonra da susmayacağız bunun başka ötesi de yok, yazıklar olsun.”

Ali Çetin, hakemlerden yakınmakta haklı! Çünkü Hakemlerce doğranan Fenerbahçe’nin, bu maçta niye öyle doğranmadığına şaşırmış olmalı. Beklenti gerçekleşmeyince, doğal olarak, başkaları gibi tepki gösteriyor. Nasıl olsa, kendilerine bir tepki gelmeyecek, özellikle “Büyük”lerden gizli ya da açık destek gelecektir. 

“Çetin ceviz” ya da gözdağı verici Ali Bey’e bundan büyük mutluluk olmaz!

(Ali Çetin’in bu sözlerini yorumlamaya gerek var mı, yok mu, siz değerli okuyanlar düşünsün; bizim bunlara ayıracak yerimiz yok şimdilik!)

*****

Sona Doğru…

Fenerbahçe’nin rakipleri, ağırlamada kusur etmemeye çalışır; ama bekledikleri olmayınca da taraftarlarına selam göndermekten de geri durmazlar.

Gözdağı verici Ali Bey de öyle…

Hoşgörülü Ali Bey’in neredeyse her zaman karşılaştığı bir durum bu. Görünüşte hakeme yönelik eleştiri, aslında Fenerbahçe’nin hakemlerce doğrandığı gerçeğini, başkalarına göre, iddiasını boşa çıkarmaktan başka bir şey değil.

Bakalım daha neler göreceğiz.

Bizim gördüğümüz değil de, yaşananların dün de, bugün de gösterdiği, bu düzen böyle sürdüğü sürece yarın da göstereceği belli.

Son söz:

Fenerbahçe yendikçe rakipleri daha da artıyor!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder