1 Mayıs 2018 Salı

Alo, TFF, Aradan Çık, Topa Girme!.

Günler uzarken Süper Lig’de haftalar kısalıyor.

Kaldı 3 hafta…

“Tepe” için yarışanlardan Beşiktaş, geçen haftanın “tek kaybedeni” oldu.

Sırasıyla Fenerbahçe, Başakşehir, Galatasaray üçer puanla sevindiler.

Son 3 haftaya girilirken tablo şöyle:

Galatasaray (66 puan)
Başakşehir    (65 puan)
Fenerbahçe   63 puan)
Beşiktaş         (62 puan)

Bu hafta sorulacak öncelikli, beklenti içeren soru şu:

“Dananın kuyruğu” kopar mı?

Bu haftaki kimi maçların günü ve saatindeki ilginçlik gözden kaçmıyor:

Başakşehir - Sivasspor (Cuma, saat:20.00)
Fenerbahçe - Bursaspor (Pazar, saat: 16.00)
Beşiktaş - Kayserispor (Pazar, saat: 16.00)
Akhisarspor - Galatasaray (Pazar, saat:19.00)

Gözler “tep”e yarışında olduğu için “dip”ten kurtulma çabasında olanların durumlarını düşünen var mı?

*****

Her zamanki soru geldi yine:

Bu haftanın yitireni olur mu, olursa umutlar söner mi ya da umutlar yeşerir mi?

Ya da son haftaya atbaşı mı girilir?

Sorular çok, beklentiler çok… Sonuç iyice belirginleşirse, düne dönülecek; hayıflanmalar, öfkelenmeler, dünü sorgulamalar sürüp gidecek…

Sözgelimi Fenerbahçeliler; Osmanlıspor, Kayserispor, Konyaspor, özellikle de Akhisar karşısındaki puan kayıplarına hayıflanıyorlar. Oysa Fenerbahçe’nin rakipleri onlar değil, Galatasaray…

İlk maçta Cüneyt Çakır, ikinci maçta Bülent Yıldırım, adam gibi maç yönetseydiler, puan tablosu bugün bambaşka olacaktı.

O iki maçta Fenerbahçe’nin 4 puanı “çöp”e atıldı; Galatasaray’a 2 puan “hediye” edildi!

Yani?

Puan sıralaması bugün şöyle olacaktı:

Fenerbahçe    (67 puan)
Başakşehir     (65 puan)
Galatasaray  (64 puan)
Beşiktaş          (62 puan)

Olan olmuş, alan almış, satan satmış, doğrayan doğramış…

Bugün ne söylense boş!

Boş ama…

Fenerbahçeli kimi taraftarların ve Fenerbahçe’nin bu durumda olmasını özellikle Akhisar karşısında yitirilen 6 puana bağlayanların, asıl rakip Galatasaray karşısında giden, Galatasaray’a gelen puanları göz ardı etmemeleri düşüldüğünde, bunun anımsatılması gerekiyor.

*****

Günler uzarken Süper Lig’de haftalar kısalıyor.

Kaldı 3 hafta…

Hem “tepe”ye varmak, hem “dip”ten kurtulmak için çabalayan takımların aynı gün ve saatte oynaması gerekmez mi?

TFF/ MHK’ye bakarsanız, gerekmez. Bu haftanın maç programı bunun kanıtı. Bu programdan rahatsız olma bakımından Fenerbahçe’nin yine “yalnız” bırakıldığını görüyoruz. 

Başakşehir’den ses yok!

Beşiktaş’tan ses yok!

Galatasaray’ın şu andaki yerinde Fenerbahçe olsaydı, siz görecektiniz o zaman velveleyi! Hak, hukuk, adalet, eşitlik akla gelecekti. Medya destekli atışlar başlayacaktı.

Fenerbahçe’nin kibar uyarısı, TFF’ye yazılı başvurusu, “Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ” olur mu, olmaz mı, bilemeyiz!

(“Eşit şartlarda yarışma ilkesi gözetilmek suretiyle puanları birbirine çok yakın olarak ligin ilk 4 sırasında yer alan ve şampiyonluk yarışında bulunan Galatasaray, Medipol Başakşehir, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarının müsabakalarını aynı gün ve saatte oynamak üzere 32. hafta programında değişiklik yapılmasını; 33 ve 34. hafta müsabakaları yönünden ise anılan takımların müsabakalarının aynı gün ve saatte oynanacak şekilde planlama yapılarak müsabaka takviminin buna uygun şekilde düzenlenmesini talep ve rica ederiz.”)

TFF, MHK aracılığıyla “top" mı girmek istiyor?

İşler, “tepe”de ve “dip”te kızışmışken “kritik” denen maçları farklı gün ve saatlerde oynatmak isteği, kuşku vericidir.

Yapılması gerekeni söylemeye, öğretmeye gerek yok!

Denecek ancak şu olur?

“Alo, TFF, aradan çık!”


*****

Son söz:

Sona Doğru…

“Futbol uleması” Beşiktaş’ın biletini hemen kesti; Fenerbahçe’ye daha çok şans tanıyor! 

Oysa Fenerbahçe’nin şu anda yeri “en sağlam” olan Galatasaray’ı geçebilmesi için Galatasaray'ın üç maçtan ikisinde takılması (ya da birinde yanilmesi) gerekiyor. İki takılmada gidecek “en az” dört puan Beşiktaş'ın da işine yarar. Beşiktaş “ikili averaj”da Galatasaray’ın üstünde.

(Beşiktaş “tepe”den kopar, iyice geride kalırsa, bunda Şenol Güneş’in yarattığı “psikolojik çöküş”ün etkisi yadsınamaz olacaktır. Olayları sakin kafayla değerlendirme zamanı geldiğinde, artık, kim kimden hesap sorar, Allah bilir!)

Fenerbahçe’nin de beklentisi, Galatasaray’ın iki kez takılması. Ama bu yetmez, Fenerbahçe’nin Galatasaray’la “gol farkı”nı kapatması gerekiyor.

Ya Başakşehir?

İnatla gidiyor, “tepe”ye yakın; “ikili averaj”da Galatasaray ve Beşiktaş’ın üstünde…

Unutulmaması gereken de, “düşen”, “düşme” derdi olmayan takımların “dirençli” mi olacakları, yoksa “gevşek” mi davranacakları…

Son söz:

Alo, TFF, aradan çık, topa girme!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder