Maç Öncesi, Sayısal Verilere Göre Görüntü
Bir yandan Lig’in en çok gol atan (28 gol), öbür yanda en az gol yiyen (3 gol) takımı…
En çok gol atanı 10 gol yemiş, en az gol yiyeni ise 13 atmış.
Eşitlik ise, 2 beraberlik ve 1 yenilgide; dolayısıyla aynı puana sahip olma.
Fenerbahçe - Başakşehir maçını önemli yapan da bu sayısal veriler.
*****
Hakemleri Etkileme Sanatı: Senaryo ve Görüntü Yönetmeni Erden Timur
Taraftarlık ve sponsorluktan yöneticiliğe terfi eden Erden Timur, Galatasaraylı yöneticilerin ruhuna işlemiş “yan yollar"dan kupalara uzanma “tecrübeleri”yle hafta içinde boy gösterdi.
Fenerbahçe maçları için hakemlere “bizden korkun”la selam gönderdi:
"Fenerbahçe'nin 4 defa lehine, 1 defa aleyhine karar verilmiş. Galatasaray için VAR söz konusu değil. Maçlarımızın yüzde 75'i iki hakeme verilmiş. Alper Ulusoy ve Hakan Ceylan. Alper Ulusoy'u zaten biliyorsunuz. Malum, sadece bize 6 saniye kuralını uygulayan... Bu iki isim görevlerini o kadar iyi yapmışlar ki, sürekli bizim maçlarımıza atanmışlar.”
Bununla amaçlanan ayan beyan!
VAR’sız yılların özlemiyle yanıp tutuşanlar ya da VAR’ın koruyuculuğunda “olmayanın olur” olmasıyla yol alanlar, beklediklerini bulamayınca, taraftara şirin gözükmek için, giden puanlar kendilerinden sorulmasın diye, “ezeli rakip”i hakemler aracığıyla saf dışı bırakacaklar.
Fenerbahçe -Başakşehir maçının VAR hakemi Alper Ulusoy, “selam”ı aldı mı?
Soruya soru:
Özellikle Ömer Ali’nin topu koluyla kesmesini yok saydığı için Erden Timur’a “başüstüne” demiş olmadı mı?
*****
Oyuncu Değişikliğiyle Amaca Ulaşmak…
Sakatlık dışında oyuncu değişikiliklerinde amaç, skoru korumak ya da değiştirmektir.
Jesus, 68. dakikada ilk onbirde yer verdiği İsmail Yüksek’i, sakatlık nedeniyle Arao ile değiştirdi.
74. dakikada İrfan Can Kahveci, Valencia, Bathshıayi çıktı, yerlerine Emre Mor, Pedro, Rossi girdi.
Jesus’un yaptığı üç değişiklik, maçı almaya yönelik, bir maç eksikliğine karşın Fenerbahçe’yi liderlik koltuğuna oturtmaktı.
Jesus, sonuçta amaca ulaştı; sahadaki Zorbay Küçük’e, özellikle de VAR başında oturan, penaltı pozisyonda gözünü kapatan Alper Ulusoy’a karşın…
Gol, 84. dakikada Rossi’den geldi.
Golün başlangıcında kaleci Volkan Babacan’ın payının olması ayrı… Önemli olan, onun hatası değil, topu kapan Arao’nun verdiği pası çok iyi değerlendiren Rossi’nin onsekiz dışından, o kalabalık defans arasından topa iyi vurması…
Sözün kısası Rossi, oyunu bozdu!
Ya kaleci Altay?
90+3’te Aleksic’in etkili şutunda topu kornere atmakla Rossi’yle birlikte günün kurtaran adamı oldu.
Altay olmasaydı, Rossi’yle gelmekte olan 3 puandan elde 1 puan kalacaktı son anda…
(Jesus dedi ki:
“Bugün bize son dakikada galibiyeti getiren Altay’ın yapmış olduğu kurtarıştı. Başakşehir’in yakalamış olduğu nadir pozisyonlardan biriydi, tehlikeli bir pozisyondu. Altay son dakikada güzel bir kurtarış yaptı. O, taraftarların sevgisini hak ediyor.”)
*****
Sona Doğru…
Jesus, Fenerbahçe’yi diriltti!
Jesus, kimi oyuncuları dinlendire dinlendire oynatıyor. İçlerinde az oynayan da var, çok oynayan da… Dememiz o ki Jesus, verdiği kararlarla oyuncularının her an sahada ya da kulübe olacağını gösteriyor. Oyuncular da bunu kanıksıyor artık.
Galip gelince, çok gol atınca, hakemlerden kaynaklanan olumsuzluklar, gündem olmuyor. Bunu bir bakıma kendine güven diye düşünmek gerekir mi, bilmem!
Ama bildiğimiz, bundan sonra da alışacağımız, yavaş yavaş zihinlere kazınıyor.
Son Söz:
Fenerbahçe’de Jesus devrimi yaşanıyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder