(Bu yazı 14 Şubat 2012’de Milliyet Blog’da yayımlandı.)
Fenerbahçe taraftarı farklı bir deplasmanda...
Silivri deplasmanı!
Yolculuk, sabahın ilk saatlerinde Kadıköy Salı Pazarı’ndan başladı. Konvoy, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçti, Mahmutbey gişelerinde Avrupa yakasından gelenlerle buluştu, genişledi. Sonra TEM Selimpaşa çıkışında ve E5`ten TEM`e katılım kavşaklarında konvoy büyüdü.
Büyüyen konvoy, Silivri’ye koyuldu.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi’nin çevresi, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nı aratmıyordu. Kadıköy’de alışık olunan görüntüler Silivri’de var.
Sloganlar!
Yanan meşaleler!
Sloganlar, duruşma salonundan duyuluyor. Seyircisiz oynanan maçlarda olduğu gibi, stadın dışında toplananların sahadakilere moral vermesi gibi...
Gel de, kulübüne, başkanına, yöneticilerine sahip çıkan, destek veren taraftarı kıskanma!
Şike iddialarıyla Fenerbahçe camiasında kargaşa başlayacak, birbirlerini yiyecekler diye el ovuşturanlar vardı. Hem içeriden, hem dışarıdan...
Beklentileri gerçekleşmedi, kursaklarında kaldı.
Fenerbahçe camiası, aylardır bütünlük içinde... Futbol takımının aldığı olumsuz sonuçları bile dert edinmiyor. Çünkü biliyorlar ki, “olumsuz sonuç” önemli değil, “onur” önemli. Gel gör ki, ceplerine giren/ girecek üç beş kuruşu “onur”a, “onurlu olmaya” yeğleyenler, “onur mücadelesi”ni zor anlarlar.
*****
Fenerbahçe taraftarı farklı bir deplasmanda...
Silivri deplasmanı!...
Kadıköy’de alışık olunan görüntüler Silivri’de var.
Sloganlar!
Yanan meşaleler!
Aziz Yıldırım, Silivri’ye gelen, sesi duruşma salonunda yankılanan taraftara teşekkür ettiğini.... sonra, havanın soğuk olduğunu, taraftarların evlerinize dağılıp sabırla beklemelerini, Çağlayan'da savunmaların yapılacağı gün isteyenlerin oraya gelebileceklerini de iletiyor.
*****
Fenerbahçe taraftarı farklı bir deplasmanda...
Silivri deplasmanı!...
Bakıyorum da, Aziz Yıldırım’a sahip çıkılmasına kimilerinin kafası bir türlü basmıyor. O “kafası basmayan”lara destek çıkanlardan, son haftalarda, artık gerçeklerle yüz yüze gelmeye başlayınca frene basanlar oldu. Ortalığı boş buldukları için tam gaz gidenler de, söz savunmaya geçtiği zaman, bakalım, “çarpacak”lar mı “yuvarlanacak”lar mı?
Aylardır “desteksiz atışlar” sürdü gitti. Aziz Yıldırım’ın deyişiyle “mektup yazmasını beceremeyenler”, köşeyazarı oldu çıktı.
Ya, “rekabet”i “düşmanlık” olarak görenler...
Ya, başkanlarının cenazesine bile sahip çıkmayanlar...
Anlaşılan, onlarda “sevgisi” yok, “tutma" var.
Silivri deplasmanında başkanına/ yöneticilerine destek verenlere alkış...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder