24 Ekim 2020 Cumartesi

Fenerbahçe’nin “Organik Goller”i Cüneyt Çakır’ın Elini Kolunu Bağlar!

Fenerbahçe, 25 Ekim’de Kadıköy'de Trabzonspor’u ağırlayacak.

Hakemin Cüneyt Çakır olması hiç de şaşırtıcı değli. Çünkü Cüneyt Çakır bu, Fenerbahçe’nin “Büyükler”den biriyle maçı olduğunda “biçilmiş kaftan”dır. 


Hemen bir soru, “soru çengeli”nda sallanır:


Kim için “en uygun, elverişli”?


Yaygın kanı, bunu destekleyen kararların gösterdiği gerçek, Fenerbahçe için olmayacağı…. 

Dünde kalan, puanlar götüren, sonuçta bir “kupa”nın gitmesine, şampiyonluğun kaçmasına, bir başka deyişle el değiştirmesine yol açan yanlıştan öte “kasıtlı” düdük çalmalar, ne hikmetse, onun yönettiği maçlarda gelir akla takılır. 


Cüneyt Çakır, zorda kalan, zor günlerden Fenerbahçe’den alacağı puan(lar)a gereksinimi olan “Büyükler” için bulunmaz “düdük”tür.


[“Hakem”e, “bir sözcüğün benzetme amacı olmadan, başka bir sözcüğün yerine kullanılması” anlamına gelen söz sanatından yola çıkarak “düdük” diyoruz. Haydi, ayıp olmasın diye, taraftara şirin görünmek (!) için, bir cümle kuralım:


Sahadaki düdük, yönettiği bütün maçlarda Fenerbahçe için, neredeyse, yol kesen olmuştur!]


*****


20 sezondur sahalarda düdük çalan Cüneyt Çakır, sadece 4 Fenerbahçe-Trabzonspor maçı yönetti.


3 Süper Lig maçında Fenerbahçe 1, Trabzonspor 2 kez galip geldi; bir maç da berabere bitti. Öteki, geçen sezon Kadıköy’de oynanan ve Trabzonspor’un 3-1 galibiyetiyle biten Ziraat Türkiye Kupası yarıfinal rövanşı…


(Kupa maçı, Trabzonspor’un  23 yıl sonra Kadıköy’de Fenerbahçe’nin “yenilmezlik unvanı”na son verdiği maç oldu.)


Bu pazar 5. maç için düdük çalacak bir Cüneyt Çakır…


İki takım arasındaki maçlarda bu kadar az  görev alan bir hakemin pazar günkü maça verilmesinde garipsenecek bir durum olmasa gerek. Ama Cüneyt Çakır’ın Fenerbahçe’ye “geleneksel bakışı”nın bu maçta sürmeyeceğini söylemeye olanak yok. Çünkü Fenerbahçeli’nin yaygın bakışı, böyle bir yargıda karar kılmamıza yol açıyor.


(Trabzonspor, Fenerbahçe'nin 2010-2011  şampiyonluğuna sahip çıkıyor.

Bırakın, kendi dünyalarında eğlenip dursunlar.

Fenerbahçeliler de, büyüğü küçüğü ile, dikkatli olmalı, sırf “laf üretmek” için konuşmamalı, yazmamalı. 

Kimileri, Fenerbahçelilik adına, resmiyette olan “yıldız”ları  fazla göstermekle Trabzonsporluların o garip durumlarına düştüklerinin farkında  nasıl olur da olmazlar!)


*****


Bu sezona gelen gidenler açısından ve şu ana kadar oynan futbolun geleceğe yönelik verdiği izlenime bakıldığında Fenerbahçe’den Trabzonspor’dan önde olur görülür.


Trabzonspor, iki önemli oyuncusunu (Sosa, Novak) kaptırdı. Attığı gollerle Trabzonspor’u ikinciliğe taşıyan kiralık Sorloth ise kaçtı gitti Avrupa’ya… Ucuza gelen  Guilherme, ucuza gitti!


“Transfer şampiyonu” olan Fenerbahçe, ilerisi için “ışık” saçıyor.


Gel gör ki kolay maç yoktur.


Rakiplerin Fenerbahçe’ye nasıl bilinmiş olarak oynadıkları anımsanırsa, Trabzonspor’un da günü kurtarmak için canla başla oynayacı unutulmamalı.


Hakem, Cüneyt Çakır olunca…


Cüneyt Çakır’ın, göstereceği beklenmedik kartlarla, dileyen buna gereksiz de diyebilir, maçın seyrini değiştirme becerisini unutmamak gerekir.


Fenerbahçe’nin rakiplerinden biri “Büyükler”den biri olunca, beraberlik, Cüneyt Çakır için bulunmaz ya da istenen bir sonuçtur.


Beraberlik yarasa yarasa Trabzonspor’a yarayacaktır.


Ama Fenerbahçe, ikinci yarıya kadar, takımların daha oturmadığı, “Büyükler”in tökezlediği bu zamanlarda toplayabildiği puanlara toplamalı. İkinci yarının, her zaman olduğu gibi, zorlu geçeceği unutulmamalı.


Bahara kayıpsız ya da en az kayıpla vardığında, martın sonu yaz, yazın başı da “şampiyonluk” demek…


*****


Sona Doğru…


Fenerbahçe, Kadıköy’de yeni bir “yenilmezlik serisi” için Trabzonspor’u ağırlayacak.


Fenerbahçe’nin yiyeceği her gol değil de atacağı her gol, VAR’da inceden inceye incelenecektir. 


Dün Kasımpaşa - Göztepe maçının başında Kasımpaşa’nın attığı gol, 5 dakika sonra ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Bu kadar uzun sürede ofsaytta karar kılınıyorsa, demek ki, ofsayt “icat” edildi! Demek ki, bütün suç, VAR başındaki ve sahadakinde değil, VAR’ın kendisinde… Kimileri, VAR’ı “günah keçisi” yapma kurnazlığında… Herkes enayi onlar süper akıllı!

Kasımpaşa’nın “güme” giden penaltı pozisyonunu da bir kenara yazalım.


O zaman?


Öyleyse?


Fenerbahçe öyle goller atmalı ki, Cüneyt Çakır’ın da VAR’dakinin de eli kolu bağlı kalsın!


"Öyle goller” için, akla gelen her şeye “organik” diyenlerin havasına kendimizi kaptırarak diyelim:


Organik goller!


Hakemi savunmak için, işine gelince, “Hakem de insandır, hata yapabilir”, “Penaltı, penaltı gibi olmalı” diyenlerin susması için Fenerbahçe’nin penaltılarının da “organik penaltı”, gollerin de “organik gol” olması gerekiyor!


Öyleyse?


Son söz:


Fenerbahçe’nin “organik goller”i Cüneyt Çakır’ın elini kolunu bağlar!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder