Geçen yıl, yıla takılmayın daha 8 gün önce, yani 26 Aralık 2019’da, gazeteci Ahmet Ercanlar, öyle çarpıcı bir “iddia"da bulundu ki…
Öyle yenilir yutulur değil. Ne ki bu, bugüne kadar yutuldu. Nasıl yutuldu, orasını bilemeyiz, bilemediğimiz için de yorumlama olanağımız yok!
Neydi konu?
22 Aralık’ta oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçının hakemlerinin MHK Başkanı Zekeriya Alp başkanlığında sorgulandığı, sorulara, suçlamalara özellikle Cüneyt Çakır’ın nasıl yanıtlar verdiği…
Ahmet Ercanlar’ın dediğine göre, Zekeriya Alp, o maçın sahadaki ve VAR’daki bütün hakemlerini acil kodla çağırır. “Sorgulama”da hakem atamalarından sorumlu Oğuz Sarvan da yer alır.
“İtham edici” sözleri, soruları ve yanıtları, açıklamaları, Ahmet Ercanlar’ın sosyal medya hesabından aktaralım; Ahmet Ercanlar’a ait açıklamaları ayraç içinde verelim:
Zekeriya Alp:
“Türk futbolunda kara bir geceye imza attınız. O penaltıyı nasıl vermezsiniz?”
(“Hakemler kendilerini savunmaya geçerler… Çok iyi bir maç yönettiklerini, pozisyonun karşılıklı faul olduğunu, Vida’nın önce faul yaptığını ve UEFA hakem komitesinin de bu kararı doğru bulduğunu iletirler…”
“Zekeriya Alp ağır çekimde pozisyonu ve çekmeyi gösterir ve bu da mı penaltı değildi diye sorar.”
“Hakemler Alp’in bilgisizliği karşısında yine büyük bir şok yaşar. VAR kurallarına göre pozisyonlar ağır çekimle değil normal hızla izlenir. Bunun da penaltı olmadığını söylerler.”
“Hakemler çekmenin sadece formaya olduğunu, bedeni kapsamadığını izah ederler. Anlık olduğunu belirtirler.” )
Oğuz Sarvan:
“Zekeriya Başkan haklı size bu hafta maç vermeyeceğiz.”
Zekeriya Alp (VAR hakemi Mete Kalkavan’a döner):
“Hadi Cüneyt görmüyor, sen nasıl görmezsin”
Mete Kalkavan (bu pozisyonun penaltı olmadığını bir kez daha vurgular ve ekler):
“Geçen yıl Galatasaray-BJK maçında Vida-Eren pozisyonun aynısı bu pozisyon. Orada neden konuşulmadı?”
Cüneyt Çakır:
“Ben bu pozisyonlarda VAR’a çağrılsaydım bile vermezdim. Çünkü bu pozisyonlar penaltı değil.”
Cüneyt Çakır (devam eder):
“Bu pozisyonların penaltı olup olmadığını isterseniz Rosetti’ye, Uilenberg’e sorun. Onlar da penaltı olmadığını söyleyecek.”
Ahmet Ercanlar, Zekeriya Alp’e birçok soru sorar. Bunlardan üçünü alalım:
“Bu toplantıdan Nihat Özdemir’in ve TFF yönetim kurulu üyelerinin haberi var mıydı?”
“Bu toplantıyı kimin isteği ile yaptın ve toplantı sonuçlarını kime rapor ettin?”
“Bahse konu toplantı katılımcılarına gizlilik yemini ettirdin mi?”
TFF’den de MHK’den de çık yok.
Bari kendileri bir açıklama yapmıyorlar, araç olarak kullandıkları gazeteciler aracılığıyla bir iki laf yaysalar, yanlış, uydurma diye; tehdit de olabilir, mahkemede hesaplaşacağız gibisinden…
O da yok.
Diyelim ki Ahmet Ercanlar ciddiye alınmadı!
*****
Suskunluk sürerken bu kez Fenerbahçe adına TFF ve MHK’ye yönelik, “İvedilikle, MHK ve TFF'den resmi açıklamayı bekliyoruz” başlıklı bir bildiri yayımlandı.
Ad vermeden, Ahmet Ercanlar’ın dedikleri üzerinden gidilen bildiri, “Türk futbolunda daha önce hiç yaşanmamış iddiaları işaret eden bilgiler hakkında sessizliğimizi koruyarak ilgililerinden bir cevap, yalanlama bekledik.” diye başlıyor.
Şu ifadeler öne çıkıyor:
“…. inanmak istemediğimiz pek çok bilgi paylaşımına rağmen bir açıklama yapılmamış olması son derece düşündürücüdür.”
“… takımımızın kazandığı derbi maçının hakemlerinin MHK Başkanı tarafından ifadeye çağırılıp sorgulandığı ve hesap sorulduğu iddiaları, Türk futbolundaki adalete olan inancımızı oldukça derinden yaralamaktadır.”
“Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bahse konu haberler ve iddialar hakkında bir söylemde bulunup adım atmadan; MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp'i veya Türkiye Futbol Federasyonu'nu ivedilikle bu konuda açıklama yapmaya, kamuoyunu bilgilendirmeye davet ediyoruz.”
Son olarak da bir “talep” var:
“Eğer bahse konu iddialar gerçek ise, aynı açıklamada, bu sezon Fenerbahçemizin fahiş hakem hataları neticesinde puan kaybı ile sonuçlanan hangi maçtan sonra, hangi hakemin, hangi tarihte MHK Başkanı tarafından çağırılarak ifadesinin alındığı bilgilerine de yer verilmesini mutlaka talep ediyoruz.”
Ahmet Ercanlar’ın dedikleri 26 Aralık, Fenerbahçe’nin çağrısı 28 Aralık 2019 tarihli…
Ne TFF’den ne MHK’den çık yok.
Demek ki Fenerbahçe yönetimi de ciddiye alınmıyor?
(Yaşanan olumsuzluklara bakarak söylersek, Fenerbahçe yönetimi özellikle MHK'ye karşı etkili, sonuçlar alıcı "tepki gösterme" yollarını bulmalı... Yoksa her açıklama birbirinin benzeri, yani bir roman adına öykünürsek, "Garp cephesinde yeni bir şey" yok.
Bir olasılık da, "bekleyin, sabredin" yollu ifadelerle verilen umut, zaman içinde olumsuzlukların düzeleceğine ilişkin beklenti mi? Biliyoruz, soru sormak kolay da yanıtı bulmak zor!)
*****
Bu pazartesi TFF’den yapılan “MHK Başkanı Zekeriya Alp, basın toplantısı düzenleyecek” başlıklı açıklama, kuşkusuz, hemen “iddia”larla ilgili olduğunu çağrıştırdı.
Gel gör ki 03 Ocak 2020’deki basın açıklamasının içeriğiyle, başlığın çağrıştırdığı farklı:
“…. saat 10.30'da başlayacak toplantıda MHK Başkanı Zekeriya Alp, ilk yarı ile ilgili değerlendirmelerde bulunacak. Toplantıda MHK Başkan Vekili Oğuz Sarvan da bir sunum gerçekleştirecek.”
“….ilk yarı ile ilgili değerlendirmelerde bulunacak” Zekeriya Alp’in değerlendirmesi acaba sadece sayısal verilerle ilgili mi ya da bunların içinde özellikle Fenerbahçe’nin çağrısına konu olan “iddia”larlara bir yanıt mı olacak?
Yoksa 16 Aralık 2014’te olduğu gibi mi olur?
O da ne mi?
Yanıt, o günlerde yazdığımız bir yazımızın Ey “Koltuk”, Söyle, Kim En Güçlü? ara başlığında:
“Koltuk”, gün gelir, oturanı taşıyamaz!
Hoş, “koltuk”a yapışanlar da vardır. Bunlar, arkalarında “güç” kaldığı sürece görevlerini “ifa” ederler. Ama kimileri de, çevresini savunmaktan yorulur, “Buraya kadar” der, görevi bırakır.
MHK Başkanı unvanı taşıyan Zekeriya Alp, o “bırakanlar” safına katıldı. İlginç olanı, “kardeşim” dediği, yanlış yapanlar dahil tüm hakemleri “kollama”, “savunma” görevi üstlendiği “salı toplantıları”nın sonuncusunu “kendisini savunma”ya ayırdı.
Zekeriya Alp, istifasını açıklamadan önce, Gaziantepspor Başkan İbrahim Kızıl’ın, Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamaları görüntü eşliğinde dinletti. Ardından İbrahim Kızıl’a yanıt, sonra kendisini savunma, en sonunda da “Bırakıyorum”la veda geldi.
Görüntü, Zekeriya Alp’in, İbrahim Kızıl’a tepki olarak görevi bıraktığı yönünde. Oysa İbrahim Kızıl’ın söylediklerinin benzerlerini başka başkan ve yöneticiler, kendi üsluplarıyla söylemişler, ceza da almışlardı.
Görevi bırakmada İbrahim Kızıl’ın dedikleri, ancak, bardağı taşıran “son damla” sayılabilir.
*****
Sona Doğru…
16 Aralık 2014’te beklenmedik biçimde görevi bırakan Zekeri Alp, “tarih tekerrür etti”yi kanıtlar mı?
Zekeriya Alp, bakarsınız, “Buraya kadar!” diyebileceği gibi, “Dimdik ayaktayız!” gibisinden bir şey de diyebilir.
Bilemeyiz; ama bilmemiz gerekenler var. Yaşandı, oldu denen “var”lar, o basın açıklamasında “var”ıyla “yok”uyla açıklığa kavuşturulmalı…
Bugüne kadar gelen suskunluk, en son Fenerbahçe'nin çağrısına bir karşılık verilmemesi, ister istemez, denenlerin doğruluğunu kanıtlar gibi…
Suskunluk yarın bozulur mu ya da yerini ne alır?
Haber sitelerinde, kanallarda altyazılarla “Şok istifa…” türü başlıklar olabilir mi?
Olursa en doğrusu bizce şu olmalıdır:
“Geç kalan istifa…”
Başka?
Başka?
Şu ya da bu yolla bir makama gelenler, buyruğundakilere yaptırdığı yanlış işler ve “minder dışı”na çıkan kararlarıyla kurumları yıpratır, işlevinden uzaklaştırırsa, daha fazla “görev kusuru” işlemeden gitmeyi bilmeli…
Başka?
Son söz:
Yeni yılın ilk yolcusu Zekeriya Alp olmalı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder