3 Temmuz 2018 Salı

3 Temmuz’un Hesabı Sorulmadıkça Rahat Yok

Gün doğar, gün batar; günler bir bir gider.
Günler haftalar, haftalar aylar, aylar yıl olur.
Yıllar, gider de gider.
Yıllar, gün gelir, geçmişin sevinç ve hüzün veren yanlarını geri de getirir.
Film şeridini geri çevirmek misali…
Sevinci de hüznü de unutmamak gerekir.
Özellikle hafızalara kazınan belli günleri…
İşte, ben de Fenerbahçeliyim diyenlerden çok, her zaman Fenerbahçeli kalanların, hesap sorma günü beklenen ve hiç unutulmayacak günlerden biri de 3 Temmuz’dur.

*****
Dün, 3 Temmuz 2011’di; bugün, 3 Temmuz 2018…
Dün doğanlar, bugün ilkokul çağında…
Dünü unutan, unutturmak isteyen, öte yanda dünün keyfini, keyfi davranışı sürdüren, başkasının gücüyle gününü gün edenler bugün de var.
Bugün 3 Temmuz 2018…
Bir yanda 3 Temmuz’un “mağdur”ları, öbür yanda “mağrur”ları…
Acı, hüzün verici olanı da, “mağdur”ların kesiminde olmakla övünenlerin, bugün de “mağrur”ların değirmenine suyu taşımaları… Varlıklarını, gününü gün etmelerini, “çıkar”, “döneklik” üzerine kuranlardan ne beklenir ki?
Sesi en çok çıkan, “mağdur”lar, değil, “mağrur”lardır!
“Mağrur”lar, başka yollardan sahneye çıkarak, “şaşkın ördek” misali olanları da doldurarak yıllardır “ikilik” yarattılar. 
Birlikteliği bozmanın en kolay yolu da “içten” vurdurmak/tı!
Düzen bu işte…
*****
Dün, 3 Temmuz 2011’di; bugün, 3 Temmuz 2018…
Neydi 3 Temmuz 2011?
Bilmeyenleri bir iki sözle aydınlatalım, bildiği halde 3 Temmuz’a arka çıkan, yaratılan “mağduriyet”lerin daha da ağır biçimde sürmesini isteyen “şom ağız”lara anımsatalım:
3 Temmuz, “mağdur” Şekip Mosturoğlu’nun deyişiyle “FETÖ’nün başyapıtıdır”.
FETÖ mü?
Hani şu, bir zamanlar el üstünde tutulan, güçlendikçe devleti yönetmede “hisse” sahibi olduğunu kanıtlamak için adına eylemlere girişilen, 15 Temmuz 2016’da “darbe girişimi” yapılan “zat” var ya!
Hani, ele geçirme yolunu bulamadığı Fenerbahçe’yi bir yolunu bulup “şike” kılıfıyla 3 Temmuz’da “kumpas”la ele geçirme eylemini başlatanların taptıkları “muhterem” var ya!
Aziz Yıldırım engeleni, 3 Temmuz’da bulunan yolla ortadan kaldırmak hevesi “kursak”larda kaldı.
Öyle bir “direniş öyküsü” yazıldı ki…
Arazi olanlara, kaypaklara, döneklere, pusuya yatanlara karşın…
“Son Kale”, teslim alınamadı; sadece ekonomik zarara uğratıldı.
*****
Dün, 3 Temmuz 2011’di; bugün, 3 Temmuz 2018…
Neydi 3 Temmuz 2011?
3 Temmuz, Fenerbahçe'ye yönelik bir darbedir; resmi ağızlara göre “kumpas”tır.
Devletin içinde devlet olan, “özel yetkili” resmi görevlileriyle devletin gücünü 3 Temmuz ve sonrasında kullananların “darbesi”dir.
Fenerbahçeli olan ve kalanlar için, 3 Temmuz'un hesabı sorulmadıkça rahat yok.
(Yargıtay, yerelden gelen “aklama” kararını onayınca,  “maddi hasarın tazmini için”, kurumlar ve kişiler hakkında gerekli adımlar atılacaktır.
Kurumlar mı?
İçeride TFF, dışarıda UEFA…
O zamanki TFF’ye özellikle yerleştirilmiş “mahşerin üç atlısı” konumunda olanlar… Medyada çöreklenmiş olanlar…)
Biz buna baştan beri “tezgah” dedik; sonra “kumpas” diyerek “moda”ya uyduk!
Şimdi, mücadelesi sahipsiz/ başsız  mı kaldı?
Aziz Yıldırım’ın yokluğuna bakanlar, dillendirmeseler bile, farklı yansıyan görüntüye bakılırsa, ağızları kulaklarına varıyor/dur!
20 yıl süren hükmetmeye son veren, görevi Ali Koç’un sürdürmesinde karar kılan kongre üyeleri, tercihlerini ”vefa”dan değil “umut”tan yana kullandılar.
Ali Koç, Fenerbahçe dergisinin Temmuz 2018 sayısındaki başyazıda, 3 Temmuz ilgili  “umut” ile “vefa”yı birleştirdi:
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve spor tarihimizin en büyük kumpaslarından biri olan, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün varlığına yapılan 3 Temmuz alçak saldırısının üzerinden tam 7 yıl geçti.

Bizler bu davanın sonuna kadar takipçisi olacak, kulübümüze verilen maddi hasarların tazmini için gereken adımları hepsini birlikte atacağız.”

( “… davanın sonuna kadar takipçisi olmak”…
Fenerbahçe’ye "verilen maddi hasarların tazmini için gereken adımları atmak”… 
Bunları  “hep birlikte” yapmak…)

*****
Dün, 3 Temmuz 2011’di; bugün, 3 Temmuz 2018…
(3 Temmuz’un ilk saatlerinden başlayarak bugüne kadar yazdık da yazdık. Yazdıklarımızdan kimileri “sakıncalı”  görüldü, yazdığımız yerden kaldırıldı. Biz yine de yazdık, başka bir yerde daha özgürce yazacağız da…)
Geçen 3 Temmuz’da  yazdığımız, ama asıl yayımlandığı yerde olmayan, “ 3 Temmuz ‘kumpası’nı savunanlara kolay sorular!” başlıklı yazımızdaki “kolay soruları”ndan birkaçını yineleyelim:
3 Temmuz’un da bir FETÖ yapımı olduğu ortaya çıkmadı mı? 
“Özel yetkili” polis, savcı, yargıç, mahkemeler eliyle yürütülen 3 Temmuz’un bugün vardığı yeri görmezden gelenlerin, o günün kararlarını inatla savunuyor olmaları “suçluyu övme” anlamına gelmez mi? 
UEFA/ CAS’ı, “özel görevli”lerin sundukları belgelerle (!) futbolda kimilerini kollarken Fenerbahçe’yi zarara uğratmadı mı? 
Bugün o “özel yetkili”lerin bir kısmı kaçak, bir kısmı içeride, bir başka deyişle FETÖ bağlantılı oldukları için “sanık” olduklarına göre, UEFA/ CAS’ın verdiği o kararları savunmanın bir anlamı var mı?
“Sözde şike”nin bir “kumpas” olduğunun resmen/ kesin olarak tescillenmesi için “son söz” beklenirken, UEFA/ CAS kararlarının “kumpas belgeleri”ne göre alındığı gerçeği göz ardı edilebilir mi? 
UEFA/ CAS’ın, o kararları almasını gönderdikleri/ oluşturdukları o belgelerle (!) sağlayanlar, (…) “kumpasın basın, medya ve federasyon uzantıları” bunun hesabını vermeyecek mi? 
3 Temmuz’da yapılanları savunmak, 3 Temmuz yapımcılarıyla “yol arkadaşlığı” demek değil midir? 
*****
Sona Doğru…

Dün, 3 Temmuz 2011’di; bugün, 3 Temmuz 2018…
Yargıtay kararı bekleniyor.
Fenerbahçe’ye “4. Yıldız”dan önce, “Yargı’da Şampiyonluk” gerekli dedik durduk. Buna tepki gösterenler oldu. Bugün de  düşüncemiz değişmedi. Bizimkisi de inat işte! 
Bilinir ki sahadaki şampiyonluklar, nasıl olsa bir gün, şampiyonluklara alışkın Fenerbahçe için gelecek ve sürecek, ama ikincisi “tek”…
Öyleyse, dünü unutan, unutturmak, önemsiz kılmak isteyenlere ne mi demeli?
Son söz:

3 Temmuz'u gündemden düşüren,
3 Temmuz'un defterden silinmesini isteyen,
3 Temmuz'un yıpratıcı eksini göz ardı eden,
3 Temmuz'un hesabı sorulacak dendiğinde burun kıvıran ve hesap soracaklara saldıran/lar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder