22 Ekim 2023 Pazar

Fenerbahçe'ye Yönelik Bildik “Oyun”lar Gösterime Girebilir!

YOL AÇIN, BEN GELİYORUM!

 Fenerbahçe, “tam gaz” yol almaya görsün hele …

 

Geriden de gelse, at başı gidiliyor, aşağılardan bakıyor da olsa, Galatasaray’dan “serbest atış”lar başlar. Çünkü bütün dert, Fenerbahçe’yi tökezletmek, bunun için de elden gelen çabayı göstermek.

 

Fenerbahçe, bu sezon, gol yememe, özellikle gol atma becerisi sayesinde eskiye göre, hakemlerim olumsuz kararlarından puan yitirme bakımından etkilenmedi şimdiye kadar. 

“Tam gaz” gidişin birilerinde yarattığı kaygı, rahatsızlık her maç öncesi ve sonrası tavan yapıyor! Ekranlardan yapılan “laf atışları”nın, ne ölçüde etkili olup olmadığını özellikle bu haftadan başlayarak daha çok göreceğiz.

 

“Tam gaz” gidiş, başka bir deyişle atbaşı gidişin verdiği kaygı, rahatsızlık, “atış”ı yapanlar için nasıl giderilir?

 

İşte, “yan yollar”ı akla getirecek bir soru…

 

*****


ARA REKLAM!

 

Futbolda Fenerbahçe’nin en büyük, aynı zamanda en sevilmeyen rakibi Galatasaray’dır.

 

Ya Galatasaray için?

 

Benzer yaklaşım, nitelemelerle Fenerbahçe’dir.

 

Birbirlerini yenmenin zevkini sonuna kadar tadan, “düşman çatlatırcasına” sürdüren ezeli rakipler, gazozuna oynasalar da, taraftarın keyfi en üst düzeydedir

 

Bu Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimleri, taraftar grupları var ya … 


Bunlar, Süper Kupa maçının yurtdışına kaçırılmasına göz yumdular, bir başka deyişle susarak destek oldular. İşin ucunda para olunca, gürültü patırtıyı, “atışmaları” unuttular, ne de güzel anlaştılar.

Şimdi, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nı Arabistan’da Süper Kupa ile kutlayacaklar, taçlandıracaklar!


Bakmayın, 100. Yıl nutukları atan, pankartlar asan, koreografi yapanlara… 


Onlar, Süper Kupa’yı yurtiçinde oynamak varken Arabistan’a kaçırılmasına göz yumdular mı yummadılar mı?


Sonuçta,  “iki kulüp bir araya gelemez”  yargısı da çöpe atıldı!


Ey çıkar, sen nelere kadirmişsin!


Kavga, gürültü patırtı bahane, paralar gelsin yeter!


(Süper Kupa maçının yeri aslında Cumhuriyet'in ilan edildiği yer Ankara, tarih de en anlamlı gün  olmalıydı. Nerede o irade!)

 

*****

BİR OYUNUM VAR ÇOCUKLAR!

 

Fenerbahçe, şu bizim anlı şanlı kimi hakemlerden neler çekti neler!

 

Son anlarda ne şampiyonluklar kaçtı ne! Bunlar akla gelince taraftar, Fenerbahçe’nin hakkını bir başkasına aktaranlara öfkelenmesin de ne yapsın?

 

Ol hakem hikâyeleri bu sezon da yürürlüğe erkenden girdi. Gel gör ki, Fenerbahçe’nin gol atmaya yönelik etkili oyunu şimdilik isteneni/ bekleneni vermedi.

 

Evet, şimdilik?

 

Yol kesme diyeceğimiz “ayak oyunları”, ummadık anlarda devreye sokulabilir!

 

(Başkan Ali Koç’un Sözcü TV’de açıktan açığa söyledikleri, verdiği, şimdilik iddia düzeyinde diyeceğimiz örnekler, “oyun”un gündemde hazır tutulacağını, sonuç almak için fırsat kollanacağını gösterir kuşkusuz.

 

Ali Bey’in hakemler, VAR, ekrana yansıtılan ve yansıtılmayan görüntüler ilgili, işin içinde yayıncı kuruluşun da olması konusunda sözledikleri yenilir yutulur değil. Dediklerine bakılırsa, VAR - yayıncı kuruluş işbirliği, düdük çalan hakemi, görüntü saklayarak, yanıltıcı görüntüleri göstererek yanıltıyor!)

 

*****

GÖRME KONUSUNDA BANA VEKÂLET VERİN!

 

Genellemeden kaçınarak,“doğrular”ın günahını almayalım, kimi hakemlerin eliyle doğramacılık, kayırmacılık başını alıp gidiyor/du.

 

Hak, birinden alınıp bir başkasına aktarılıyor/du.

 

Sözün özü, bilinçli ya da bilinçsiz hak yemelerinin önüne geçmek için VAR geldi, ama bir yerden sonra amacından koparıldı, “doğrama” ya da “kollama”nın resmi kılıfı yapıldı!

 

Evet, kimi hakemler, hiç çekinmeden kafalarına, niyetlerine göre karar veriyorlar. 

 

Oysa her şey apaçık, herkesin gözü önünde; dev aynasında olduğu gibi koskocaman… 

 

Statta onbinler, ekran başında milyonlar, aptal yerine konuyor bazen! 

 

*****

 İŞİNİN NE OLDUĞUNU BİLMEYENE ÖĞRETMEK NE AYIP!

 

Fenerbahçe yönetimi ne yapmalı?

 

Yönetim, dostlar alışverişte görsün misali tepki göstermek, tepkiyi taraftara havale etmek huyundan vazgeçmeli, toplum önünde susuyor görünse de sonucu gürültü kopartacak girişimlerde bulunmalı…

 

“Ben söyledim, mektup yazdım, gereğini TFF yapsın” diye bir tavra yönelirse, olmaz!

 

TFF, şimdiye kadar ipe un sermekten başka ne yaptı ki?

 

Suç duyurusunuz asıl yeri savcılıktır.

 

Şimdilik  yapılan, TFF’nin söylenenleri ciddiye alıp inceleme, soruşturma yapması beklemek…

 

Artık, başka kulüpler ne yaparsa yapsın, Fenerbahçe yönetimi, her maçtan sonra olumsuzlukları dile getirmeli. Yönetim, nasıl olsa kazandık diye gevşek davranırsa, sadece aleyhte olanları dile getirir, lehte olanları görmezden gelirse, tutarlı olamaz. 


Hakemler, kurnazlar diyelim, sonucu etkilemeyecek durumlarda, sırf Fenerbahçe korunuyor algısı oluşturmak için lehte kararlar verebilirler. Bunlar da, kimi “kalemler"e, “ağızlar"a, aynı zamanda en has rakibe birer “pas” olur.

 

Fenerbahçe taraftarı ne yapmalı?

 

Fenerbahçe’de yüzler gülüyor.


8 maçı puan kayıpları olmadan bitirmek; üstelik,  her an gol atılacak umudu, tribünlerdeki havanın değişmesine yol açtı.


Taraftar, taraftar olduğunu anımsadı!

 

Top rakibe geçince uğultulu tepki göstermek, takımını coşturmak … 


Hakemlerin ters kararlarını protesto etmek … 

 

Bütün bunlar, maçı yaşayarak seyretmek, futbolcuları yüreklendirmek, maçlarda olması gerekenler/di. Fenerbahçe tribünlerinin, unutulan bu “tezahürat”ı özellikle son iki maçta da göstermesi, gelecek için umut verici.

 

İşler her zaman böyle düzgün, sevindirici sonuçlarla bitmeyebilir. 


Hele, skoru belirlemede “hakem eli” olursa ….

 

Sözgelimi Rizespor maçında farklı öndeyken sahadaki ve VAR’daki hakemlerin inatla penaltı vermemesi, hiçbir şey olmamış gibi sahadakinin orta alana doğru top kovalar gibi görüntüsü, Fenerbahçe geride ya da skorda eşitlik olsaydı, tribünler öyle mi kalırdı?

 

Taraftar, maç ister içeride ister dışarıda olsun, sahada olmayan rakiple uğraşmayı unutmalı; desteğini takımına yöneltmeli. Futbolcuların mücadelesini aksatacak sözlerden ve tepkilerden uzak durmalı, özellikle son iki maçta olduğu gibi, maç nerede olursa olsun, ıslıklama ve coşturma eylemlerini sürdürmelidir.

 

*****

KORKAK ADAMDAN KORKARIM, YİĞİTTEN KORKMAM!

 

Bizde hakemler, penaltı vermekten korkuyorlar.

 

Korkmaya gerek yok; karar, doğru da olabilir, yanlış da …

 

Nasıl olsa, yanlış hesap Bağdat’tan döner misali, VAR var.


Ama VAR, bazen var, bazen yok oluyor!


Milli maçlarda, Şampiyonlar ve Avrupa Ligi maçlarında da benzer durumları görüyoruz. 


Hakemler, iyi bir futbol izleyicisin tribünlerden ya da ekrandan gördüğü penaltı olmayan kimi pozisyonlarda, tereddüt etmeden penaltı noktasını gösteriyorlar. VAR devreye giriyor, gidip görüntüleri izleyen hakem, penaltıyı  iptal ediyor.


Ama bizde bakıyoruz, özellikle Fenerbahçe’nin maçlarında penaltı için düdük çalmaktan korkan, kaçınan, ürken hakemler var. 


Nedir bu korkaklık?


VAR, var ya; gider ekrana bakarsın değilse iptal edersin. Ama bunu yapmayanlar, yüzde yüz penaltıyı “iç” etmiş oluyorlar.


Dün Galatasaray - Beşiktaş maçında Halil Umut Meler, yakında olmasına karşın ilgisiz bir penaltı verdi, sonra görüntüleri ekrandan izleyince, iptal etti.

 

*****

 

Sona Doğru …

 

Fenerbahçe ile Galatasaray arasında alışık olduğumuz “atış”lar sürüyor.

 

Ali Bey’in Sözcü TV’de dediklerine Galatasaray’dan Dursun Özbek, alınganlık gösterdi. Bu hafta  da  “saz”ı Erden Timur aldı, “atışları” sürdürdü.

 

Görüntüye bakılırsa, Galatasaray yönetimi “çıkış”larından sonuç alıyor.

 

Son Söz:


Fenerbahçe’ye yönelik bildik “oyun”lar her an gösterime girebilir!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder