Fenerbahçe bu, moralinin ne zaman, neyle bozulacağı belli olmayan değil, belli olan!
Geçmişte yaşananlar, bunlarda rolü ve kararı olanlar gündeme düştü mü, yine puan kayıplarına yol açılacağı kaygısı tavan yapar. Takım, havasını bulmuş ya da bulma yoluna girmiş/ başlamışken tarih tekerrür eder! Duygusal kopuş, yönetiminden taraftarına kadar yayılır; dün, gözler önünden film şeridi gibi geçer gider.
Yolunu kesme yöntemleri devreye girer, moraller bozulur!
Sonrası malum!
*****
Fenerbahçe bu, sahadaki asıl rakip dışında, karşısına “yan yol”larda hakem, VAR, TFF çıkar!
Dün, gözler önünden film şeridi gibi geçer gider.
Çalan çalmayan düdüklerle, VAR’ın bazen yok/ var olmasıyla, hakemlerin rakip oyuncuların sertliğine göz yummasıyla tökezletilir. Tökezletmenin işaret fişeği hakem atamasıyla atılır ya da sonrasında VAR başına oturtulanla…
Taraftar, “mimli” hakemi marifetleriyle gündeme taşır. Başkan ya da yönetim de tepki gösterir.
Ya tepki sonucu?
Sıfıra sıfır, elde var sıfır!
*****
Fenerbahçe bu, daha üçüncü maç öncesi, saha sorunu ile moral bozmayla sarsıldı!
Önce, zemini ne ölçüde düzeltildi kuşkusu veren saha kararı, ardından “Yine o mu?” dedirten hakem ataması …
Sırada VAR var; bakalım VAR başına atanan, moral bozukluğunu katmerleştirir mi?
(Ankaragücü, Eryaman Stadı’nın zemini bozuk diye, ikinci haftadaki Adana Demirspor maçını İstanbul’da Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynadı. Ama 3 Eylül’deki Fenerbahçe maçını evinde oynayacak.
Morali bozulan Fenerbahçe itiraz etti, ancak ikinci denetlemede de TFF’nin kararı değişmedi.)
*****
Fenerbahçe bu, kimi hakemlerle arası bozuktur; TFF bile bile atamalarda buna özen gösterir!
Bu pazar, “Yine o mu?” demek zorunda kalan bir Fenerbahçe’miz var.
Geçen 28 Ağustos, Lig’de 4. Hafta maçı: Konyaspor - Fenerbahçe…
O gün, gözler önünden film şeridi gibi geçer gider.
Karşımızda başrolde “yine o”, Arda Kardeşler…
İşte o Arda Kardeşler, 22. dakikada arkası dönükken elini arka cebine atıyor, kırmızı kartını çıkarıyor, sonra Valencia’ya gösteriyor.
Öyle bir hakem ki, Allah nazardan korusun, koruyucusu o zamanki MHK Başkanvekili Murat Ilgaz’ın deyişiyle, “Olabilecekleri önceden hisleriyle gören hakem”…
Geçen sezon ki en ilginç, ilginç olduğu kadar en bilinçli eylemi bu…
*****
Fenerbahçe bu, özellikle son yıllarda geleni gideni çok; bir bakıma transferde rakipsiz!
Avrupa yolunda ve daha başı olmasına karşın Lig’de alınan sonuçlar, şimdilik taraftarı mutlu ediyor.
Moral üst düzeyde. Ama Fenerbahçe’nin moralini bozmak çok kolay!
İşte, bozuk zeminin gerçekten düzeltilip düzeltilmediği konusundaki kuşku ve bu sahada “mimli” hakemin düdük çalacak olması, moral bozmaya bire bir …
Ya sahada rakibin, ”bizim de çorbada tuzumuz" olsun misali yol kesmek isteyen kimi futbolcuları?
(Bunu Samsunspor maçında gördük. Bunların amacı Fenerbahçeli futbolcuları sakatlamak... Hakemler göz yumdukça bunlar görevlerini hakkıyla ifa edecekler!)
*****
Sona Doğru…
Bu Fenerbahçe ne yapmalı?
Önce, dertsiz yaşayamaz, alıngan ve kırılgan havasından kurtulmalı …
Özellikle rakipleri, hakemleri büyüleyen bir oyun sergilemeli.
Son Söz:
Fenerbahçe morali bozulan değil, moral bozan olmalı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder